13. Bölüm - "Biz, Sirius ve James'iz. Mükemmel ikili! | PART 1"
1976, Mart...
"Yine olaylı bir gün ve yine başrolde Jamie Fleamont Potter var!" diye söylendi Fuga, James ile birlikte Quidditch stadında tribünde baş başa oturuyorlardı - birazdan akşam yemeği yenecekti. "Harika!"
"Kapa çeneni FugFug!" dedi James, ela gözlerini devirerek; alt dudağı şişmişti, mosmordu ve kanlıydı. "Şu anda hiç keyfim yok ve hâlihazırda birinin ağzını burnunu kırmak istiyorum - inan, o kişi olmayı istemezsin."
"Merlin! Bak şu işe, korkudan titriyorum!" dedi alaycı bir üslupla Fuga, dalga geçmek üzere ellerini havaya kaldırmıştı.
James, kaşlarını çatarak öldüresiye bir bakış attı Fuga'ya. "Bak," dedi ve sonra söylenebilecek en ağır küfrü etti - Fuga'nın gözleri irileşmişti, hiç beklemediği bu tepki sonrası şaşırdığı barizdi. James ise derin bir nefes aldı, bir nebze olsun rahatlamış gibiydi. "Zaten Sirius denen narsist it ile kavga ettik, birisiyle daha kavga etmeden bugünü bitirmek istiyorum."
"Tamam, tamam!" diye mırıldandı Fuga, eliyle ağzına fermuar çeker gibi yaptı. "Sustum."
James, derin bir iç çekerek başını sahaya çevirdi. Normalde seyircilerin şen tuttuğu tribünlerde, şimdi sadece komşu çocuğu Furens ile birlikte baş başa oturuyor; maç vakitleri rakip takımı sayılarıyla ezdiği oyun alanına esefle bakıyordu. 'Bunu hak etmedim, Sirius Black,' diye düşündü. 'Senin ihanetini asla hak etmedim...'
Sonra bir anda aklına gelen bir şeyle çattı kaşlarını ve döndü tekrardan Furens'e:
"Hey, sen bana Fleamont mu dedin, yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?"Fuga -James'in gözlemlerine göre tam bir 'şerefsizce'- sırıttı. "Doğru duydun Jim..." dedi keyifle. Küçüklüğünden beri 'Tanrı'nın her günü kıyaslandığı lanet olası' komşu oğlunu delirtmeye bayılıyordu.
James, öfkeyle aydınlanan ela gözlerini devirdi. "Babam, sırf kendisinin adıyla vaktinde çok alay edildi diye bana sadece 'James' adını verdi - yani, benim ikinci bir adımın olmadığını biliyorsun, FugFug!" diye söylendi can sıkıntısıyla. Bir yandan kendisi de Fuga'nın ismini değiştirerek onu sinir ettiğini biliyordu, sanki hiç farkında değilmiş gibi davranmaktansa ziyadesiyle keyif alıyordu.
Fuga iç geçirdi. James'in 'Fuga' adını hakaret olarak algılanabilecek varyasyonlara büründürmesinden oldukça rahatsızdı. Lakin şimdilik daha fazla bir şey demeyecekti, zira James zaten Sirius'la olan kavgaları sebebiyle yeterince berbat bir ruh hâlindeydi.
James, Fuga'nın sükunete bürünmesini memnuniyetle karşıladı. Her ne kadar birbirlerine sataşıyor da olsalar yeri geldiğinde birbirlerine empatiyle yaklaşabilmeleri, birbirlerinin arkalarını kollamaları gerçekten de çok kıymetliydi. Aralarındaki rekabeti eğlenceli kılıyordu bu, her ne kadar sürekli kavga ediyor gibi dursalar da esasında arkadaşlık kurabiliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|
Fanfic"Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum!" James Potter, Peter Pettigrew, Remus Lupin ve Sirius Black... Çapulcu Haritası'nın mucitleri... Onlar, hiç şüphesiz ki Hogwarts'ın gördüğü en efsanevi öğrencilerdi. Adları destansılaş...