52 - "Ravenclaw, zekâ ve yaratıcılığın merkezidir. Kartallar gibi..."

49 11 12
                                    

THE MARAUDERS IN THE PENSIVESEZON 3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

THE MARAUDERS IN THE PENSIVE
SEZON 3

52. Bölüm - "Ravenclaw, zekâ ve yaratıcılığın merkezidir. Kartallar gibi..."

2017, Türkiye...

Odaya tek başına girdi Harry, girmesi ile de mermer kapı kapanıverdi.

Duvarlarına yakın kitapların uçuştuğu bu odanın bir duvarı boydan boya rengarek camlarla süslü idi ve bu cam, lale, kurt, kartal gibi desenlere sahipti. Bu renkli işlemeleri sahip camdan yere düşen renk renk gölgeler, ortama loş bir hava katmış, kitaplardan yükselen toz, odada kendisini belli ediyordu.

"Sen..."

Ve, odanın tam ortasında, sırtı kendisine dönük, kapkara bir pelerine sığınmış o uzun boylu adama baktı Harry, onun kendisine doğru büyüyen gölgesine...

"Hoş geldin, Potter..." dedi ve döndü arkasına Kyle, dönmesi ile Harry, bayılacak gibi oldu.

Bu yüz, bu ses... O gümüş grisi gözler, yakışıklı yüz...

"Siri...us?"

Başını hayır manasında salladı Kyle. Başlığını çekti başından ve parlak, soluk sarı renge sahip saçları parladı.

"Adım Altair. Altair Ryth Kyle," dediğinde adam, Harry hâlâ daha şok içindeydi. Saç rengi haricinde neredeyse Sirius'tu bu, böyle bir benzerlik imkansızdı!

"Ve ben, Harry," dedi ve gülümsedi adam. "Düşmanın değil, bilakis kardeşinim... Sirius Black'in oğluyum... Kendisinin dahi bilmediği..."

Harry, zümrüt yeşili gözlerini kocaman açtı. Kyle'ın Cadance Sky'ın oğlu olduğunu biliyordu, ama denkleme Sirius neden, ne ara, nasıl dahil olmuştu ki?

"Merlin!" dedi, bir anda sinir krizi geçiriyormuşçasına kahkaha atmaya başladı Harry. "Saçmalıyorsun!"

Altair Ryth Kyle, bozulmuştu.

"Bence tipim en büyük DNA testi," diye söylendi Altair. Cüppesinin iç cebinden bir ayna çıkarıp kendisine baktı. "Sence abi? Bu karizmanın karizmayı keşfedurduğu sanatın tarihte en zirvede olduğu zamanda dahi hasret düştüğü bu kusurdan yoksun yüz, sence kimden geliyor olabilir?"

Harry'nin kahkahası durdu, ciddileşti.
Pekâlâ, Altair'in gerçekten de çok yakışıklı olan tipinden ziyade bu sözleri daha çok DNA testi olarak sunulabilirdi.

"Yine de Sirius'un oğlu bir katil olamaz!" dedi sertçe.

Altair, gözlerini devirdi.
"Saçmalama, ben kimseyi öldürmedim. Apaçık bir iftianın kurbanıyım..." İç çekerek başını yana çevirdi, canı sıkılmıştı. "Sanırım babama benzeyen sadece yüzüm değil... Biçare, zavallı talihim..."

The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin