32. Bölüm - 'Hepinizden Tiksiniyorum!'
"Mrs. Sallow-Fletcher evdedir, değil mi?!"
"Evet, yalnız burası çok büyük bir malikane ve onun şu an nerede olduğunu bilemem..." dedi gözlerini devirerek Alicent. "O fah**e asla yerinde duramaz, hep turlayıp durur evimizi bir hırsız misali! Sonra da karşılaştığımızds panikler!"
Yüzünü ekşiterek "Çok tuhaf..." dedi Sirius, lakin öte yandansa kadının adını çok duyduğundan nedense işkilleniyordu. "Evde birlikte aramamızı ister misin onu?!"
Öte yandan odaya geçmelerinin verdiği anlık ferahlamayla tişörtü altına sokuşturduğu pelerini çıkardı ve sahibine, James'e geri vermişti.Alicent, "Normalde hayır derdim ama şu an bu harika olurdu," diye yanıtladı oğlanı.
"Öyleyse biz de buradayız, Rem - Dorcie - Fuga ve Eury'nin yanı başında!" dedi Lily, bu esnadaysa tam kendisine geldi mi "D'imi James?!" diye ekleyecekken aralandı Eurydice'in gözleri belli belirsiz ve tuttu hemen dibindeki James'in elini. Ve tekrardan yumdu gözlerini.
Göğsü, pek rahatsız bir hisle sıkışıverdi o anda Evans'ın. Eurydice yaralıydı, hastaydı ve o, tutup da neden onun James'in elini tutmasına takılıyordu bu denli?
"Haydi biz gidelim, Allie!" dedi Sirius ve Alicent da başını onaylarcasına sallayarak takip etti onu. Böylece ikili, gerilerinde, Alicent'ın odasında herkesi bırakarak çıktılar odadan.
"Sen koridorun sağından, bense solundan!" dedi Alicent, Jacenia denen kadını arayacaklardı devasa malikanenin içinde.
Lakin buna pek de vakit ve gerek kalmadı.
Zira o esnada koridordaki kapılardan biri açıldı ve içinden kıkırdayarak gülen güzeller güzeli bir kadın, Jacenia, ve peşisıra kocaman gülümseyerek üzerindeki takımı düzelten çok yakışıklı bir adam çıkmıştı."Ba..." dedi şoktan transa geçmiş bir hâlde Sirius, inanamıyordu gümüş grisi dehşetül vahşet karizmatik, yakışıklılığın nişanı gözlerinin şahit olduğu manzaraya ve o kişiye:
"BABA!.."
Ve o an göz göze geldi iki Black, baba ve oğul...
Hiç şüphesiz ki bu talihsiz karşılaşma sonucu herkesin yeterince tadı kaçmıştı.
~
10 dakika sonra, Alicent'ın odasında...
"Hazırladığım tütsünün kokusu ile birkaç saat içerisinde ayılacaklardır," dedi Jacenia Sallow-Fletcher, Remus ve Fuga'nın uzandığı yatağa, ikisinin başlarının tam ortalarına tütsüyü yerleştirirken - bir yandan gözleri ara ara odanın en arka köşesinde kollarını göğsünde bağlamış kendisine pek sert bir ifade ile bakmakta olan Sirius'u buluyordu. Şüphesiz ki oğlanın derin sessizliği onu içten içe ürkütüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|
Fanfiction"Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum!" James Potter, Peter Pettigrew, Remus Lupin ve Sirius Black... Çapulcu Haritası'nın mucitleri... Onlar, hiç şüphesiz ki Hogwarts'ın gördüğü en efsanevi öğrencilerdi. Adları destansılaş...