"Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum!"
James Potter, Peter Pettigrew, Remus Lupin ve Sirius Black...
Çapulcu Haritası'nın mucitleri...
Onlar, hiç şüphesiz ki Hogwarts'ın gördüğü en efsanevi öğrencilerdi.
Adları destansılaş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
30. Bölüm - 'İyi Misin?'
1976, Temmuz...
"Bak sen! Şu benim haşin köpeğim Sirius değil mi?!"
"Ta kendisi!" diye yanıtladı Marlene'i Sirius, bedenini hışımla devirip kızın hemen arkasına, paralel şekilde uzanarak. Marlene, bunu utangaç kıkırdamalarla karşılarken kolunu kızın ince beli üzerinden atarak onu kendisine çekti Sirius, ve pembeleşmiş yanağına uzun bir öpücük kondurdu.
O esnada orada olan diğer herkesi umursamadan hem de.
Bu ikilinin etraflarından kalpler çıkardıkları yakınlaşmalarını herkes 'bir anda ne oldu şimdi?' modunda izlerken James iç çekerek oturdu Lily'nin hemen yanına. Ne zaman onlar da böyle vıcık vıcık olacaklardı ki?
"Hâlâ küs müyüz, Evans?!" dedi tek kaşını kaldırarak pek karizmatik bir şekilde hemen sağındaki kıza başını döndürürken. Hemen karşılarında ise Marlene "Sirius, yanağımı çürüttün! Yeter!" diye haykırmaktaydı.
Kaşlarını çatarak başını soluna döndürdü Lily, ve oğlanın kendisine hayranlıkla bakan ela gözleri ile buluştu gözleri. Anında teklemişti kalbi...
"Biz küs müyüz, Potter?" dedi iç çekerek. Öfkeli yüz ifadesinin altında kalbinin kendisinden bağımsız çıldırmasına anlam veremiyordu.
James'in ela gözleri aydınlandı, gözlerini sıkıca yumarak oturduğu yerde, kollarını göğsünde bağlayarak sanki ardında bir koltuk varmışçasına yaslandı. "Değilsek bana hava hoş!"
Lily devirdi gözlerini. Sahi... Muhabbetleri bu şekilde mi akacaktı ki?
O an gözlerini Sirius ve Marlene'in cilveleşmelerinden kayarak Lily ve James'in kendi aralarındaki fısıldaşmayı andıran sohbetlerine çevirdi ani bir şekilde Mary - bu anı gözden kaçırmaması elzemdi. Zira, şayet beş senelik arkadaşlıklarında Lily'i biraz olsun tanıyabilmişse emin olmalıydı ki şu anda içi kıpır kıpırdı, oğlan onu heyecanlandırmıştı.
Eh, ileride kullanılacak bir koz neden olmasındı?
"Sizi de mi Blackkinnon gibi shiplemeye başlamalıyım yoksa gençler?" dedi bir anda yüksek sesle Mary, bunu deyişi ile başta o esnada herkesten gizlice Remus'u kesmekte olan Dorcas olmak üzere herkes irkilivermişti.
Pekâlâ... O an dünya yansa istifini bozmayacak alfa çift Marlene ve Sirius bu 'herkes' tabirinin dışındaydı...
"Bence yakışıyoruz," dedi James, Mary'nin bu fikri üzerine ve Evans'a dönerek göz kırptı. "Ha, Kızıl?"
Lily zümrüt yeşili gözlerini kırpıştırarak baktı oğlana. Ciddi miydi bu? Yoksa alay mı ediyordu? Neydi bu tavırlar yani?
"Benim bir fikrim var aslında!" diye haykırdı Dorcas, yanında Remus oturunca heyecandan saçmalıyordu - ki kıpkırmızı yüzü ile bunu da gizleyemiyordu. "Şey..."
