N.O 16

2.9K 221 41
                                    

İnsanlara kendini anlatmak zorunda olduğun anlarda ki çaresizliği resmetseler siyah renginden başka bir renk çıkmazdı. Çünkü çaresizliğin tek rengi vardı. şimdi o siyahın içinde beyaz arıyordum.

***

Kolumu sert bir şekilde bıraktığında öfkeyle bir ayağını yere vuruyordu.

"Mi Hi göründüğü gibi değil, nasıl düşündüğümü sen biliyorsun."

Mi Hi görmek istediğini görüyordu. Elimde sallanan ipe gözü bir anlığına kayınca elimden sertçe çekip aldı. Gözlerim şaşkınlıkla büyümüştü.

"Bunu sana o mu verdi?"

Elinde ki bilekliğe bakarken:

"Hayır bunu o vermedi Mi Hi onu bana verir misin?"

Sakinliğimi korumaya çalışıyordum. Mi Hi bilekliğe küçümseyerek bakıp ortadan ikiye kopardı. Yere düşen parçalara bakakalmıştım. Jung Hea ve Ae Ra odaya geldiğinde Mi Hi histerik bir kahkaha attı.

"Eun Hee Ji Yong'u seviyormuş! Olaya bakar mısınız? Bana öğütler verirken kendi saman altından su yürütüyormuş."

Sinirime hakim olmak zorundaydım. Dudağımı kemirirken:

"Önyargılı davranıyorsun Mi Hi! Onu sevdiğin bile belli değil. Bir öylesin bir böylesin. Çocukça bir heves olduğunu söylememiş miydin?"

Sözlerim gerçeklerin ta kendisiydi. Mi Hi sinirden kıpkırmızı olmuştu. Gözlerine baktığımda beni anlamasını bekliyordum ama beklediğim şeyin tam aksiyle karşı karşıyaydım.

Mi Hi elini havaya kaldırdığında birden odaya giren Ji Yong onun elini havada yakalamıştı.

Ji Yong sakince elini yere indirdiğinde beni odadan çıkarmak için sürüklemeye başladı. Sertçe elimi çektim. Mi Hi'nin yanına gittiğimde Jung Hea onu uzaklaştırmıştı.

Arada kalmıştım. Arkamda ki Ji Yong'u göstererek:

"O adamı sevmiyorum Mi Hi! O adamda da beni sevmiyor!" dedim.

Gözlerinde ki yaşları elinin tersiyle silip Ji Yong'un önüne dikildi:

"Ji Yong birazcık bile beni bir kadın olarak sevebilme ihtimalin var mı?"

Ji Yong karşısında ki kıza tereddütle bakarken gözleri bir anlığına bana kaydı. Ağzından çıkacak olan kelimelerin canımı yakmasından korkuyordum.

"Mi Hi sen benim küçük kız kardeşimsin, bana hayranlığını aşka dönüştürme. Neden kardeşim olarak kalmıyorsun?"

Bu kadar yumuşak konuşabildiğini bilmiyordum. Kalbim mengene ile sıkıştırılmış gibiydi. Nefes almak için derin derin solumak zorunda kalıyordum.

Ji Yong sözlerini bitirince başımı öne eğdim. Mi Hi:

"Kardeş gibi mi? Seni anca bu kadar mı sevebilirim? Peki, senin için bunu deneyeceğim." Dedi.

Bu kadar kolay kabul etmesi çok saçmaydı. Tekrardan yanıma geldiğinde:

"Eun Hee özür dilerim."

Gözlerini bir yalanın ipucunu bulmak için aradım ama bulamadım. Sessizce ona sarılırken Ji Yong odadan çıkıp gitmişti.

***

No Option! ( Seçenek Yok!)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin