N.O 22

3.3K 243 48
                                    

Gerçeklik denen kavram kesinlikle hissetmekle alakalıydı. Uzun zamandan sonra hissettiğim en gerçek şey onun dudaklarıydı. Onun hakkında bildiklerimi söylemek için henüz çok erkendi.

***

Hırsla saçımı karıştırdığımda ne yaptığıma dair hiçbir fikrim yoktu. Bunu yapmamam gerekiyordu. Seung hyung sadece beklememi söylemişti şimdi yaptığım şey onu alt üst edecekti.

Koltukta arkama yaslandığımda gözlerimi kapattım. Onunla ilgili gerçeği öğrendikten sonra nefret ediyorum yalanlarına kendimi inandıramıyordum.

"Ondan nefret ediyorum..."

"Ondan nefret ediyorum..."

"Ondan nefret..."

Kapının açılmasıyla sözlerim yarıda kalmıştı.

"Biliyorum, bende senden Ji."

Sesindeki her an gülecekmiş gibi tınıyı yok saydım. Gözlerimi açmaya niyetim yoktu.

"Hyung senden nefret ediyorum, çok yakışıklısın."

İğnelemelerimi ciddiye almayan tek kişi olarak koridorda yankılan bir kahkaha atıp:

"Yangcığımız bizi çağırıyor Ji, bende biraz aynaya bakmaya gidiyorum."

Kapıdan uzattığı kafasını çektiğinde derin bir nefes alarak ayağa kalktım. Adımlarımı hızlandırarak önümde yürüyen Seung Hyungun sırtına atladığımda hyung benden kurtulmak için etrafında garip hareketler yapıyordu.

"Ji biri görse tüm havam gider. Rahat bırak beni."

Beni sırtından attığında kahkaha ile gülüyordum. Tişörtümü düzeltirken yanımdan geçen görevli halimizi görüp gülümsemişti.

Yang başkanın ofisine geldiğimizde kapıda Seung Hyung ile bakıştık. Her an bir şey yapacağım düşüncesiyle tetikte olmasına bayılıyordum. Kapıyı çalmak için elimi kaldırdığımda hafifçe yana kaydı. Tek kaşımı kaldırıp ona sinsi bir bakış attım:

"Sakin ol Ji bak korkutuyorsun beni."

Sonunda benim yerime kapıyı çalıp içeriye girmişti. Yang Başkan, ofise yuvarlanırcasına giren Seung Hyun'u görünce elinde ki tableti bırakıp gülümsedi.

Arkasından girdiğimde tüm grup üyelerinin çoktan geldiğini gördüm. Yang başkan toplantı masasına geçerken:

"Kocaman adam Seung Hyun senden nasıl kaçıyor. Ne yaptın çocuğa?" dedi.

Yerime oturduğumda omuz silktim:

"Sadece seviyorum..." dedim.

Cümlelerimi tamamladığımda yüzüme pis bir sırıtış yerleştirmiştim. Seungri Yang başkana hayır öyle değil işaretleri yaparken Seung Hyung:

"Başkanım beni yerden yere sürüklüyor, sırtıma atlıyor, saçımı bozuyor."

Daesung parmağını doğrultup Seung hyungu göstererek kahkaha attı.

"Küçük çocuk gibiler" dedi.

Diğerleri de onun söylediklerine gülerken başkan kafasını iki yana salladı.

"Siz hiç büyümez misiniz?" dedi.

Gülüşmelerimiz azalırken başkanın sesiyle onu dinlemeye başladık:

No Option! ( Seçenek Yok!)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin