N.O 37

2.5K 190 39
                                    

Yalan söylemek zeka işidir, dürüstlük ise cesaret... İkisinden birine sahip olamamak insanı yoksun bırakır. Kendini küçük düşürmekten başka işe yaramaz.

Sahnede elindeki mikrofona öylece tutan Danbi'nin çaresizliğini izlemekten keyif duyuyor sayılmazdım. Bunu yaparak kendini daha ne kadar batırabileceğini hesaplamaya çalıştığına emindim. Herkes pür dikkat televizyona bakarken beklemekten sıkılan başkan konuşmaya devam etti.

"Hırsızlıkla suçladığın arkadaşlarından özür dile."

Ağzından savunmaya benzer bir iki kelime çıksa da onu Ji Yong durdurdu.

"Kayıtlara sizden önce girdiler, hiçbir şekilde etkileşimde bulunmadınız. Her zaman kayıt altındaydınız. Şu an hala kendini savunman komik değil mi?"

Kızlar artık rahatlamıştı. CL odadan çıkarken televizyona tekrar baktı.

"Ji'nin ince gözlem yeteneği yine konuştu."

Buna diğer üyeler gülerek karşılık vermişlerdi.

Sabrımın meyvesini alıyordum. Ona uyup bende kötü olsaydım şu an elenmemiz an meselesiydi. Sahneden ayrıldıklarında Danbi'nin arkadaşlarına acıyordum. Ekranda çalıntı şarkıyla kaldıklarında Danbi'ye şaşkınlıkla bakmışlardı. Onlarla kuliste karşılaşmamak adına kızlara döndüm:

"Hazırsak sahne arkasına gidelim."

Eşyaları toparlayıp kulisten çıkarken yanımızdan geçen Danbi'ye bakma gereği bile duymamıştım. Artık bana laf sokmayı bırakmış olmalı ki oda seslenmemişti. Grup arkadaşları ile birlikte değil de tek başına yürümesi artık iplerin koparıldığının göstergesiydi. Sahne arkasına ulaştığımızda diğer kızlar bizden uzak bir köşede başkan ile konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını anlamam bu gürültüde imkansızdı. Ama daha çok dinliyor gibilerdi. Başkana ayrılmak için selam verdiklerinde bize doğru gelmeye başladılar. Baktığım anlaşılmasın diye hemen bakışlarımı kaçırsam da yakalandığımın farkındaydım. Kızlar yanımıza geldiğinde fark etmemiş gibi yaparak sahne arkasından 2ne1'ı izliyordum.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

Yeni işitmiş gibi arkamı döndüğümde en samimi gülümsememi takındım.

"Evet?"

Kızlar konuşurken bakışlarını bizden kaçırıyorlardı.

"Şarkıyı Danbi kendi yazdığını söylemişti, biz bilmiyorduk. Sonuç belli ama isterseniz çekilebiliriz."

Masum oldukları yüzlerinden belliydi. Böyle kötü bir lider yüzünden rezil olmuşlardı. Merakım altında ezilerek sonunda ağzımdaki baklayı çıkarmıştım.

"Başkanla ne konuştunuz?"

Mi Hi kızın omzunu okşarken onu teselli ediyordu. Kız biraz tereddüt etmişti. Yanındaki arkadaşlarına baktıktan sonra soruma cevap vermeyeceğini anlamıştım. Bozulduğumu belli etmemek için konuşmaya devam ettim:

"Her neyse, yarışmadan çekilmenize gerek yok. Kimin kötü olduğunu herkes biliyor. Siz kafanıza takmayın." Dedim.

Kızlar sadece kafa sallamakla yetinmişlerdi. Yanımızdan ayrıldıklarında mutlu gözükmüyorlardı. 2ne1 sahneden indiklerinde perdeler tekrar kapanmıştı. Hemen hazırlanmak için sahneye çıktığımızda tepeden yavaşça inen salıncaklara korkuyla baktım.

"Bunlarla hareket etmek zorunda mıyız? Sizi temin ederim hiç iyi bir his değil."

Bunları söylerken Ae Ra lafa ilk inen salıncağa oturup:

No Option! ( Seçenek Yok!)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin