No Option! ( Seçenek Yok!)✔

N.O 33

"Kapıdayım biraz dışarı çıkabilir misin?"

Karmaşık bir duygu haliyle girdiğim soyunma odasından çıkarken gelen bu mesaj "Hah birde bu eksikti!" demenin farklı bir şekliydi. Yeterince yargılanmışken kapımın önündeki Dae'nin sevimliliklerini çekmek için mükemmel bir andı. Saçını toplayan Jung Hea'ye dönerek:

"Ben 5 dakikaya geliyorum. Siz ısınma hareketi yapmaya başlayın."

Şirkete girerken imzaladığımız sözleşmede "SKANDAL YOK!" maddesi yeterince kasılmama sebep oluyordu . Kapıya çıktığımda karanlık köşeden bana doğru gelen Dae'ye gülümsemeye çalıştım. Bugün ona benim çevremde olmaması gerektiğini söylemeliydim. İleride başıma olay geldiğinde onun başının yanmasını istemezdim. Beklemediğim bir sıcaklıkla bana sarıldığında kısık sesle:

"Şaşırdın değil mi?" dedi.

Benden ayrılmasını beklemeye fırsat vermeden nazikçe gülümseyerek kollarından sıyrıldım. Aklımda sıraladığım kelimeleri söylemek üzereydim ki adımın söylenmesiyle etrafa bakındım.

"Eun Hee seninle konuşmalıyım."

Sonunda sesin geldiği yönü bulabilmiştim. Karanlıkta belli belirsiz bir hareketlilik vardı. Şu an onunla konuşmak istesem de kendimi durdurmalıydım. Dae'yi kolundan tutup bahçenin diğer köşesine götürdüğümde tekrar seslenmesini duydum.

"Son kez dinle beni..."

Arkamı dönmeden ilerlemeye devam ettim. Sesine dönüp baksam eminim yanında olurdum. İlerlerken arkamdan gelen araba sesiyle gittiğini anlamıştım. Sonunda Dae'yi sürüklemeyi bıraktığımda karşıma gelecek şekilde durdurdum.

"Dae buraya gelmen yanlış, şirketle aram bozulabilir. Medya görebilir. Bu benim açımdan kötü olur değil mi?"

Her şeye verecek cevabı varmış gibiydi.

"Hayatını kurtaran zavallı bir fan boyu yanlış anlayacaklarını sanmıyorum."

Arkamdaki alçak duvara hafif dayandığımda sözlerimi bir çırpıda söylemeye karar verdim.

"Benim seninle bir geleceğim olamaz... Çünkü ben başkasını seviyorum."

Omuz silkme hareketini yapmasını beklerken ciddiyetle kafa salladı.

"Onunla yarışamayacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Seni sevdiğimi hep hissettirmeye çalıştım. Biliyorsun. Kaç yıldır seninle aynı yerdeydim. Seni böyle basit biri için duyduğun duygu yüzünden bırakacağımı sanmıyorum. Başına bela açmadan her zaman senin için çabalayacağım."

Duvardan doğrulup kapıya yöneldiğimde:

"Şirkete bir daha gelmezsen sevinirim. Her an birileri fark edebilir."

İçeri girerken duyacağım şekilde:

"Tüm geçtiğin sokaklar benim. Seni orada da beklerim."

Arkamı döndüğümde reverans yapıp bahçe kapısına yönelmişti. Neden her şeyi bir anda bitiremiyordum. Sıkkın bir şekilde çalışma odasına girdiğimde düşüncelerimi kapıda bırakmalıydım.

***

"Bu şarkının dansı eğlenceli olacak gibi."

Nefes nefese ellerini dizlerine dayamış Mi Hi bu sözleri söylerken gülümsemişti.

"Şimdi hareketleri çıkartmalıyız. 4 tane erkek dansçıya ihtiyacımız var. Onlarla çalışmalıyız."

Mi Hi söylediklerimi hafif bir baş hareketiyle onaylayıp müziği yeniden başlattı.