N.O 35

2.9K 183 18
                                    

Sıradaki BigBang fanficinin baş rolü T.O.P olacak:) Buradan duyurmayı bir borç bilirim:) Bu bitmeden ona başlamayı düşünmüyorum. İyi okumalar:)





Mi Hi'nin beni kolumdan tutup sandalyeye oturtmasıyla her şeyin bittiğini çok iyi anlamıştım.

"Ah hadi ama bu kadar acımasızca olmazki!"

Jung Hea'den çıkan bu yakınmaya sinirle baktım. Her şey onun yüzündendi. Ben bu zamana kadar yaptıklarına sabretmiştim. Bir anda sinirine hakim olamaması bizi arafa sürüklemişti. Gözlerimi devirdiğimde konuşmaya devam etti.

"Yarışmayı ertelemek her şeyin sonu değil değil mi? Hem erteliyor iptal etmiyor ki!"

Mi Hi omuzlarıma baskı uygularken ani hareket etmemi önlemek istiyor gibiydi.

"Komik misin sen? Yarışmayı ertelerse neler olur düşündün mü? Kaç sene burada kalabiliriz? Senin o kadar vaktin var mı? Bizim çıkış yapmamız lazım!"

Sesimin yüksek çıkmasını engelleyememiştim. Mi Hi'nin elini omuzlarımdan çekerken Jung Hea ve Ae Ra odadan çıkıyorlardı.

Şu an gerçekten birlikte olmamamız gereken bir zamandaydık. Çıktıklarından sonra burada kalmamın bir anlamı yoktu. Çantamı sırtıma takıp Mi Hi'ye döndüm.

"Bomboş kaldık. En iyisi şu başımı göstermek için hastaneye gideyim. Daha sonra evde ne yapacağımıza karar veririz. Bu sayede hem kafam biraz dağılır hem de işlerimi hallederim."

Oda sırtına çantasına taktığında:

"Seninle gelmemi ister misin?"

Olumsuz anlamda başımı salladığımda sözlerine devam etti.

"O zaman kızların yanına gideyim, seni evde beklerim."

Onayladığımda odadan çıkmıştı. Pratik odasına son kez baktıktan sonra kapısını kapatarak çıktım. Yarışma ertelenirse bir daha ne zaman başlayacağını bilmiyordum. Koridora yöneldiğimde çalan telefonumu cevapladım.

"Efendim Dae?"

Kaçıncı kez aradığını biliyordum ama artık açmam gerektiğimin farkındaydım. Asansörde çekmeyeceğini düşündüğümden merdivenlere yöneldim.

"İyi sayılırım, hastaneye gideceğim... Hayır gelmene gerek yok... Kısa işim sonra yurda dönmeliyim."

Merdivenlerden bir kat döndüğümde inmekte olan Ji Yong ile duraksadım. Sesimi alamayan Dae'ye cevap vermek için düşüncelerimi ondan uzaklaştırmam gerekiyordu.

"Evet, buradayım."

Tekrar konuşmaya başladığımda adımlarımı hızlandırıp yanından geçip gittim. Ondan uzak durmak benim için iyi bir karardı. Sonuçta Yang başkana ne söylediyse adam bu kararı almıştı. Aralıksız konuşan Dae'nin ne dediği hakkında bir fikrim yoktu. O kadar hızlı yürümüştüm ki nefes nefese kendimi ana kapıda buldum. Hala konuşan Dae'ye:

"Sanırım..."

Sözlerim ağzımda yarım kalmıştı. Bahçeden gelen korna sesiyle irkilerek sese baktım. Tekrar araba çarpmasını istemezdim ama arkamda araba yoktu. Sesin geldiği tarafa bakışlarımı çevirdiğimde Ji Yong'un arabasının kapısı açık olduğunu gördüm. Merakıma yenik düşerek telefonda konuşan Dae'ye:

No Option! ( Seçenek Yok!)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin