💫Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.
Cemal SüreyyaKapıyı tek eliyle açarak içeri geçmem için yol verdi.Hemen girerek etrafa şaşkınlıkla bakakaldım.İlk olarak aklımdan geçen şey evde kimsenin olmamasıydı.Bu düşünceyle saniyeler içerisinde aklıma gelen yüzlerce senaryoyu düşünmemeye çalıştım.Diğer bir konu ise bu dağ evi gerçekten küçüktü.Öyle ki tek bir insanın yaşayabileceği şekildeydi yada bir çiftin...
Kapıdan içeri girer girmez hemen sağ tarafta oturma odası vardı.Normalde olsa çok hoş ve sıcak bulabileceğim bir yere gerginliğimden dolayı tedirginlikle bakmıştım.Kapı kapanma sesini duymamla arkama döndüm.Kapıyı kapatmış üzerinde ki montu ve bereyi çıkarıyordu.Bir yandanda bana bakmadan "gergin olmanı gerektirecek bir durum yok.Burada yol açılana kadar durursun sonrasında arabanı hallederiz yola çıkarsın.Üzerini değiştirmek istersen yatak odası hemen burada bu süre zarfında sen bu odada kalıcaksın"diyerek şömineye doğru ateşi harlamaya gitti.
Bense hala olduğum yerde durarak onu izliyordum.Tek diyebildiğim "Sen peki?" Ateşe odun atarken sorum karşısında duraksadı sırtı bana dönük olduğu için yüzünü göremiyordum.Sert bir şekilde "ben ne?" Dedi.Bunun üzerine daha açıklayıcı olmak için"Sen nerede yatacaksın"diye sordum.
Hafif bir şekilde yan dönerek koltuğu işaret etti.Orada yatacağını anlamıştım.Bir iki adım öne atarak "olmaz öyle şey zaten size yeterince yük oldum daha fazla rahatsızlık vermek istemiyorum.Ben burada koltukta yatarım." Dedim kendimden emin bir şekilde hayır cevabını kabul etmeyeceğimi belli ederek.Bunun üzerine şömineyle işi bittiği için ayağa kalkarak bana doğru döndü ve "amacım seni güzel bir şekilde ağırlamak değil zaten burası olmaman gereken bir yer ama şartlardan dolayı burdasın" diye devam ederken "ama ben" dedim bunun üzerine lafını kesmemden hoşnut olmadığını belli eden bir şekilde gözümlerime baktı.Sustum.Sustum ve bitirmesini bekledim.
Tekrar başını çevirerek mutfağa doğru giderken"geceleri burada fazla işim oluyor.Senin burada uyuman demek benim işlerimi halledememem demek.Bu yüzden içeride kalacaksın.Bu süre zarfında önemli birşey olmadıkça konuşmamıza da gerek yok." Diyerek ocağa döküm bir çaydanlıkta su koydu.
Bense ne yapacağımı bilmeden tekrar etrafa göz gezdirdim.Dış kapıdan içeri girince sol taraftada mutfak kalıyordu.Amerikan mutfak tarzındaydı.O sırada gözlerim yabancı adama takıldı.2 kupa çıkarmıştı ve ocağın üzerindekinin de kısık ateşte moka pot olduğunu gördüm.Anladığım kadarıyla kahve yapıyordu.Onu izlerken ismini bile bilmediğimi fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ
Teen FictionŞiddetli kar yağışında, hiç bilmediği yoldan aracını çıkaramayan Mira , tanımadığı bir yabancıdan yardım istemek zorunda kalır. ~ "Duvarlarına öfke ve barut kokusu sinmiş bu eve, nasıl kışın ortasında açan kardelen kokusunu getirdin..." ~ "Dedim y...