✨Oy vermeyi unutmazsanız sevinirim.Keyifli okumalar🌸Evlilik hayatımda hiç bir zaman büyük bir önem arz etmemişti.Elbette her genç kız gibi bende sevdiğim adamla evlenip bir aile kurmak istiyordum ama bunun gerçekten sevdiğim, aşık olduğum kişiyle olması benim için önemliydi.
Çevremde aşık olmadan evlenen bir çok kişi vardı.Birbirlerine uygun olduklarını düşündükleri için evlenen ve sonrasında bir çoğunun sıkıntılar yaşadığını gördüğüm kişilerdi.Evlilik artık zamanı geldi diye olacak bir şey değildi ki...Her şeyden önce çok sevmek gerekirdi.Bazen bu da yetmez , aşık olman gerekir.Zamanla aşk yerini sevgiye bırakır ve onu tamamlayan şeyde saygıdır derler hatta...
Odamın penceresinden düşünceli bir şekilde sokak lambasının cılız ışığının aydınlattığı bahçemize bakıyordum.Nişan için son hazırlıklar yapılmış ve yarın mütevazi bir şekilde düzenlediğimiz evimizin bahçesinde yüzüklerimizi takacaktık.Heyecanlıydım hem de çok.Sevdiğim adamla birlikte çok güzel bir yola çıkıyordum.
Yaslandığım duvardan kendimi çekerek penceremi kapatmak üzereydim ki hemen karşımızda evi olan İshak abinin kapısını açtığını görünce istemsiz duraksadım.Bize akşam yemeğine gelmesinin üzerinden tam bir hafta geçmişti ve bu süreçte sadece bir kez fırından dönerken sokakta karşılaşmıştık.Hafif bir tebessümle baş selamı vererek geçmişti.
Gelmesinin ardından mahalledeki bekar kızlarında evimizin önünden geçmeleri sıklaşmıştı.Bu detayı fark eden kişi tabii ki annemdi.Benim nişan hazırlıkları ve kalan zamanda dükkanda olmam nedeniyle fark etmem zordu zaten.
Elinde tuttuğu çöp torbasını bahçe kapısının bir kaç adım ilerisinde bulunan çöp kovasına attıktan sonra kapağını kapattı.Bahçe kapısından geçip kapıyı ardından kapatırken bakışları beni bulunca yüzündeki anlık şaşkınlığı yakalamam bir olmuştu.Saliselik bakışmamızın ardından hızla ufak bir baş selamı verip penceremi kapatarak tül perdemi çektim.Yatağıma doğru sıkıntı ile giderken bir yandan kendi kendime konuşmayı ihmal etmiyordum.
"Off adam yanlış anlamasa bari...Gece gece evini dikizlediğimi düşünmemiştir inşallah."
Derin bir nefes verip yatağımın içine girerek sıkıntı ile gözlerimi kapattım.
Akın gecenin karanlığında evinin salonunda tek başına otururken bir yandan abajurun odaya yaydığı hafif sarı ışık sayesinde elinde tuttuğu dosyayı okuyordu.Pek bir şey yoktu aslında.Askerliğinin ardından başvurusuyla komando olmuş ve ardından sınırda uzun yıllar sıcak çatışmalarda görev almıştı.Birliğinde sevilen ve saygı duyulan biriyken , 15 günlük yıllık izninde annesinin yanına geldiğinde kavga sonucu silahla adam yaralamadan sonra, 4 yıl kasten yaralamadan ceza almıştı.
Cezaevinde herhangi bir taşkınlıkta bulunmamış , sorunsuz bir şekilde cezasını yatıp çıkmıştı.Elinde tuttuğu dosyayı hemen önünde olan orta sehpaya fırlattıktan sonra düşünceli bir şekilde sakallarını sıvazlamaya başlamıştı Akın.
Bu adamı sevmemişti hem de hiç.Özellikle Mira ve ailesine yakın olması hoşuna gitmemişti.Bu yüzden hakkında ufak bir bilgilendirme istemişti.Dosyası fazla sıradandı sanki...
Orta sehpada duran dosyaya tekrar uzanıp ilk sayfadaki İshak'ın resmine bakarak "Gerçekten bu kadar sıradan bir adam mısın?"
Sehpada duran viski bardağını alıp tek dikişte içip sert bir şekilde aynı yerine koyduktan sonra bakışlarını resimden çekmeden "Biraz daha detaylı bir araştırma sonucu belli olacak sanırım." Derken yüzünde hafif bir tebessüm vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞ
Teen FictionŞiddetli kar yağışında, hiç bilmediği yoldan aracını çıkaramayan Mira , tanımadığı bir yabancıdan yardım istemek zorunda kalır. ~ "Duvarlarına öfke ve barut kokusu sinmiş bu eve, nasıl kışın ortasında açan kardelen kokusunu getirdin..." ~ "Dedim y...