DAĞ

Fotoğraf

Bölüm 6-Fotoğraf

"Lisanı ağızda olan değil, lisanı gönülde olanlara yar et bizi. tebessümü simasında olan değil, tebessümü gönülde olanlara kat bizi. aşkı tende sanana değil, aşkı ruhunda can bilenlere arat bizi."

Mevlana

Planlar yaparsın...Güzel planlar...Sonunda kendini ya o planladığın şeylerin içinde bulursun yada çok uzağında.Tıpkı benim durumum gibi.Oysa ki evden çıkarken planım tam olarak bu saatlerde babaannemin evinde olmaktı.Şuan olduğum durumsa tam anlamıyla bir hüsrandı.Donuk gözlerle tezgahın altına profesyonel bir şekilde sabitlenmiş bıçağa bakıyordum.Adım sesleri duymamla Akın'ın eve gireceğini anladım ve hemen hızlı bir şekilde bulaşıkların başına geri döndüm.Leğen olmadan yıkamaya karar vermiştim.Zaten şuan tek derdim buydu değil mi?Amacım bir an önce 4-5 tabağı ve tencereyi yıkayıp , kaldığım odaya girip sakin bir şekilde düşünmekti.Evet kesinlikle sakinleşmem gerekiyordu.Orada ki bıçağı gördüğümü anlamasını istemiyordum.

Tahmin ettiğim gibi Akın evin kapısını açarak içeri girdi montunu askıya astı.Bense kendimi tamamen bulaşığa vermiştim.

"İyi misin?" Sorusunu duymamla başımı kaldırdım ve gözlerine baktım.

Kendimden emin çıkmaya çalışan ses tonumla "evet neden sordun?" Dedim.

Bunun üzerine bana kısa bir süre daha baktıktan sonra yatak odasını göstererek "müsait mi?Kıyafet almam gerekiyor" sorusu üzerine başımı sallayarak onayladım.

Kısa bir süre sonra odadan yastık,çarşaf ve yorgan ile çıktığını bunları koltuğun üzerine koyduktan sonra tekrar girdiğini bu sefer elinde kıyafet olduğunu gördüm.Adımlarını banyoya doğru yönlendirince duş alacağını anlamıştım.Benimde zaten işim bittiği için ellerimi kurulayıp hemen yatak odasına girdim ve kapıyı kapattım.Kapı üzerinde anahtar olmadığı için kilitliyememiştim.

Banyodan su sesleri gelmeye başlayınca hemen aklıma acaba yatak odasındada mutfakta gördüğüm gibi bir yere gizlenmiş bir bıçak hatta daha kötüsü silah var mı diye düşündüm.Hemen çekmecelere ve şifonyere bakmaya başladım.Zaten çok eşya olmadığı için kısa sürede kontrol edebilirim .Şifoniyerden sonra dolaba doğru adımladım evet bu yaptığım çok yanlıştı ama normal bir durumun içinde değildim.Evinde kaldığım adam bence normal biri değildi.O bıçağı her normal olan insanın evinde olduğu gibi mutfak çekmecesinde görseydim hmm farklı bir bıçakmış der geçerdim ama kim böyle bir şeyi görülmeyeceğini düşündüğü tezgahın altına ustalıkla yerleştirir.Neden?

Dolabını bir yandan dikkatli bir şekilde dağıtmamaya özen göstererek bakarken bir yandan da kulağım banyodaydı.Son olarak kazaklarının üst üste muntazam bir şekilde katlanmış olduğu bölmeye elim gitti her ne kadar burada öyle silah yada kesici bir alet olmayacağını düşünsemde göz ucuylada olsa bakmak istedim emin olmak için.Kazakların arka tarafında ki boşluğa elimi daldırdığımda bir kağıt parçası elime değdi.Yavaşça elime aldığımda siyah bir zarf olduğunu gördüm.İçine bakıp bakmamak arasında kararsız kaldım.Sonuçta bunun içerisinde silah yada kesici alet vs birşey yoktu.Bu oldukça özel birşey olabilirdi.Anlık bir düşünceyle bakma kararı aldım her ne kadar yaptığımın yanlış olduğunu bilsemde."adamın tüm çekmecelerine bakan sen değilsin sanki Mira" diye mırıldandım.Zarfın içerisini açtığımda iki adet fotoğraf olduğunu gördüm.İlkinde Akın tekti.Fotoğrafa bakınca kalbim tekledi...

Kısa bir süre fotoğrafı inceledim ancak vaktim olmadığını bildiğim için hemen 2.fotoğrafa baktım.Bir kadının kucağında olan altı veya yedi yaşlarında bir erkek çocuğuydu.İkisininde gözlerinin içi gülüyordu.Daha dikkatli bir şekilde baktığımda ise fotoğraftaki kişinin Akın'ın küçüklüğü olduğunu anladım.Kucağında olduğu kadın büyük bir ihtimalle annesiydi.Banyo kapısının açıldığını duyduğumda hemen fotoğrafı yine üstte Akın'ın tek olduğu fotoğraf olacak şekilde yerine yerleştirdim.Dolap kapağını sessizce kapattıktan sonra yatağın uç kısmına doğru oturdum ve dinlemeye başladım.