Mezar

11.9K 612 104
                                    




Keyifli okumalar ♥️

Zaman alırdı tüm acıları.Unutturmasa bile hafifletirdi mutlaka.Bunu tecrübe ederek öğrenmiştim ve geriye dönüp baktığımda artık canım eskisi kadar yanmıyordu.

Evimin balkonunda otururken hemen karşımdaki yeşili bol manzaraya huzurla baktım.Her ne kadar geride kalsada yaşananlar, zaman zaman düşünürken bulurdum kendimi.Tıpkı şu an olduğu gibi.

Hemen önümdeki masada bulunan kahve fincanıma uzanarak bir yudum aldım.Gözlerimi kapatıp sessizliği bozan kuş seslerini keyifle dinlerken boynumdan öpülmemle hafifçe irkilerek başımı çevirdim.

"Eline sağlık yavrum ."

Yüzümdeki sıcak gülümsemeyle sevdiğim adama bakarken bugünüme bir kez daha şükrettim.

İki sene önce,

Akın'ın bana söylediklerinin üzerinden tam bir hafta geçmişti.Bu geçen sürede neredeyse hep evdeydim.Annem ve ablam gerçekleri anlattıktan sonra ilk başta deli gözüyle bakmışlardı.Ancak sonrasında ciddi olduğumu anladıklarında ablam göz yaşlarına boğulmuştu.Annem ise...

Derin bir nefes alıp geçen haftayı düşünmemeye çalıştım ancak bu çok zordu.Annem beklediklerimin aksine çok başka bir tepki vermişti ve şimdi biz ne yapacağımızı şaşırmış bir şekilde evde onu hiç yalnız bırakmamaya çalışıyorduk.

Gitmişti...Yüzüme donuk bir şekilde yaklaşık iki veya üç dakika baktıktan sonra hiç bir şey söylemeden kalkarak mutfağa gidip akşam yemeğini pişirmeye başlamıştı.Ablam gözü yaşlı bir şekilde içeriye giden annemin arkasından bakarken anlık üzüntüsünü bile unutmuş gibiydi.Oturduğum yerden hızla kalkarak yanına gitmiştim ama konuşmak bir yana dursun , televizyonda açtığı gündüz kuşağına kendini öyle bir kaptırmıştıki beni duymamıştı bile.

İşte bu geçen bir haftalık sürede bir arpa boyu yol alamamıştık.Annem hala aynı şekilde devam ediyordu.Günlük konulardan konuşurken sohbete katılıyordu ancak babamla ilgili tek kelime duymasıyla hızla ayağa kalkıp kendine bir ev işi bulup onunla oyalanıyordu.Bazı geceler ise onu düşünceli bir şekilde karanlık salonda otururken görmüştüm.Yanına kadar gidip seslendiğim halde beni duymamıştı ancak koluna hafifçe dokunduğumda korkarak düşüncelerinden sıyrılıyordu.Bu durumundan dolayı ablam ve bende mümkün olduğunca onu yalnız bırakmamaya çalışıyorduk.

Tüm bunların yanı sıra birde Akın vardı tabii.Gelme dememe rağmen her gece sabaha kadar evimin önünde bekliyordu.Çoğu gece oturduğu kaldırımda sigara içip derin bir şekilde düşünürken  ,  onu karanlık odamın perdesinin ardından izlemiştim.Fakat bunun aksine ona her hangi bir adım atmamıştım.Yokmuş gibi davranıyordum , sanki hiç var olmamış gibi hissetmeliydi.Canımın yandığı gibi onun da içi acısın istiyordum.

İshak abi ise bu süreçte  dört beş kez annemi görmeyi gelmişti.Babamın konusuyla ilgili tek kelime etmemiş günlük konulardan bahsederek annemin kafasının dağılmasına yardımcı olmuştu.Hatta öyle ki yarın hafta sonu olması nedeniyle annemle sohbet ettikleri sırada açılan bahçeye çiçek ekme konusunu tekrar gündeme getirerek bugüne dair sözleşmişlerdi.

Hayat gerçekten çok ilginç.Anneme babamla ilgili gerçekleri söyledikten bir hafta sonra bahçeye çiçek ekeceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.Gerçi her sağlıklı insanın aklından geçmezdi zaten bu fikir değil mi?

Oturduğum yerden kalkıp odamın kapısını açarak çıktım.Akın'ın bahsettiği babamın hasımları istemedende olsa gerilmeme neden oluyordu.Her an tetikte gibiydim.Ancak şu ana kadar en ufak bir dikkat çekici durumla karşılaşmamıştım.Ahşap merdivenlerden inerken saatime baktım.Ablam ve eniştem çoktan yola çıkmışlardır diye düşündüm.Eniştem ablamın biraz uzaklaşması adına onu hafta sonu iki günlüğüne İstanbul dışında kafa dinleyecekleri bir yere götürücekti.Her ne kadar hiç gitmek istemesede benim ısrarlarım sonucu kabul etmişti.Uzaklaşmalıydı , kendisini çok daha iyi hissedecekti bunu biliyordum.Bu yüzden annemi merak etmemesini söyleyerek gitmesini istemiştim.Zaten iki günlük bir şeydi.

DAĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin