Mahperi acıyla gözlerini araladığında bilmediği bir dairede yatıyordu. Telaşla doğrulmaya çalıştığında acıyan başıyla tekrar yerine yattı. Hatunun hareketlendiğini gören hekim kadın hızla hatunun yanına geldi.
"Dur hatun, ayaklanma hemen."
Mahperi karşısındaki hatunu süzdü merakla. Gri çizgili kaftanlı bu kadın cariye olmak için fazla yaşlıydı. Merakla incelendiğini gören kadın tebessüm etti ve tekrardan doğrulmaya çalışan hatuna yardım etti. Mahperi konuşmaya çalışacakken acıyan dudağı ile inledi.
"Kendini yorma hatun, dudağını patlatmışsın. Epey sert vurmuşlar. Yanağın da şişti. Morarmasın diye merhem sürdüm lakin pek fayda edecek gibi görünmüyor. Mahperi olanları hatırlayınca kaşlarını çattı. İki şehzade birbirine girdiğinde onları ayıracak olan hatunlar da birbirlerine girmişlerdi. Çiçek şehzadeleri ayırmaya çalışırken Mahperi de iki hatunun arasına girmiş, tokattan nasibini almıştı. Görünene göre karşısındaki hatun hekimdi.
"Yardımınız için müteşekkirim efendim. Lakin hareme dönmem icap eder."
Hekim kadın tebessüm ederek genç kızın ayağa kalkmasına yardım etti. Mahperi ayağa kalkar kalkmaz dönen başıyla sendeleyince hekim kadın onu kavradı. Çiçek Hatun'un şüpheleri doğruydu zira Mahperi'nin buraya getirilişinin ardından hatun gelip hekim kadına baş dönmelerinden bahsetmişti. Gebelikten şüphelenen hatunda Mahperi'nin baygınlığından faydalanıp kontrol etmişti. Tahminlerinde yanılmıyorsa karşısındaki hatun hünkarın bebeğini taşıyordu.
"Artık daha dikkatli olmalısın hatun. Kendini çok yormayacaksın, yediklerine dikkat edeceksin zira müjdemi isterim. Gebesin."
Mahperi duyduklarıyla donakalmıştı. Eli gayri ihtiyari karnına gittiğinde mutluluk gözyaşları yanağını ıslatmıştı. Elinde olmadan karşısındaki hatuna sarıldıktan sonra yanaklarındaki yaşları sildi.
"Bunu kimse biliyor mu?"
Hekim kadın hatunu onayladı. Haberi direkt Valide Sultan'a söylemişti. Valide Sultan ise hatun uyanmadan tek bir kelime bile etmemişti.
"Valide Sultanımız biliyor, uyanır uyanmaz seni dairesinde bekliyor."
***
Mahperi ağır adımlarla taşlıktan geçip Valide Sultan'ın dairesine çıktı. Kapıyı tıklattığında Daye Hatun onu içeri aldı. Saygıyla Valide'nin önünde eğildikten sonra acıyan dudağına aldırmadan konuştu.
"Beni emretmişsiniz Validem."
Valide Sultan keyifle genç kıza çaprazındaki sediri işaret etti. Mahperi çekinerek sedire oturduğunda Daye Hatun kenarda duran bakır bardağa şerbet doldurdu ve hatuna uzattı. Mahperi teşekkür ederek bardağı dudaklarına götürdü. Aldığı ilk yudumla içine dolan serinliği hissetti.
"Hayırlara vesile olsun Mahperi Hatun. Hanedanımıza bir evlat vereceksin. Allah tamamını erdirsin."
Mahperi sevinçle başını eğdi. Valide Sultan ise kenardaki keseyi alarak genç kıza uzattı. Mahperi heyecanla ayağa kalktı, Valide Sultan'ın elini öptükten sonra içi altın dolu keseyi aldı. Valide Sultan genç kızın yerine oturmasını bekledikten sonra Daye Hatun'a döndü.
"Lokmalar dökülsün, şerbetler dağıtılsın. Mahperi Hatun'un gebeliğini haremde duymayan kalmasın."
Daye Hatun verilen emirle harekete geçeceği sırada Mahperi tarafından durduruldu. Genç kız telaşla ayaklanmış, başını olumsuz anlamda sallayarak Daye Hatun'un önüne geçmişti.
"Lütfen kimse bilmesin Validem. Hünkarımız gelene kadar kimse bilmesin."
Valide Sultan Mahperi'nin korkusunu görünce hüzünle başını eğdi. Hürrem, eğer Mahperi'nin gebe olduğunu öğrenirse hemen harekete geçerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahperi
أدب تاريخيYa biri Hürrem Sultan'ı alt etmeyi başarırsa? "Bakıyorum çabuk pes ettiniz sultanım. Hani siz baş hasekiydiniz? Baş Haseki Mahidevran Sultan." Alayla gülümsedikten sonra elini karnının üzerinde gezdirdi. "O karnındakine güvenme Hürrem. Gün gelir o...