Sabah uyandığımda saatin 7 olduğunu gördüm. Bugün pazardı. Ve ben saat 7 de uyanıyorum harika birşey gerçekten. Ve yarın okul varr. Bizimkilerle gideceğimiz okul.
Biraz yatakta uyumaya çalışıp uyuyamadım. Ardından yataktan kalkıp rutin işlerimi hallettim bugün saçımı örmeyi düşünüyordum ve biyolojik anne ve babanın odasına gitmeye karar verdim. Saat 8.30 du uyanmışlardır diye kapıyı tıkladım içeriden gel sesini duyunca içeri girdim. Biyolojik baba anneye sarılmış yatakta yatar pozisyonda aynı zamanda da saçlarını oksuyordu. Beni görünce biraz şaşırsalar da toparlandılar." Hoşgeldin kızım" dedi biyo anne. Bende hemen gülümseyip " günaydın" diye yanıt verdim. Biyolojik anne aralarını açıp " gel yanımıza " dedi bende bunu bekliyormuşçasına hemen oraya girdim. İkiside saçlarımdan öpünce içim kıpır kıpır oldu." Ben aslında saçımı örer misin diye gelmiştim." Oda hafif tebessüm edip "tabiki kızım gel hemen"
Saçlarımı örerken arada öpüp kokluyordu. Sonunda saç örgüsü bitince ortalarından kalkıp" teşekkür ederim" dedim. Biyolojik annemde " her zaman bekleriz hanımefendi" dedi. Hafif bir tebessüm edip oradan ayrıldım.
Kahvaltı saati 9 daydı ve az bir süre kalmıştı.
Bende aşağı inme kararı aldım aşağı indiğimde Poyraz ve benim olmadığımı farkettim. Biyolojik anne hemen " kızım sana zahmet Poyraz abini uyandırsana" bende hemen" tabi kaçıncı oda" Rüzgar oradan konuşup- benimle ilk konuşmasıydı- " senin odanın karşısı" cevabı alır almaz hemen poyraz'ın odasına gittim. Kapıyı çaldım ama ses veren olmadı. İçeri girdiğimde yatakta üstü çıplak bir şekilde uyuyordu. Ve uyurken çok yakışıklıydı. Ağzımın suyu aktı resmenn. O sesin abin abin... Diyen iç sese göz devirdim ve bu koca oğlanı uyandırmaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü uyanmadı. Bir kez daha seslenecekken bir anda kendimi yatakta buldum. " Off amma bağırdın kızım ya uyuyoruz şurada gel yanıma" gözlerim kocaman ona bakıyordum. Belime öyle bir sarılmıştı ki. " Uyan hadi aşağıda seni bekliyorlar" gözlerini açıp " uyanırım ama bir şartla" bende hafif kafa salladım " beni bir kere öp" " ne?" "Duydun işte hadi" yanağını gösterip bende utana sıkıla yanağına bir öpücük gönderdim.Aşağı indiğimizde kahvaltı yapıp ben tekrardan odama çıktım. Bizimkilerle kısa bir telefon görüşmesi ardından tekrardan aşağıya indim. Okul formalarını önceden aldıkları için forma sıkıntım yoktu. Okul formasını çok beğenmiştim. Siyah pantolon. Beyaz tişörttü. Üstüne renk renk sweatshirt giyebilirim.
Aşağıya inerkene duyduğum sesler canımı yakmıştı. Barıştı bu " ya gerçekten o kıza güveniyor musunuz? Ya tekrardan dağıtırsa bizi? Ya tekrardan eskiye geri dönersek? Hemen mi kabullendiniz onu?" Sesli bir şekilde adım atarken benim geldiğimi gördü ve hemen yanıma yaklaşıp " prensesimiz de gelmiş " sinirle gülüp " senin bu aileyi dağıtmana izin vermiyeceğim. İğrenç bir kızsın sen. Ayrıca çirkinsinde bizim yanımızda yaşayıp soy adımıza leke sürmene izin vermeyeceğim. En kısa zamanda buradan DEFOLUP GİDECEKSİN!" Dedi Ve oradan çıkıp gitti. Arkasından bende koşarak odaya çıktım. kapıyı kilitledim. Okul çantamı alıp içine yarın için gerekli kitapları ve okul formami tıktım. Ve gitmek için en güzel zamanın biraz beklemek olduğunu anladım. Bir süre sonra kapı çaldı. " Yazgı kapıyı açar mısın? Biraz konuşalım nolur?" Bu Lodostu. Bende hemen " biraz yanlız kalmak istiyorum." Diye bağırdım.
Bir süre sonra dikkatli bir şekilde evden çıkmıştım. Korumalarıda atlattıktan sonra geriye kaldı gidecek yeri bulmak. Efe tek yaşıyordu şuan gidebilecegim en düzgün yer efenin yanıydı. En azından biraz zamana ihtiyacım vardı. Barışın söylediği sözler beni gerçekten kırmıştı. Ve haklıydı. Onların ailesine yakışmıyordum.
Efe'nin evine doğru giderken aklımda sürekli barışın dedikleri vardı. Sonunda eve geldiğimde kapıyı efe açtı. Biraz şaşırmış gibi olsada toparlanıp beni içeri davet etti. " Hoşgeldin güzelim" ona sarılıp" hoşbulduk bebeğim" " bir sorun yok degilmi?" " Hayır hiç bir sorun yok sadece aileden biraz uzaklaşmak istedim. Sende tek yaşadığın için senin yanına gelme kararı aldım." Gülümseyip" en doğru karar güzellik" deyip yanağımdan makas alıp beni koltuğa oturttu.
Bir süre Efe' ye her şeyi anlatmıştım. Oda bana zamana bırakmamı onları kafama takmamamı söyledi. Telefonum çaldığında biyolojik babanın aradığını gördüm.
- efendim
- kızım nerelerdesin sen? evde yoksun
- ben arkadaşımdayım yarın okul çıkışı eve geleceğim.
- peki kızım nasıl istersen
- görüşürüz
- görüşürüzBiraz daha sohbet ettikten sonra uykunun geldiğini söyleyip uyumaya gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AİLEM Mİ?
Teen Fiction16 yaşından sonra hayatının değiştiğini öğrenen Yazgı yeni ailesiyle gerçek aile sevgisini hissedebilecek mi? Abileri ile iyi anlaşabilecek mi? Korhanlar tekrar eskisi gibi mutlu olabilecek mi... Hadi gelin Yazgı'nın hikayesine hep birlikte bakalım...