10.BÖLÜM

6.7K 222 5
                                    


Abimi ilk defa bu kadar çaresiz görüyordum. Kime ne olmuştu. Annem babam Rüzgar abim ve Yağız yoktu ortalıkta. Yoksa onlardan birine mi bişey oldu. Abime bakarken oda bana bakıyordu.

- ne oldu abi?

- Yazgı...
- abi ne oldu söylesenize

Diğerlerine dönüp baktım.

- Ya kime ne oldu söyleyin! Birine bir şey olmadı diyin nolur...

Lodos abimin yakasını tutup

- abi ne olur onlara birşey olmadı de

Daha fazla sarsıp daha yüksek sesle

- Ya konuşsanıza nolur...

Poyraz abim bana sarılıp

- Kimse bir şey olmuyacak tamam mı? kimseye bir şey olmayacak!

Abim beni bırakır bırakmaz dizlerim beni artık taşıyamadı yere çöktüm.

Kime ne olmuştu. Annem mi? Babam mı? Yoksa Yağız mı?

Lodos abim açıklama yaparak

-Babam

Deyip duraksadı.

- trafik kazası geçirdi.

Ağzım açık kalıp gözlerimden çoktan yaşlar düşmeye başlamıştı.

-Ne?

Karşıya baktığımda ameliyatın orada olduğumuzu gördüm.

-A-annem nerde?

- bayıldı, Yağız da onun yanında

Onların yanından gidip Ameliyat hanenin kapısının yanındaki yere oturdum. Dizlerimi kendime çekip kafamı bacaklarıma yasladım. Sessizce ağlarken yanımda hareketlenme hissedip başımı kaldırıp o tarafa doğru baktım. Savaş olduğunu gördüm. Ben ona bakınca o da bana baktı.

- korkma ona bir şey olmaz. Babamız güçlü hem seni bu kadar zaman sonra bulduktan sonra asla seni bırakmaz.

Biraz daha yanıma doğru kayınca başımı onun omzuna koydum. Hiçbir tepki vermedi. Ona bakıp

- bizi bırakmaz değil mi?

- hayır bizi asla bırakmaz.

Deyip saçımdan öptü.

***

Ne kadar süre burada böyle durduk bilmiyorum ama bir anda ameliyat hanenin kapısı açılıp doktor çıktı. Hemen ayağa kalkıp

- Hastamızın ameliyatı iyi geçti. Bir süre yoğum bakımda gözetim altında tutulması gerek.

Dedikten sonra ortalıktan kayboldu.
Bir süre babam ameliyat haneden çıktı. Sildiğim göz yaşlarımdan tekrardan yenileri döküldü.

Yavaş yavas babamı götürülerken yere çöküp babamın gidişini izledim.

Hayır ona bir şey olmuyacaktı. Ona bir şey olursa bende yaşayamam. Olmamalı.


Babamın yoğum bakım odasının camında gözlerimi babama dikmiş öylece duruyordum. Eğer ona bir şey olsaydı ben yapamazdım. Abimler oradaki kolyuklarda oturuyorlardı. Annem daha ayıkmamıştı. Yağız da annemi bırakıp gelmiyordu. Babamın eli kıpraştı. Evet eli kıpraştı.

" abi abi babamın eli eli kıpraştı."
Elimle gösterip " bak o parmağı" Yamaç koşarak yanıma gelip babama baktı.

"doktor çabuk gel lütfen babamın eli kıpraştı." doktorlar hemen içeri girip birşeyler yaptılar.

Doktor yanımıza gelip " hastamızı görmek istiyorsanız sizi duyar ama yanıt veremez. Sırasıyla hepiniz tek tek girebilirsiniz."

Abimlere bakıp" ilk ben gitebilir miyim? Lütfeen " başlarını sallayup girebilirsin dediler.

Korkak adımlarla babamın yattığı yere adımlar attım. Başucundaki sandalyeye oturup babamın elini tuttum.

" baba bak ben geldim hadi uyan sen bana kıyamazsın ki annem sakinleştiriciyle duruyor abimler perişan şekilde herkes senin uyanmanı bekliyor bizi bırakmazsın değil mi? Beni bırakmazsın" gözlerimden akan yaşları silip " lütfen bizi bırakma baba biz sensiz yaşayamayız ki hem beni kim koruyacak daha seninke küçükken yapmadıklarımızı yapacaktık nolur uyan baba aç o mavi gözlerini."

Daha fazla dayanamayıp odadan çıktım.



-------------------------------------------------

Biraz kısa oldu ama benden size doğum günü hediyem olsun. Rica etsem hesabımdaki Gece Mavisi kitabıma bakar mısınız?

GERÇEK AİLEM Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin