Hastaneye gelmiştik. Evden nasıl çıktık buraya geldik hiçbir şey hatırlamıyordum. Babamın olduğu ameliyathanenin önündeydik. Babamdan gelecek bir haberi bekliyorduk. Ameliyathanenin kapısına çökmüş bir haldeydim. Ayaklarıma kendime çektim. Yüzümü ayaklarıma gömdüm. Ağlamaktan gözlerim yanıyordu. Yanıma dolu kişi geliyordu. Ama kimseyle konuşacak halim yoktu. Mete ve Defne de gelmişti. Bunların hiçbiri umrumda değildi. Tek istediğim şey babamı da alıp buradan gitmekti.
Barış yanıma gelerek benim pozisyonumun aynısını aldı ve başını omzuma yasladı. Yaşlı gözlerle bana bakarak " babama bir şey olmaz dimi?" Dedi. Küçücük bir çocuk gibiydi. Kollarımla onu sardım. Oda bunu bekliyormuş gibi bana sarıldı göğsüme sokuldu. Ameliyat kapısına bakarak " baba bak artık bütün abilerimle iyi anlaşıyorum bak biz sarılıyoruz artık birbirimizden nefret etmiyoruz hadi uyanda gidelim evimize" diyerek konuştum.
Bunu gören Savaş yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı bende ona sarıldım. Annem ortalıklarda yoktu. Bayılmıştı. Yanında Yaman vardı. O sırada yanımıza birisi geldi. Mete gelmişti. Baba sarılmak için bir hamle yapmıştı ki. Yüzüne inen bir yumrukla yere düştü. Yumruğun sahibine baktığımda bunun Savaş abim olduğunu gördüm. Evet artık onlarda benim abimdi. Mete afallayarak bana baktı. Gözlerimi direk gözlerinden çektim. Savaş ve Barış abime bakarak " buradan gitmesini söyler misiniz?" Dedim. Sonra Efe geldi yanıma beni sarıp sarmaladı. Babamın iyi olacağını söyledi. Biliyorum babam iyileşecekti. Hep birlikte evimize gidecektik.
Lodos abim geliyordu. Hastaneyi inletecek şekilde bağırarak "ŞU HASTANEDE BİR KİŞİ BİLE BİLGİ VEREMEZ Mİ HASTANEDE YATAN KİŞİ BENİM BABAM BABAM!" diyerek kükrüyordu. Ameliyat kapısına sert bir yumruk geçirdi. Hemen ardından ameliyat kapısı açıldı.
İçeriden bir doktor çıkarak " beyefendi öncelikli sakin olun babanız çok kötü bir kaza geçirmiş şuanda durumu riskli iç kanaması var kesin bir şey söyleyemiyoruz." Dedi ve hemen içeri gitti.Annem geliyordu. Gözleri şişmişti. Saçı başı dağılmıştı. Bakımlı kadın gitmiş. Ruhsuz bir kadın gelmişti. Topallayarak annemin yanına gidip ona sımsıkı sarıldım. Annemde bana aynı şekilde karşılık verince birlikte ağlamaya başladık. Bizi ayıran Poyraz abim olmuştu.
Ne kadar zor değil mi? Sevdiğin insanı hastane kapılarında beklemek?Ameliyat neden bu kadar uzun sürmüştü. Oturduğum yerden kalkıp ameliyat kapısına doğru ilerledim ve kapıyı yumruklamaya başladım. "Bİ AMELİYAT BU KADAR MI UZUN SÜRER YA! DOKTOR YOK MU DOKTOR! NEDEN KİMSE BİZE BİRŞEY SÖYLEMİYOR!" kapıyı teklemeyeceğim sırada belimdeki güçlü kol buna engel olmuştu. Beni tutan Yaman dı. " ya içeride yatan kişi benim babam" sesim çok kısık ve güçsüz çıkmıştı. Gözlerim karanlığa hapsoldu.
Gözlerimi hastane odasında açmıştım. Etrafı inceledikten sonra aklıma babam geldi. Serumu direk kolumdan çekip kapıya doğru ilerlerken birisi kolumdan tuttu ve ona dönmemi sağladı. Baktığımda karşımdaki Mete idi. Hangi yüzle geliyordu. Ağzını açıp bir şey söyleyeceği sırada içeriye Savaş abim girmişti. Meteyi görünce yüzüne bir yumruk indirdi. O fırsatla odadan çıkmıştım. Babamın olduğu ameliyathanenin önüne gittim. Ama kimse yoktu. Barış abimi gördüm. Oda yanıma gelerek " babamı yoğun bakıma aldılar gel güzelim" diyerek kolunu omzuma atmıştı. Yoğun bakımın önüne geldiğimizde herkes benim gelmemle kafasını bana çevirmişti. Annem yine ortalıklarda yoktu. Lodos abim yanıma gelip " daha serumun bitmedi. Neden geldin?" Diyerek sordu. Onun sorusunu es geçip camın önüne geçtim. Başımı babama çevirdiğimde benim güçlü babam gitmiş yerine güçsüz bir adam konulmuştu. Babama bakarken kalbim sızlıyordu. Yüzü hep yara içerisindeydi. Kısık sesimle " bizi bırakma baba" diyebildim sadece. O da neydi öyle. Babam elini kıpırdatmıştı. "ELİ KIPIRDADI GÖRDÜM. ABİ ELİ KIPIRDADI." Dedim yaşlı gözler içinde. Abim doktor çağırırken Poyraz abimde bana sarılmıştı. Abimden ayrılıp gözlerimi cama diktim. Neler oluyordu? Doktorlar kalp cihazını çıkartmıştı. " HAYIR HAYIR HAYIR GÖRDÜM ELİ KIPIRDADI BABA NOLUR YAŞA BABA BEN SANA DAHA DOYAMADIM Kİ BİZİ BIRAKIP GİDEMEZSİN BABAA!" Diyerek bağıra bağıra ağlıyordum. Koşarak kapıya gittim. Kapıyı açtığımda babamın üstünü örtüyorlardı. Doktor 3 kelime söyledi. Hayatımın bittiği üç kelime...
"Doktorun ex saatini yazalım" dedi ve yavaş adımlarla yanımıza geliyordu. Koşarak babamın yanına gittiğimde yüzünü açtım. "BABA HAYIR BABA LÜTFEN BIRAKMA BİZİ BABA BİZ SENSİZ NE YAPARIZ" babama sarılarak deli gibi ağlıyordum. Gözyaşlarım babamın gözlerine akıyordu.Eveetttt yeni bölümle karşınızdayııım... Biraz heyecan katıyım dedim. Yeni bölümü hemen atmayı düşünmüyorum. Haftaya bu bölümle başladınız. Her hafta en az 2 bölüm atmaya çalışıyorum. Sizi çok beklettim hepinizden tek tek özür diliyorum. Malum okul sınavlar falan derken fırsat bulamamıştım. Artık aktiflik zamanı🥳🥳🥳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AİLEM Mİ?
Teen Fiction16 yaşından sonra hayatının değiştiğini öğrenen Yazgı yeni ailesiyle gerçek aile sevgisini hissedebilecek mi? Abileri ile iyi anlaşabilecek mi? Korhanlar tekrar eskisi gibi mutlu olabilecek mi... Hadi gelin Yazgı'nın hikayesine hep birlikte bakalım...