Bütün akrabalar gitmişti. Yemek yemiştik. Babam arabayla gitti. Annem içerde odasındaydı. Yağız annemin yanına girmeye çalışsada annem kapıyı açmıyordu. İyiyim diyerek geçiştiriyordu. İçimde kalan soruyu abilerime sormak için ağzımı açtım " abi en büyüğümüz sensin annem babama 2 oldu dedi 1. Kaçırılan kimdi " diyerek bir soru sordum.
Lodos abim kahvesine kenara bırakarak" abicim onu bende bilmiyorum." Diyerek yanıtladı. " abicim annem ve babam birbirlerini bırakamaz boşanmazlar korkma annem bir anlık sinirle söyledi onu" dedi Poyraz abim.Arkadaşlarımla da görülmüştüm. Arda bana Mete'nin nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Elinde sonunda gelirdi.
Rüzgar abim elinde zarflarla içeri girdi. Bir zarfı bana uzatarak " bu sana gelmiş abiciğim" diyerek elime verdi. Bana kim zarf yollardı ki. Özel bir şeydir diye cebime attım. Savaş beni kucağına alarak odaya çıkarttı. Başımdan öpüp uyumamı söyledi. Ona gülümsedim. Ne olursa olsun beni düşünüyorlardı.
Zarf olduğu aklıma gelince cebimden zarfı çıkardım. Normal beyaz düz bir zarftı. İsim yazmıyordu. İçini açtığımda bir kart ve fotoğraflar vardı. Fotoğratlara baktığımda Mete'nin başka bir kızla yatakta çekilmiş fotoğraflarıydı. Kalbime giren ağrı başıma saplandı. Çocukluk aşkım beni aldatmıştı. Bu kızla birlikte olduğu için yanıma gelmemişti. Fotoğrafları duvara atarak titreyen ellerimle notu açtım.
Korhanların küçük kızı ve Mete nin biricik sevgilisi...
Sevgilinin sen kaçırılırken nasıl başkalarının koynuna girdiğini gör istedim. Güzel bir tokadı haketti. Gözünü açmalısın. Yatağına girdiği kız ise en yakın arkadaşlarından...Duyduklarımdan iğreniyordum. En yakın arkadaşım kim di. Gerçekten bunu bana yapmışlar mıydı? Gözyaşlarım birer birer dökülürken kapı çaldı. Ve hemen birisi içeri girdi. Yatağın dibine yere çökmüştüm. Sinirden Meteyle olan bütün fotoğrafları yırtmıştım. Sarılanın Yaman olduğunu gördüm. Bende ona sıkı sıkı sarıldım. " her şeyi biliyorum. Bütün okul herşeyi biliyor. Cezasını veririz o itin ağlama güzelim." Diyerek bana daha sıkı sarıldı. Ağlamam şiddetlenmişti. Kapı tekrar açıldı. Gelen Barış ve Savaş tı. Onlarda gelip bana tek tek sarıldılar. " ağlama bebeğim birlikte veririz cezasını." Dedi Barış. Defne bana böyle bir şeyi yapamazdı. Her şeyimiz birlikte geçmişti. İnsan çocukluğuna ihanet eder miydi? Ağlamam artık durmuştu. Diğerleri annemin yanındaydı.
Yatağa geçip uyumaya çalıştım. Mete her haliyle aklıma geliyordu, o fotoğraflar, Defne...O sırada bir telefon çaldı. Babam arıyordu heyecanlı bir şekilde telefonu açtım.
"Baba neredesin sen? İyi misin?" dedim. Telefondan başka bir kadının sesi geliyordu.
" üzgünüm babanız değilim babanız şu anda *** hastanesinde arabayla kaza yapmış en son arananlarda siz olduğunuz için sizi aradım." Diyerek kapattı.Hayır bu gerçek olamazdı. Biraz önce yanımdaydı babam. Kaza yapmış olamazdı. " ABİ KOŞUN ABİİİ" diyerek bağırdım. Sesimi duyan herkes gelmişti. Annem bile. Lodos abim kollarımdan sarsarak " güzelim noldu ağlama söyle Yazgı" dedi.
"Ba-bam" dedim gerisini getiremedim. " Yazgı güzelim ne olmuş babama söyle" dedi Poyraz Abim.
"Babam kaza yapmış" dedim. " ne hangi hastane nerede?" Diyerek peş peşe soru sordu annem. " *** hastanesi babamın telefonundan aradılar beni de" dedim ve sustum. Konuşamıyordum. Babama bir şey olmuş olamazdı.Bu hafta attığım son bölüm olsun. Yorumlarınız bekliyorum:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AİLEM Mİ?
Teen Fiction16 yaşından sonra hayatının değiştiğini öğrenen Yazgı yeni ailesiyle gerçek aile sevgisini hissedebilecek mi? Abileri ile iyi anlaşabilecek mi? Korhanlar tekrar eskisi gibi mutlu olabilecek mi... Hadi gelin Yazgı'nın hikayesine hep birlikte bakalım...