Bölüm şarkısı: Derya uluğ, sana çıkıyor yollar.
"iki insan birbirinin kaderi ise er yada geç sonuç ne olursa olsun birbirlerini bulurmuş. Hiç ummadığı kişide bile.."
Acı.
Yürek yangını, üç harf..
Yanıyordu içi, kor alevler sarmıştı içini. Korku boğazına dolanmış, nefes almasını engelliyordu. Telefon ellerinin arasından kayıp düşerken, aklının içinde tek yankılanan annesinin dedikleriydi.
"Baban baban hastaneye kaldırıldı.."
"Kalp krizi geçirdi, baban çabuk hastaneye gel.."
Bu dünyada ki en büyük korkularımızdan biri olan ölüm, bugün meleğin ensesindeydi. Banu arkadaşının, değişen yüz ifadesiyle ayaklanıp, "Melek ne oldu?" diye endişeyle sordu. Yeşil gözlerini saran, göz yaşı aktı..
Yanağından süzülüp, çenesinin altına yok oldu. Nefes alamadığı için, eli boğazına giderken içeri kapının önünde duran Tarık girdi. "Ne oluyor Banu," diyip bakışlarını meleğe indirdi.
Karşısında ki ağlayan kızı görünce içi sızladı. Meleğe doğru adımlayıp, boğazında ki ellerini tutup çekti. Aşağı düşen ellerini es geçip, göz yaşlarıyla ıslanmış olan yanağına avuçlarını değdirdi. Yeşil gözleri, kehribar gözleri bulunca derin bir nefes aldı. "Babam.. babam kalp krizi geçirmiş." Korkuyla konuştuğunda, Banu ve Tarık da endişelendi. "Ne! Nasıl şimdi durumu?" diye sordu Banu.
"Bilmiyorum, annem hastaneye gelmemi söyledi acilen hastaneye gitmem gerek."
Diyip Tarık'ın ellerinin arasından sıyrıldı. Hemen yere düşen telefonunu alıp, kapıya yöneldi. Arkasından Tarık hızlıca yürüyüp, "Melek, ben seni götürürüm. Bu halde gidemezsin." dedi. Melek arkasına bile bakmadan, "Tamam." Diyip dış kapıyı açıp bahçeye çıktı.Evden çıkıp giden Tarık ve meleğe anlam veremeyen Suzan, merdivenlerden inan kızına bakıp, "Banu neler oluyor nereye gittiler." diyip durdurdu kızına. Annesine hüzünle bakıp, "Kenan amca kalp krizi geçirmiş. Abim ve Melek de hastaneye gittiler." Diyip annesinin birşey demesine izin vermeden evden çıktı.
Duyduklarına üzülen Suzan, eşi Görkemi aradı. Eşine herşeyi anlatıp, hastaneye gitmesini söyleyip kapattı telefonu.
Tarık'ın arabasına binen Melek, abisinden öğrendiği hastaneyi Tarık'a diyip o tarafa doğru yol aldılar. Gözyaşları durmak bilmeyen, meleğe bakan Tarık, "Melek sakin olur musun birşeyi yok, abin öyle demedi mi." Yumuşak sesi, meleği sakinleştirmek için diretiyor gibiydi.
"Nasıl sakin olacağım Tarık abi, babam hatanede!" Yüksek sesi arabada yankılandı. Tarık'ın duymuş olduğu kelimer, kalbine saplandı. Meleğin her böyle diyişinde canından can gidiyordu sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARETİM SENSİN
Novela JuvenilO gece konuşulan, anlaşılan hiç bir şey gerçekleştirilmemeliydi. Ama gerçekleşti. Gerçeklere kör olan gözleri, ailesinin kalbine doğru hedef aldığı kurşun sayesinde öğrendi Melek. Çok güvendiği dağ yıkıldı ve altında kaldı. Kendini hiç bilmediği...