❦21. Bölüm: "BEYAZ KELEBEK."

11.7K 405 242
                                    


Yeni bölümle Herkese merhabalar canlar!

Dipnot; Bu bölüm tamamı Melek ağzından yazıldı umarım beğenerek okursunuz.

Bildiğiniz üzre yorum ve vote sınırı koymuştuk. Koymamıza rağmen, dolmadı. emeğimizin karşılığını hâlâ almadığımızı bilerek bölüm atıyoruz. Depremin bize verdiği tramva yüzünden, bölümde gözümüzden kaçan yazım yanlışları ve cümle bozuklukları olabilir. Bunu anlayışla karşılayın lütfen.

Nokta veya emoji saymıyoruz onun yerine güzel yorumlarınızı belirtiniz.

Duygu ve düşüncelerinizi satır aralarında gösterirseniz çok seviniriz.

İyi okumalar dileriz:)

İyi okumalar dileriz:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalp.


İnsanlar, uzun yıllar boyunca, en azından aşkın kalp ile ilgili olduğunu düşünmüşlerdir. Ancak bilimsel çalışmalar, duyguların kalp ile hiçbir alakası olmadığını, kalbin görevinin yalnızca ve yalnızca kan pompalamak olduğunu demişti hocamız, kalp anotomi dersinde. Ben de bu fikre, inanıyordum taa ki, dün akşam Azad'ın dudakları arasında çıkan kelimelerin kalbimin ritmini alaşağı ettiğinde. Ben yıllarca, kaburgamın altında kan pompalama dışında hiç bir görevi olmayan kalbimin, bugünlerde sadece başka duygular için çarptığına şahit oldum.


Şimdi diyeceksiniz ki, Melek sen daha önce hiç böyle bir heyecan suyuna kapıldın mı? Hayır. Elbette ki kapıldım. Amma, bu kadar delice, ve can verenine ilk kez karşılaşıyorum. Çocukluğumun başında, bir güz tufanı geçmişti. Bu tufan ardında paramparça, dağılmış bir ben kaldı. Dönülmeyecek yolara saptım.

Bu yolda dizlerim kanadı, kalbim kanadı. Yine de hayatta kalmayı başardım. Belki de bu yüzdendir, kalbin kan pompalamak dışında hiç bir işe yaramadığını söylemem. Zira; öyleydi o zamanlar benim için. Fakat, bugün yaşadıklarım veya yarın yapacak olacaklarım bu düşünceyi yok etmeyi başarıyordu. Herkes, ama herkes çok iyiydi. Bu ne kadarda doğru bir cümle tartışılır amma, öyleydiler. İçimde bir huzursuzluk, bir karamsarlık olması gerektiği yerde, tek derdim düğün heyecanı olması da bende ki değişimin
kanıtı.

Değişiyorum.

Ve bu beni rahatsız etmiyor.

Gülüyorum.

Ve bu beni, mutlu ediyor.

Görüyorum.

Ve alışıyorum.

Duygularıma sahip çıkamıyorum. Benden bağımsız kopuyor bağrımdan. İçimde, benden habersiz uçuşan kelebekler, zihnimde ki bu saçma ama yüzünde aptal sırıtışa neden olan anlar... Hepsi benden bir parçayken neden bu kadar, garipsiyor ve korkuyorum? Ben neden bir kere olsun, hayatı akışına bırakmıyorum.. nedenlerin sonu, kalbime bir bıçak dayayacak şekilde durdu. Canımın acıması gereken yerde, canımın sıkıntılarını çekip aldı.

ESARETİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin