Merhabalar! Hoş geldiniz.
Bölümü okumadan önce küçük bir dip not eklemek istiyoruz.
Melek'i empati kurarak yargılayın lütfen. Çünkü onun şuan ki ruh hâli ve duyguları ona göre hareket ediyor. Zamanla düzelecek. Ama siz kızımızı yanlız bırakmayıp empati kurun lütfen.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar.
ESARETİM SENSİN
27. BÖLÜM
BİR BİRİNE YENİLEN HİSLER
3 saat önce.
Bazı anlar vardır ki; kalbin köklerinde alevi bırakır, gözbebeklerine kadar yükselmesini sağlar.
Azad'ın da kalbinde yanan ateş gözbebeklerine sıçramıştı. Duyduğu iğrenç kahkahanın sahibi, onun baş düşmanıydı. Azad kin tutmayı sevmeyen biriydi fakat; bu adam zorla onun damarına basıyor onu deli ediyordu.
Zaten her şey onun yüzündendi. Bu evliliğe neden olan da, oydu.
Yumruk halinde olan parmak boğumları bembeyaz kesilmiş, öfkeden kulakları kıpkırmızı olmuştu.
"Selamsız kelamsız bu ne öfkedir yiğidim." Dedi hattın ucunda, eğlenir bir biçimde konuşan Tahsin.
Azad, sinirle gözlerini yumdu. Sesini duymaya bile tahammülü yoktu.
"Ne istiyorsun lan!" diye bağırdı öfkeyle. Melek ve Şevval çoktan gözden kaybolmuştu.
"A çok ayıp Azad. İnsan büyüğüne lan der mi hiç. Cıks cıks." Cıklayan adamın eğlenir hali, içinde kaynayan öfkeyi harlıyordu. Damarları bu öfke yüzünden belirginleşmiş, yumruk olan elini olabildiğince daha da sıkıyordu.
"Bana bak Tahsin, ashabımı bozma! Adam gibi konuş!"
En son İstanbul'da ziyaretine gitmişti. Kurduğu oyunun işe yarayamayacağını ve ona onun diliyle cevap vermeyeceğini usulüyle izahlamıştı. Bu da Tahsin'i daha da kudurtmaya yetmişti. Kendini yiyordu. Yaptığı plan çöp oldu diye uğraşacak birşeyler arıyordu ama Azad'ın almış olduğu güvenlik çemberinin yanından dahi geçemiyordu. Ama içeri ajan sokması dışında, geçemiyordu.
"Haklısın Karahan. Prensiplerin vardı senin. O halde seni çok fazla tutmayayım. Sana gelen mesajlara bakman için aramıştım."
"Ne mesajından bahsediyorsun lan!" demeye kalmadan yüzüne telefonu kapatmıştı. Azad, bu hareketiyle dişlerini kıracak kadar sıktı ve derin bir nefes aldı. Sakin olmalıydı yoksa, yanlış şeyler yapacaktı.
Telefonuna düşen bildirim sesleriyle, telefonunu açıp WhatsApp'tan gönderilen bilinmez numaranın üzerine tıkladı.
Açılan ekranda beliren fotoğraf karelerini görünce gözleri büyüdü.
Fotoğraf sabah parkta oldukları ana aitti. Şevval salıncakta gülerek, sallanan Melek'e bakıyor, Azad'a Melek'i salıyordu gülerek.
Bir tane daha mesaj düştü.
Sevgili Karahan; aile tablon gözlerimi yaşarttı. Senin yerinde olsam, adamlarıma dikkat ederdim.
Her bir harf bir kırbaç etkisi yarattı zihninde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARETİM SENSİN
Teen FictionO gece konuşulan, anlaşılan hiç bir şey gerçekleştirilmemeliydi. Ama gerçekleşti. Gerçeklere kör olan gözleri, ailesinin kalbine doğru hedef aldığı kurşun sayesinde öğrendi Melek. Çok güvendiği dağ yıkıldı ve altında kaldı. Kendini hiç bilmediği...