❦7. Bölüm: "GELECEĞE ATILAN İLK ADIM."

18.5K 644 126
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

“Tevafuk diye birşey var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tevafuk diye birşey var. Allah onu senin karşına çıkardıysa bunun bir sebebi vardır.

Zaman, tevafuk ile aynı seviyedeydi.

Zaman ilerler, peşinden tevafuku da  sürüklerdi. Sürüklenen hayatlar: sonu denize çıkan bir uçurumun dibinde yeşeren ağaçta asılı kalırdı.

Darağacına asılan bedenler, birbirleri için yaşamaya başladı. Yasak olan ağaçta açan meyve gibiydi belki de bu bedenlerin hayatı.

Zaman, bir nehir gibi aralarında ilerliyordu. Yağmaya hazır olan, yağmur yeşil ve karanın birleşmesinden sonra büyük bir yıldırım düşürdü gökyüzüne.

Yıldırımın, yansıması acı sokaklarada ki, silutlere gebe oldu. Kendini toparlayan Melek, duran adımlarını ilerletti.

Babası ve, atmışlı yaşlarda beyaz saçlı, uzun boylu adam tokalaştı. Bu tokalaşma, normal bir şekilde değilde, başka bir hâl vardı. Melek, farkındaydı ortamda ki gerginliğin.

Acaba, kaç gündür karşına çıkan bu adam mıydı evelenceği kişi?

Gördüğü, yabancı adamın yanında ciddi surat ifadesi, sinirli maskesini takmış iri bir adam duruyordu. Gözlerinin hedefi, babasını almış dişlerini sıkarak bakıyordu. Bu nasıl bakmak, bakışlarıyla öldürür diye buna denir olmalıydı.

Bu mu acaba? Diye geçirdi içinden. Eğer oysa, hiç iyi şeyler olmayacağını biliyordu?

Babası, "Hoşbulduk, Cemal ağa." diyip masanın baş ucuna ilerledi. Adının Cemal olduğunu öğrendiği düşmanı olan adamın yanında ki, gülerek meleğe bakan kadınla göz göze geldi. Kadın, çok güzel ve alımlıydı. Meleğin bakışları üzerinde dolandı, giymiş olduğu siyah kalem etek dizlerinin altında bittiyor, su yeşili renginden de gömlek vardı üstünde.

Siyah dalgalı saçları açık bırakmış, siyah bir şal almıştı üstüne. Sakin altında ki, yüz ifadesi samimi bir tondaydı.

Gülümseyen kadına, küçük bir gülümseme bahşetti. Annesi ve o kadın tokalaşıp, tanıştılar. "Hoşgeldiniz, ben Dilan. Azad'ın annesi." Diyip annesinin elini tutu.

ESARETİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin