Selam Cesurlar📘
Bu hikayede bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler...
Umarım beğenirsiniz...
Keyifli okumalar.📖
⌨⌨⌨
Dudaklarımı bir-birine bastırdım, arabayı onun beni göremeyeceği yerde durdurduğum için beni göremiyordu bu yüzden biraz rahattım. Arabadan indi, kapıyı kapattı ama elinde ne kutu ne de hiçbir şey yoktu kaşlarımı çatarak daha dikketle baktım, arabayı kilitlemedi arka kapıyı açtı sanki içinden ağır bir şey alırmış gibi eğildi. Biraz daha ön cama doğru gelerek ne yaptığına baktım ve gördüğüm şeyle nefesimin göğüsümde sıkıştığını hissettim.
Çünkü gördüğüm şey arka koltuktan kucağıda küçük bir çocukla çıktığıydı. Düşündüğüm şey gözlerimi doldururken, onun çocuğu olması ihtimali içimde kabuk dahi bağlayamayan yaralarımı tekrar kanattı...
**********
11. BÖLÜM "MAHŞER"
Alaz kucağındaki çocukla evinin kapısına doğru yürürken arabadan inerek onun beni göremeyeceği bir şekilde duvara yaslanarak ağır ama bir o kadar da hızlı haraketlerle onlara doğru yaklaştım.
Biraz daha duvara sindim ve Alaz kapıyı çaldı, çocuğun sırtını sıvazlayarak kapının açılmasını bekledi. Dolan gözlerime engel olmazken sessizce derin bir nefes alarak nefesimi tuttum. Kapı açıldı kapıyı açanın kadın olduğunu gömemle gözlerimi sıkıca kapattım ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim.
Bilmiyorum, o kadın kim? O çocuk Alaz'ın çocuğumu değil mi bilmiyorum ama içimdeki duygu o kadar baskındı ki aldığım nefesimi ruhuma hançer gibi saplıyor gibiydi. Gerçeğin ne olduğunu bilmesem de sanki onu ve ailesini izliyordum.
Neden böyle hissettim? Belki sadece bir tanıdığıydı, ben kendi kendime bunları düşünürken "Yine mi gidiyorsun?" Gelen sesle hızla gözlerimi açarak ne ara dış kapıya kadar geldiklerini anlamadığım Alaz'ı ve kadını gördüm.
"Derya üstelemenin bir anlamı yok!" Sesindeki sertlik kaşlarımın çatılmasına sebep olurken ses çıkarmayarak bir iki adım geri gittim.
"Sürekli seni soruyor ne cevap versem de seni istiyor Alaz. Yoruldum ben bu karmaşadan artık." Neden bahsediyorlardı bunlar. "Yaşadığını bilmesem hiç yoksun sanacağım." Yutkunarak bakışlarımı Alaz'a sabitledim.
"Sen beni yok bil o zaman." Adının Derya olduğunu anladığım kadın pes eder gibi kollarını kaldırıp indirdi ve arkasını dönerek eve girdi. Alaz bir süre daha Derya'nın peşinden bakarak dış kapıya doğru yürüdü. Arkamı dönüp hızla oradan uzaklaşmak istedim arabama doğru koşar adımlara yürürken onun şaşkın sesiyle "İz?" Demesiyle ayaklarım sanki yere çivilenmiş gibi durdum ve bu aptallığıma yüzümü buruşturarak gözlerimi kapattım. Sesi normal olarak beni burada görmeyi beklemediği için şaşkın çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH&MAT Mahalle Hikayesi
Acción*Yetişkin okurlar için uygundur!* Aramızdaki uzaklık 7 metre, bir birilerine tuşlanmış iki silah, her birinde bir mermi. Alaz bana doğru bir adım attı ve eş zamanlı olarak ben de ona doğru bir adım attım. "Bu tetiğe aynı anda basarsak bile ilk ölen...