"Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda. Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda..."
Necip Fazıl Kısakürek
***
(*DÜZENLENMİŞTİR*)
Cebimdeki telefonun titremesini umursamayarak oturduğum yerde kalmaya devam ettim. Ayağa kalkacak gücü kendimde bulamıyordum. Cemre bir süre daha kapıda onunla konuşmam için yalvarmış yanıt alamayınca da pes edip gitmişti. Çalan telefonumu ve gelen mesaj bildirimlerini umursamıyordum. Sadece yalnız kalmak istemiştim onu bile bana çok görüyorlardı.
Bir süre sonra belim sızlamaya başlayınca rahatsızca oturduğum yerde kıvrandım. Saatlerdir yerde oturmak bedenime ters tepki yapmıştı. Her yerim tutulmuştu. Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım ve kalkar kalkmaz da kendimi yatağıma bıraktım. Uzanmak belime iyi gelirdi. Mental olarak fazlasıyla yorgun sayılırdım ve uyku açlığı çeken gözlerime bu yorgunluk tatlı bir mayhoşluk katıyordu.
Telefonum tekrardan titreyip beni rahatsız ederken daha fazla dayanamayıp cebimden çıkardım ve o malum ısrarcı kişinin kim olduğuna baktım. On iki cevapsız arama ve beş mesajla telefonumu çıldırtan kişi tabiki de en yakın arkadaşım olan Ozan'dan başkası değildi. Aramaları yoksayıp direkt mesaj kısmına girdim ve attığı mesajları okudum.
Gönderen: Değerli bir eşek
-Herkesin söylediği ve benim de birazdan söyleyeceğim o meşhur lafı duymaya hazır mısın?
-O telefonu sen süs olarak taşı diye icat etmiyorlar.
-Hani bilmiyorsan bil istedim.
-Çok merak ediyorum acaba bu saçma cevapsız dakikalar ne kadar sürecek.
-O telefon açıldığı an yüzüne kükrememi istemiyorsan derhal açarsın.
Attığı mesajlar yüzümde bir gülümsemeye neden oldu. Bence artık kendisine cevap verme zamanım gelmişti yoksa burayı basması an meselesiydi. Ağlamaktan sesim kısıldığı için mesaj atmayı tercih ettim.
Gönderilen: Değerli bir eşek
-Üzgünüm müsait değildim bakamadım telefonuma.
-Ve ayrıca söylediğin iyi oldu ben kıyafetlerimle uyumlu diye taşıyordum üstümde halbuki.
Gönderen: Değerli bir eşek
-Çok şükür bin şükür o mesajının bildirimini ekranıma düşürene.
Gönderdiği mesajı okuduğum an gülmemek için kendimi zor tuttum. Ona cevap vermemi beklediği için telefonunun başında saatlerce oturuyor olduğundan emindim. Şimdiye kadar buraya gelmemesi bile bir mucizeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞ KAPANI
Fantasy"Yapma..." diye fısıldadım ellerinin arasında kalbim can çekişirken. Belimdeki ellerini kullanarak beni kendine bastırdığında aldığım kesik nefesler birer iniltiye dönüşerek dudaklarımın arasından firar etti. Boynuma gömdüğü yüzünü eğerek kokumu içi...