12/BÖLÜM: "ACININ SAKLI DEFTERİ"

342 90 482
                                    

"Dengemi bozup duran güzel yüzünü çek hayallerimden sevgilim... Çünkü sen dengemi bozdukça ben
daha çok yabancılaşıyorum kendime."

🥀

Odamın içine girip kapımı kilitlediğimde Ozan'ın arkamdan gelmeyi bırakmasıyla rahat bir nefes aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odamın içine girip kapımı kilitlediğimde Ozan'ın arkamdan gelmeyi bırakmasıyla rahat bir nefes aldım. Ama ne yazık ki aynı şeyi Efe için söyleyemeyecektim çünkü benim odama girmemle Efe'den acı bir çığlığın yükselmesi bir oldu. O ikisi aşağı katta birbirini yerken Efe'nin acı dolu çığlıklarını duymamak için şarkı dinlemeye karar verdim. Nerede olduğunu bilmediğim telefonumu ararken günlerdir elime almadığım için nerede bıraktığımı da hatırlamıyordum. Odamın kilitlediğim kapısını açıp merdivenleri inerken Ozanı kolunun altına sıkıştırmış Efe'yi boğmaya çalışırken yakalamam Efe için üzülmeme neden olsa da ağabey-kardeş ilişkisine karışmamaya karar verdim.

"Ozan?" nefes nefese kalmış bir şekilde Efe'yi bırakıp bana dönünce sorgulayan gözlerle baktı bana. Efe ondan kurtulup koltuğun üstüne bıraktı kendini nefes almaya çalışarak. Haline acıyordum şuan çünkü hayvan gibi bir ağabeyi vardı.

"Ne var?" öküzlüğüne göz devirdim.

"Telefonum ve kulaklığım nerede?"

"Çalışma masandaki çekmecede duruyordu en son." Başımı minnettarlıkla salladım.

"Sağolasın, ben bölmeyeyim siz devam edin." Diyerek indiğim merdivenleri geri çıkarken Ozan
ve Efe'nin yarım kalan boğuşma seslerinin kulaklarımı doldurması gecikmedi. Odama girip çalışma masamdaki çekmeceyi açtım. Telefonumu ve kulaklığımı çıkartırken sandalyeme oturdum. Kulaklığımı takarken şarkılara girdim ve rastgele bir şarkı açtım. Tanıdık gelmeyen bir melodi kulaklarımı doldururken şarkıyı Ozan'ın indirdiğini anlamam uzun sürmedi. Bazen telefonumu alır saçma sapan veya dinlememi istediği bir sürü şarkıyı telefonuma indirirdi. Bu şarkıda onlardan biri olmalıydı.

Çalışma masasının üstünde duran lacivert kutuya gözlerim ilişince göğsüm sıkıştı. Yıllardır kapağını bile açmaya korktuğum kutu tozlarla kaplanmıştı. Uzun zamandır almamıştım elime. Peki bu kutunun burada ne işi vardı? O günden sonra bir daha asla bu kutuyu açmamıştım. Yıllardır
kitaplığımdaki gizli bölmede duruyordu. Peki şuan burada ne işi vardı? Yerini benden başka kimse bilmezken bu kutu nasıl masamda durabilirdi? Odama ben ve Ozan dışında başka biri girmiş olabilir miydi? O adam olabilir miydi ki? Sanmıyorum. Eğer o olsaydı neden günlüğümü buraya bırakıp gitsindi ki? Yerini kimse asla tahmin edemezdi. Çok özel ve gizli bir yerde duran bu kutuyu buraya ruhani varlıklar getirmiş olamazdı ya! O halde nasıl buradaydı? Burada neler oluyordu böyle?

DÜŞ KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin