21/BÖLÜM: "KALBE HÜKMÜN BEDELİ"

258 73 285
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayınız keyifli okumalar dilerim<3

"Ben, sendeki acıya meftunum sevgilim."

***

Tenimde hissettiğim hafif dokunuşlar zihnimi acı dolu geçmişimden sıyırırken göz kapaklarım yoğun bir acıyla aralandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tenimde hissettiğim hafif dokunuşlar zihnimi acı dolu geçmişimden sıyırırken göz kapaklarım yoğun bir acıyla aralandı. Hissettiğim sıcak parmaklar yanağımda gezinirken yüzümün yaslandığı pürüzsüz sıcak zeminin hissettirdiği rahatlama uykumu getiriyordu. Başımın yaslandığı şey yavaşça yukarı aşağı hareket ediyordu. Anlamsız düşünceler zihnimi kovalarken kulağımın altında duyumsadığım kalp atışına benzer bir ses beni rahatlatmaya başlamıştı. Babamın bir daha asla atmayacak o kalbi düşüncelerimi zehirlerken duyduğum bu kalp atışı tarifi olmayan bir huzur bahşediyordu bana. Sanki bu duyduğum kalp atışları babama aitti. Rahatlatıcıydı. Huzur vericiydi. Ama benim babamın kalbi seneler önce atmayı bırakmıştı. Bu kalp atışları kime aitti? Ve neden bu kadar hızlı atıyordu?

"Baba..."

Mırıldanışım bana bile ulaşmazken göz kapaklarımı tamamen araladığımda vücudumda tarifi olmayan yorgunluk ve uyuşukluk hissiyle inledim. Acıyan tek şey kalbim değildi anlaşılan.

"Çok şükür uyanabildin!"

Duyduğum sesle içimdeki anlam karmaşasına bir son vermek adına başımı yasladığım yerden kaldırmaya çalıştım. Elimden destek almak istediğimde hissettiğim şeyle bir an nerede olduğumu anlayamadım. Elim biçimli ve sıcak bir şeyin üzerindeydi. Öyle ki elimi hareket ettirdiğimde hissettiğim doku hoşuma gitmeye başlamıştı. Kulağımı yasladığım kalp atışları daha da hızlandığında yaslandığım yerde bir kıpırdanma oldu. Gözlerimi elime çevirdiğimde görüş açıma giren çıplak bir ten yutkunmama sebep oldu. Elimin üstünde durduğu şey bir insan karnıydı. Gözlerim irileşince başımı yukarı kaldırıp üstünde uzandığım bedenin sahibine baktım. Keşke bakmasaydım!

Aral'ın güzel yüzü görüş açıma girdiğinde sertçe yutkundum. Hava aydınlanmaya başladığı için gözlerinin maviliği net bir şekilde kendini belli ediyordu. Siyah nemli saçları dağınık bir şekilde alnına dökülmüştü. Gözleri yüzümde gezinirken ben hala süt dökmüş kedi gibi şaşkın gözlerle onu izliyordum. Nasıl ve ne ara olduğunu bilmesem de içinde bulunduğumuz durum benim açımdan oldukça utanç vericiydi.

Başım Aral'ın çıplak göğsüne yaslıydı ve ellerim onun karın kaslarındaydı. Derenin içinden çıkmayı nasıl başardığımız konusunda hiçbir şey hatırlamazken onun üstünde uzanıyor olduğum gerçeği midemin kramplarla kasılmasına sebep oldu. Aral çenem göğsüne dayalı bir şekilde nefes almadan onu izlediğimi görünce dudağının kenarı kavisli bir biçimde havalandı.

DÜŞ KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin