24/BÖLÜM: "YEŞİL GÖZLÜ KADIN"

275 77 217
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayınız keyifli okumalar dilerim<3

Başlatacağı yıkımın ilk uyarısını dudaklarındaki tebessümüyle gerçekleştiriyordu. Bir kadının dudakları ölümü tebessümünde gizler miydi?”

ᓚᘏᗢ

Aral ve Elina Düş Kapanına girmeden 3 Ay Önce / İstanbul-Pendik / 1997

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aral ve Elina Düş Kapanına girmeden 3 Ay Önce / İstanbul-Pendik / 1997

🥀


Acı içinde esen rüzgârın karanlık gecenin dar sokaklarında bıraktığı hissiyatı severken, temkinli adımlarının kaldırım taşında çıkardığı tok ses gecenin sessizliğini kör bir bıçak gibi kesiyordu. Görkemli şehrin yalnızlığa esaret bırakılan bu sokaklarından geçtiğinde, gecenin sessizliğindeki bu karanlık ortam hoşuna gitmeye başlamıştı. İçinden geçtiği bu sokağın ölüm kokan yalnızlığı tıpkı istediği gibiydi. Aydınlığı tüketilmiş bir yaşama kucak açan bu hayatın hissizliği içindeki karanlığı besliyordu. Hemen yanı başında küçük adımlarıyla kendisini takip eden, sahip olduğu tek aydınlığa göz ucuyla baktı. Yıllar öncesinde olduğu gibi yine buraya geldiğinde ona sahip olduğu yaştaydı.

Buraya her gelişinde mütemadiyen hep aynı şeyi tekrarlar, bu dar sokaklardan geçerken elini tutardı. Küçük kızın normalde katiyen yapmaktan uzak durduğu bu hareketi ne vakit bu evrendeki karanlık sokaklardan geçerken tekrarladığını fark etse buraya sık sık onunla gelir olmuştu. Aydınlıktan nefret eden adam küçük bir kızın, karanlık ruhunu kendi ışığıyla aydınlığa boğmasına müsaade ediyordu. Kaçamadığı tek aydınlığın o olduğunu biliyordu. Bu sebeple savaşmadığı tek düşmanı küçük kızın ışığı olmuştu. Lakin o ışığın da gün geçtikçe kendi karanlığına esir düşeceğinden habersizdi. Onun aydınlığı bile kendi karanlığının esareti karşısında savunmasızdı. O ışığın gün geçtikçe kendi karanlığına dönüşmesini izlemek zorunda kalacaktı.

“Nereye gidiyoruz Dares efendim?”

Küçük kız elini tuttuğu babasıyla karanlık sokaklardan ilerlerken saatlerdir içini kemiren soruyu sordu. Başını kaldırdığında beyaz kısa saçlarının yüzüne düşen birkaç tutamını gözlerinin önünden çektiğinde adamın kendisini izleyen bakışlarıyla karşılaştı.

“Bu konu hakkında seninle ne konuşmuştuk?” adamın soru soran bakışları karşısında küçük kız çekingen bir ifadeyle yüzünü eğdi.

DÜŞ KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin