5/BÖLÜM: "ÖLÜM KOKAN TEKLİF"

1K 131 949
                                    

"İnsan çok sevdiği halde neden her defasında terk edilir? Ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelir?"

~Oğuz Atay~

~Oğuz Atay~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aral'dan...

İnsanın hep bir arayış içinde olması ne kadar da garip değil mi? Aptal bir kısır döngü gibi hep aynı yerde sayıp durmak gibi bir anlamı olmasa da peşinden kovalamak gibi ya da ölümün her halükarda seni bulacağını bildiğin halde amansızca bir kaç dakika için ölüm meleğine yalvarmak gibi. Anlamsız ama bir o kadar da ihtiyaç. Mecburiyet belki de. Ne fark eder? Bir şeyin doğasına aykırı davrandıkça farkında olmadan elimde yetinemediklerimi de kaybediyormuşum ben meğer. Bilemedim, göremedim. Çok geç farkına vardım gerçek sandığım sahteliğin kirli oyununa düştüğümü.

İsteklerim doğrultusunda çabaladıkça hep kaybettim ve kaybetmeye de devam ediyorum. Buna bir son veremiyorum. Deniyorum ama durduramıyorum. Canım yanıyor ama bu acıya son veremiyorum. O yara izini kapatmak için çabalarken yeni yeni yaralar ekliyorum bu sefer tenime. Yok muydu bunun bir sonu? İnsan çabaladıkça kazanmayı umarken neden kaybederdi ki? Ben neden her seferinde kaybeden taraf oluyorum bilmiyorum ama artık bunun için çabalayacak bir yanımın da kaldığını sanmıyorum. Vazgeçtim. Ben bugün kendimden de vazgeçtim. Belki de artık durmam gerekiyordu. Peki öyleyse o neden bana bütün bunların aksini iddia ediyordu. Bunca yıldan sonra ben vazgeçtim derken neden şimdi karşıma çıkıyordu ve neden o değil de ondan bir parçayı bana ait kılıyordu?

Anlamıyorum... Anlayamıyorum. Neden o değil? Ben yıllarca onu beklerken neden bir yabancıyı bana yolluyor anlam veremiyorum. Ben yıllarca onun bana gelişini beklerken Düş Kapanı neden bana bu kızı gönderdi? Neden Liva? Onun bu hikayedeki amacı ne? Geldiği yerin neresi olduğunu bile bilmeyen bir kız çocuğunun bu hikayede bir yeri olmamalıydı. O buraya gelmemeliydi. Neden o değil de Liva buraya geldi aklım almıyor. Kapan onda ama buraya gelen Liva. Nasıl bir saçmalık bu? Bunu bana neden yapıyor anlam veremiyorum çünkü zihnim artık ona dair hiçbir şeyi kabul etmiyor.

Onun acısını hatırlamak yerine düşünmemeyi seçiyorum ama yaşananlar buna izin vermiyor. Liva'nın kollarımda acı içinde kıvranışından sonra gözlerini kapattığı gibi düşümde son bulması canımı acıtmıştı. Her ne kadar beklediğim kişi o olmasa da onun buraya gelmesi bile kapanın bir yerlerde hala aktif olduğunun habercisiydi. Liva buraya gelerek kapanın hala çalıştığını bana göstermiş oldu. Demekki biz onun kapanı yok ettiğini sanırken o gözlerimin önünde parçaladığı özgürlüğümü yeniden tamir etmeye çalışmıştı. Hala yaşıyor mu demek oluyordu bu? Bana ihanet eden dostum yok etmek istediği kapanı neden tamir etsin ve neden onu bir yabancının ellerine bırakıp gitsindi? Ben yıllarca onun gelmesini beklerken neden o değil de Liva'ydı bana gelen? Bunu bana neden yaptığını sorgulayamıyorum artık. Onu düşünmek bana acı veriyor. Sadece acı.

DÜŞ KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin