22/BÖLÜM: "KUPA KIZININ SON DANSI"

264 72 277
                                    

Bol bol oy ve yorum yapmanızı rica edeceğim çok uzun bir bölüm oldu dilerim ki beğenirsiniz keyifli okumalar <3

***

"Hep yanında olacağım. Onun gibi beni bırakıp gitmek istesen bile."

🥀

Bu koku neden bu kadar tanıdıktı? Neden böyle hissediyordum? Yalnızca bir koku beni neden bu kadar etkilemişti? Koluna tutunduğum kapı iki kez tıklatılınca düşüncelerimin derin okyanusundan arındım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu koku neden bu kadar tanıdıktı? Neden böyle hissediyordum? Yalnızca bir koku beni neden bu kadar etkilemişti? Koluna tutunduğum kapı iki kez tıklatılınca düşüncelerimin derin okyanusundan arındım. Aral kapının dışında beni bekliyordu. Ben ise bir elbisenin tanıdık kokusunu duyumsarken kendimden geçmiş bir şekilde kapı koluna tutunmuş neyi aradığımı bile bilmeden düşünüp duruyordum. Bu koku yabancısı olduğum kadar tanıdık bir şeyleri de hatırlatıyor gibiydi. Hani özlemini çektiğiniz bir koku olurdu ya öyle işte. Oysa bu durum çok başkaydı. Ben bir rüyadaydım. Rüyaların kokusu olur muydu? Rüyalar özlem dolu olur muydu?

Tanımadığım bir yabancının kokusunun beni bu kadar etkilemesi çok saçmaydı. Sıradan bir deterjan kokusu da olabilirdi yani. Saçmalıyordum tamamen. Yalnızca sıradan bir koku. Daha önce birinden duyduğum bir parfüm kokusu da olabilirdi neticede. Şuan bunları düşünmenin sırası değildi. Aral beni bekliyordu. Zaten sinirlendirmiştim onu. Daha fazla gerginlik yaratmanın manası yoktu. 

Üzerimdeki elbiseyi son bir kez elimle düzeltip saçlarımı geriye savurdum. Kolu indirdiğimde ahşap kapıyı yavaşça açtım. Kapı aralandığı an bakışları anında beni buldu. Kulübeden çıktığımda arkamdan kapıyı kapatıp gözlerimi ondan kaçırarak tam karşısında durdum. Eşyalarını karıştırdığımı düşündüğü için bana hala kızgın olmalıydı. Düşündüğü şeyi yapmamış olsam bile ona bakmaya çekinmiştim. Aral'ın karşımda duran adımları yanıma yanaştı. Yüzüme düşen uzun saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Bakışlarım yerde olsa da tepkisini görmek istediğimden yüzüne baktım. Mavi gözleri kocaman açılmış bir şekilde bedenimi süzüyordu. Dudakları hafif aralık kalmıştı. Bu haline karşı derin bir soluk alıp ellerimi karnıma sardım.

"Ayna olmadığı için üzerimdeki duruşuna bakamadım. Yakışmadıysa bile söyleme bir şey. Tekrardan üstümü değiştirecek mecalim yok."

Tam karşımda derin bir manayla beni izlerken bu bakışlarından rahatsız olduğumu hissettim. Gözlerinin derinliklerinde saklanan duygular dışarı çıkmak için kendisiyle mücadele veriyordu sanki. Adımları parmak uçlarıma değecek kadar yakınlaştı. Boyu uzun olduğu için başımı yukarı kaldırmak zorunda kaldım. Hiç konuşmadan sessizce üzerimdeki elbiseye bakarken hareket eden âdemelması ve titreşen gözbebekleri yıkılmamak için direnen bir savaşçı edasındaydı.

DÜŞ KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin