19/BÖLÜM: "KÖR TALİH"

240 77 329
                                    

“Yakınlığın bana acı veriyor. Galiba kalbim senden hiç hoşlanmıyor.”

***

Maysa benden Aral’ı öldürmemi istemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Maysa benden Aral’ı öldürmemi istemişti.

Aral’ı öldürmemi!

Bunu benden nasıl isteyebilirdi? Neden istedi? Onun ölümü için bana neden bu kanlı hançeri verdi? Neden ben? Aral’ı neden öldürmek istiyor olabilirdi ki? Aklımı kaçıracağım! Her şey çok karmakarışık. Anlam veremiyorum artık bazı şeylere. Maysa daha demin karşımda öptüğü adamı neden öldürmek istiyordu ve neden bana ondan uzak dur demesine rağmen onu öldürmem için bana bir hançer veriyordu? O kızın amacı ne bilmiyorum ama benden onu öldürmemi isteyerek çok büyük hata yapmıştı. Ben katil değildim! Öldüremezdim kimseyi. Yapamazdım bunu. Onu öldürmemi sadece istemekle kalırdı. Hiçbir neden vermeden benden öylece bir canı almamı bekleyemezdi. O kız bir kaçıktı! Başka hangi deli daha birkaç dakika önce tanıştığı birine birlikte olduğu adamın ölüm fermanını imzalatırdı ki? Bu resmen benim kör talihimden başka bir şey değildi.

“Liva?”

Aral’ın yoğun bakışlarını üzerimde hissediyordum. Erkeksi sesi kulaklarıma dolduğunda elimi onun henüz fark etmediği hançerin yanından uzaklaştırdım. Her ne kadar o hançeri Aral’ı öldürmek için kullanmayacak olsam da tedbir için yanımda taşımak mantıklıydı. En kısa zamanda bu şeyi asıl sahibine geri verecek ve bu yükten kurtulacaktım. Bana ondan uzak durmamı söylemesinin altında ise durmadan bir sebep aramaya başlamıştım.

Onu sevdiği ve kıskandığı için bunu istemesine hiç ihtimal vermiyordum çünkü eğer Aralı sevseydi benden onu öldürmemi istemezdi. Bu söylediğinin altında yatan çok başka bir sebep olmalı. Neden ondan uzak durmamı istiyor bilmiyorum ama zihnim Maysa’nın söylediklerini haklı buluyordu. Aklım her zamanki gibi kaçmanın planlarını kurarken hislerim bana en çok zorluk çıkaran etkenlerden biriydi. Mantığım, duygularım ve hislerim birbirleriyle savaş içerisindeydi adeta. Bir yanım ondan uzaklaş derken diğer yanım ona yaklaşmam için beni itiyordu. Ama neden? İçimdeki bu his karmaşası niyeydi? Yalnızca üç kez yan yana gelmiş olmamıza rağmen sanki onu aylardır tanıyormuş gibiyim. Bu nasıl mümkün olabilir?

Sen bana neler yapıyorsun böyle Aral? Ne senden uzaklaşabiliyorum ne yanına yanaşabiliyorum. Nedir bunun sebebi? Kafamın içinde sürekli varlığını hatırlatan bir ses duyuyorum. Sana güvenmemi istiyor. Ama bu koca bir hata! Güvenemem ben sana. Tanımıyorum ki ben seni tamamen. Aklımı kaçırmak üzereyim! Sana teslim olmak istemiyorum. Herkes senden uzak durmamı isterken bu ses neden beni sana bağlıyor? Çok tanıdık bir ses bu. Duydum sanki daha önce. Senin olmamı isteyen bu sesin sahibi aslında kim?

DÜŞ KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin