✨12.Bölüm

380 30 14
                                    

"Sonra bir baktım, tekerlek gidiyor yokuş aşağı." dedi Yiğit, bizimkilere yol maceralarını anlatırken. "Allah, koş koş bitmiyor yol! En sonunda çamurlu bir yerde durdu tekerlek. Tam aldım, geri dönüyorum pat diye düştüm yere. Elim ayağım çamur oldu."

Annem, kahkaha atarak cinsten gülerek, "Ay ilahi Yiğit!" dedi omzuna hafifçe vurup. "Hiç güleceğim yoktu!"

Yiğit'in anlattıkları yüzümde mimik oynatmadı ama ayıp olmasın diye zoraki bir şekilde gülümsemeye çalıştım.

"Sonra ne oldu?" dedi Enes, elini çenesine koyup Yiğit'e meraklı gözlerle bakarak.

"Yoldan geçenlerden yardım isteyeceğim ama hâlim o kadar berbat ki, kimse bana yardım etmiyor!" dedi Yiğit, hafifçe gülerek. "En sonunda biri durdu nihayet. Anlattım işte durumu böyleyken böyle abi, yolda kaldım diye. O yardım etti de öyle devam edebildim."

Anlattıklarına amcam, babam ve Özgür dışındakiler gülerken onlar, birazdan çocuğu öldüreceklermiş gibi bakıyorlardı. Kulağımın dibindeki Özgür mırıltıyla, "Neye gülüyor bunlar?" diye sordu. "Komik bir şey mi anlattı şimdi bu?"

Ters ters bakıp, "Sanane?" dedim sorarcasına. "Gayet komik anlattıkları, ne anlarsın ki sen?"

"Aynen kanka komik olduğu için gülüyorsun zaten ya." dedi iğneleyici bir tavırla. "Mimik oynamadı yüzünde be, uydurma."

"İster gülerim ister gülmem, sanane sanane!" dedim, dişlerimin arasından. "Sen git kendi misafirinle ilgilen." dedikten hemen sonra duraksadım ve kısa bir anlığına Didem'e baktım. Yiğitle uzaktan tanışıyorlardı ama resmen tanışmamışlardı. Şimdi ise iyice kaynaşmışlar, Yiğit'in söylediği şeyleri keyifle dinliyordu. "Ya da boşver, ilgileniyorlar zaten senin yerine."

Özgür gözlerini devirip, "Tamam kes." dedi. Bir şey bulamamıştı söyleyecek ama illa karşılık verecekti! Oflayarak nefesimi dışarı verdim.

Yiğit, önündeki kahveden bir yudum alırken, "Nergis," diye mırıldandı sessizce. Bakışlarım onu buldu. "Sıkılmıyorsun değil mi anlattıklarımdan?" Sorusuyla birlikte afallarken, "Ofluyorsun ya ondan sordum." dedi dudaklarını birbirine bastırıp.

Annem, "Ne sıkılması oğlum, bakma sen ona." dedi. Yiğit'i benden çok seviyordu, anlaşılmıştı. "O hep öyledir."

Anneme ters ters bakıp, "Seninle bir ilgisi yok Yiğit, merak etme." dedim gülümseyerek. "Canımı sıkan birileri var da, ona ofluyorum."

Özgür ağzının içinden konuşarak benim taklidimi yaptığında, ona bir tane geçirmemek için zor durdum. Yiğit de bunu anlamış olacak ki, gözlerini 'anladım' dercesine yumdu. "Eee, Salih Amca'nın durumu nasıl?" diye sordu, konuyu dedeme getirip.

"Daha iyi oğlum, sorduğun için sağ ol." dedi annem, Yiğit'in sırtını sıvazlayıp. Biraz daha ona ilgi göstermeye devam ederse çığlık ata ata çıkacaktım bu odadan.

"Toparlandı biraz, gideceğiz bu akşam zaten." dedi babam, araya girerek. "Bizim yokluğumuzda başında duran bir bakıcısı var."

"Hayırlısı olsun." dedi Yiğit, elindeki fincanı yavaşça masaya bırakıp. "Ben de bu akşam çıkacağım yola Allah'ın izniyle."

"E, birlikte çıkalım biraz daha kal." dedi annem, memnun olmuş bir tavırla. "Nerede duracaksın hep buradan gidip?"

"Otelde eşyalarım kalmıştı ama," dedi Yiğit, ensesini kaşıyarak. "Başka zamana kaldı artık."

Annem hayal kırıklığıyla dudaklarını büzdüğünde Fırat Amca'm, "Sanırım kimse hiçbir yere gitmiyor." dedi, kafasını telefondan kaldırıp tek tek yüzümüze bakarak.

"Ne oldu baba?" diye sordu Özgür, meraklı bir tınıyla. "Hayırdır?"

"15 gün sokağa çıkma yasağı gelmiş oğlum," dedi Fırat Amca, gözleri Özgür ve benim aramda gidip gelirken. "Burada 15 gün kalmak mecburiyetindeyiz."

"Ne?" diye sordum, dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken. "Amca, şaka mı bu?"

Başını iki yana salladı ve, "Maalesef ki," diye mırıldandı. Derya Teyze sıkıntıyla oflarken Yiğit, "Ben ne yapacağım şimdi?" diye mırıldandı, kendi kendine.

Herkesin ağzından bir şeyler çıkarken annem, "Sen de burada kal oğlum." dedi, ortaya bir laf atıp. "Bak biz de burada mahsur kaldık."

"Yuh!" Dudaklarımdan engel olamadığım bir nida dökülürken Özgür, "Ne alaka Nihal Teyze ya!" dedi sitemle. "Çocuk otelde kalıyormuş zaten, gitsin geri oteline. Niye aklını bulandırıyorsun?"

"Özgür!" dedi annem, gözlerini belertip Özgür'e bakarak. "Çocuğu ev varken otele yollamak bize yakışır mı evladım?"

"Nihal haklı," dedi babam, istemeye istemeye anneme katılarak. "Göz göre göre niye yollayalım çocuğu otele?"

"Biz zaten yeterince kalabalığız." dedi Özgür, sakin kalmak istercesine derin bir nefes alarak. "Nerede kalacak koskoca herif? Hadi ona da bir cevap verin!"

"Seninle aynı odada kalır," dedi Fırat Amca yanıt vererek. "Amcanlar haklı oğlum. Hem sen niye bu kadar delleniyorsun, arkadaş değil misiniz siz?"

Özgür cevap vermezken, "Öyle amca, öyle." dedim onun yerine yanıt vererek.

"Ama olmaz ki öyle," dedi Yiğit, mahçup bir tavırla. "Size yük olmak istemem. Ben otelde kalırım, gerçekten. Hiç sorun değil."

"Oğlum otele para vereceğine gel kal işte burada." dedi Derya Teyze de bizimkilere katılarak. "Hem ne yükü ayol? Senin fazlalığından ne olacak allah aşkına? Alt tarafı masaya bir tabak daha koyarız, olur biter."

"Aynen Yiğit Abi, kal lütfen!" dedi Nefes de, beklenmedik bir hareketle. Özgür, Nefes'in de Yiğit'in kalmasını istediğini duyunca daha deliye dönerken Enes de destek çıktı ve, "Kal, kal!" dedi sevinçle.

Yiğit ne diyeceğini bilemezken bana baktı tereddütle. Kalma desem olmayacaktı. Onun bana karşı olan hislerin arkadaşlıktan çok daha öte bir şey olduğunu biliyordum. Kampüsün ortasında, herkesin içinde itiraf etmişti bana olan duygularını. Biz ise o günü hiç dile getirmemek üzere birbirimize yemin etmiş, konuyu kapatmıştık. Şimdi bana bir şeyler hissettiğini bildiğim biriyle aynı evde yaşamayı istiyor muydum? Hayır. Onu bu durumda otele göndermeye gönlüm razı gelir miydi? Hayır.

Bu yüzden, gözlerimi yavaşça yumdum ve kalmasını istediğimi dolaylı yoldan belli ettim. Yiğit, bu anı bekliyormuş gibi dudaklarını ıslattı ve, "Peki madem." diye mırıldandı sessizce. "Siz öyle uygun görüyorsanız, kalıyorum."

Özgür, Yiğit'in cevabıyla birlikte kendi kendine söylenip odadan çıktığında, omzumun üzerinden gidişini seyrettim. İçimden bir ses, bu 15 gün boyunca evin içinde soğuk bir savaş olacağını söylüyordu. Fakat bu soğuk savaşta kim galip gelecekti, orası meçhuldü.



××


Aşk Kural Tanımaz / tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin