✨1. Bölüm

1K 35 33
                                    


Selamlar, merhabalar!

Eski bir kurgu olan Aşk Kural Tanımaz'ı, daha düzgün, daha özenle yazmaya karar verdim. Aklımdaki yeni kurguyu yazmam için biraz daha zamana ihtiyacım var. Bu yüzden şuanlık bunu devam ettirme kararı aldım.

Yeri geldiğinde güldüğümüz, yeri geldiğinde ağladığımız, yeri geldiğinde kahkahalara boğulduğumuz, yeri geldiğinde de aile sıcaklığını iliklerimize kadar hissedeceğimiz bir hikaye olacağının garantisini verebilirim sizlere.

Lafı uzatmadan iyi okumalar diliyorum ve okumaya başladığınız tarihi buraya bırakmanızı rica ediyorum.

15.01.2022


🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Parmaklarımın arasına geçirdiğim ekmek poşetini gelişigüzel sallarken dizlerime çarpmasını önlemek için kendi kendime yoğun bir çaba içerisine girmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Parmaklarımın arasına geçirdiğim ekmek poşetini gelişigüzel sallarken dizlerime çarpmasını önlemek için kendi kendime yoğun bir çaba içerisine girmiştim. Dişlerimin arasında can çekişen çilekli sakız eşliğinde aklımda yuva yapmış fakat sözlerini bir türlü hatırlayamadığım bir şarkının melodisini mırıldanıyordum. Eve zamanında gidebilmek için aceleci bir tavır takınmış, soluk soluğa kalmıştım.

Soluklanmak için büyük harflerle "Taktaki Sokak" yazan tabelanın önünde durdum ve sırtımı yaslayarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım.

Sokak adımız bile fiyakalıydı.

"Sen bana zilli mi dedin? Zilli mi dedi ayol bu bana? Allaaah, tutmayın beni, bu kez yolacağım ben bu kadını!"

Sokağın başından duyduğum sesle birlikte, sıkıntılı bir nefes verdim. Sesin sahibi ; annemden başkası değildi. İki dakika soluklanmama müsaade bile etmiyorlardı, gerçekten iğrenç bir hayattı.

Kendi kendime homurdanarak adımlarımı hızlandırıp evin bulunduğu araya doğru yöneldim. Üniversite ikinci sınıf öğrencisiydim ve Covid -19 illeti yüzünden eğitimime uzaktan devam etmek zorunda kalmıştım. Yüz yüze eğitime ara verildiği için kaldığım yurttan ayrılmış, soluğu İstanbul'da bulmuştum ve eve gelmiştim. Başka derdim yokmuş gibi..

Sokağın köşesini döner dönmez gördüğüm manzara, rönesans tablosuyla eşdeğerdi. Babam, Derya Teyze'ye saldırmak üzere olan annemin belinden tutmuş onu zapt etmeye çalışırken öteki yandan Derya Teyze'yi tutan kişi, Özgür'den başkası değildi.

"Abla, koş!" Küçük erkek kardeşim Enes, beni görür görmez yardım çağırısı yaparken gözlerimi annemlerden alıp ona çevirdim. "Yarım saattir böyleler, bir şey yap!"

Aşk Kural Tanımaz / tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin