En etkileyici sıralamada #nefret etiketiyle 2.sıradayız♥️💃Nice yükselişlere!
×
"Bu mis koku da ne?"
Babam, bir av köpeği edasıyla burnunu çeke çeke mutfağa giriş yaparken elimde tutmuş olduğum kurabiyenin son parçasını da ağzıma attım.
Dün gece gözüme tek bir uyku girmemesinin yanı sıra sabahın köründe üç derse peş peşe girmek zorunda kalmıştım. Aksi takdirde, sınıfta kalacaktım. Uzun zamandır derslerimi aksatıyordum. Yiğit sağ olsun, bu durumuma hızır gibi yetişmişti.
Ders sonrası kafamdaki düşüncelerden kurtulmak ve Özgürle aramızda yaşanan tatsız olayı unutmak için kendimi mutfağa vermiştim. Islak kek ve browni kurabiye yapmıştım. Babamın kokusunu aldığı şeyler de, bunlardı.
"Biricik hamarat kızın senin için neler yaptı, bak." dedim üstten üstten konuşup. Babam, masanın üzerindekilere kısa bir bakış attıktan sonra gözlerinin içi parıldadı. "İnanır mısın Nergis'im, canım nasıl da çekmişti?" dedi ve tabağa uzanıp kurabiyelerden birkaç tane aldı.
Köşede ıslak kekimin tadına bakan annem, "Aşk olsun Erdal," dedi alıngan bir ifadeyle. "Sen bana söylesen ben yapmayacağım sanki, laflara bak."
"Valla anne, bir Nergis olamazsın." dedim, egolu bir tavır takınıp. Kurabiyelerimden tıkınan Nefes ve Enes aynı anda, "+1," dediklerinde onlara öpücük yolladım, destekledikleri için.
"Bırak Nihal bu işleri," dedi Derya Teyze oturduğu yerden geriye doğru yaslanıp. "Abim bir deri bir kemik kaldı seninle evlendikten sonra. Adamı aç bırakıyorsun resmen ayol."
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda annem, "Senin gözün Fırat Abi'yi görmüyor galiba, Deryacığım." dedi iğneleyici bir tavırla. "Adamın sırtından kemikleri sayılıyor ayol, kaburgası sırtına yapışmış resmen!"
Derya Teyze, tam kendini savunma moduna geçmişti ki, "Eeee," diyerek böldüm onları. "Nasıl olmuş? Yediniz ama fikrinizi söylemediniz?"
"Eh işte, idare eder." Derya Teyze, bildiğimiz gibi fikrini açıkca beyan etmek yerine yüzünü buruşturarak verdi cevabını. Hâlbuki yarısını o yemişti.
Babam parmaklarını yalayıp, "Her zamanki gibi." dediğinde sırıttım. "Çok güzel olmuş kızım." dedi annem, hemen ardından. Nefes ve Enes ve, "Bayıldık!" dediklerinde ikisinin de yanaklarını sıktım sıkıca. Enes, kaşlarını çatıp, "Abla ya," diye sitem ederek geriye çekildi. "Nefes'in yanında şöyle şeyler yapma diye kaç kere söyleyeceğim sana!"
Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken babam Enes'in ensesine bir şaplak atıp, "Ne diyorsun lan sen bizim yanımızda, bastı bacak?" dedi kaşlarını çatarak. Enes'in yüzü kıpkırmızı olurken, "Girdiği triplere bakın şunun." diye devam etti.
Annem, oturduğu yerden çıkıştı babama. "Elleme çocuğuma Erdal!"
"Kızıma sinsi sinsi yaklaşmaya devam ederse ben elleyeceğim o çocuğuna," dedi Derya Teyze, tehditkar bir tınıyla. Hemen ardından Enes'in tam dibinde oturan Nefes'e bakıp kaşlarını çattı ve, "Gel kız yanıma!" dedi çemkirerek. "Bir de gitmiş oturmuş çocuğun yanına! Abin görürse bacaklarını kırar vallahi!"
Nefes sıkıntıyla oflayıp ayaklanırken, "Özgür Abi yanında buralara kız getirirken sorun yok, ama Nefes benim yanıma oturunca kıyamet kopuyor!" diye sitem etti Enes, kollarını iki yana açarak. "Adaletsizlik ama bu ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Kural Tanımaz / tamamlandı.
فكاهة"Bir kere ulan," dedim yalvarırcasına yüzüne bakıp. "Bir kere de iyi bir şey çıksın şu ağzından. Bir kere de içime oturmasın söylediklerin, nefesimi kesmesin. Şu boktan evden kaçıp gitmek isteyecek kadar bunaltmasın beni, daraltmasın. Ağzını konuşma...