✨25.Bölüm

332 24 14
                                    

Hafif tatlı bir müzik eşliğinde gelin ve damat dans ederlerken annem ve babam da onlara eşlik etmişti. Bunu gören Derya Teyze, amcamı apar topar kaldırmış ve dans pistine sürüklemişti.

Sıkıntıdan patlayacak raddeye gelmiştim. Ben düğünün böyle olacağını hiç düşünmemiştim, hayal kırıklığına uğramıştım.

Kaan, ablasının mutluluğunu en derinlerinde hissediyordu. Öte yandan da kuzenlerinden biriyle dans ediyordu, keyifle. Onu böyle mutlu görmek beni de mutlu etmişti.

"Dans edelim mi?" diye sordu Yiğit, hafifçe bana doğru eğilerek. "İster misin?"

Bakışlarım kısa bir anlığına Özgür'e kaydı. Gözlerini kısarak bize bakıyordu, muhtemelen ne konuştuğumuzu anlamaya çalışıyordu.

"Yok, canım istemiyor." dedim gülümsemeye çalışarak. "Bir sonraki dansa, belki."

"Peki." Bozulsa da bozulduğunu belli etmedi. Omuz silktim. Canım istemiyordu, zorla mı dans edecektim?

Sıkıntıyla oflayıp ayaklandım. Bizimkiler bana sorgularcasına bakarken babaanneme yönelik, "İçecek alacağım." dedim. "İster misiniz siz de?"

Kimse tek kelime etmezken dudaklarımı büzerek içeceklerin olduğu kısma ilerledim. İçmezlerse içmesinler, ben onların yerine de içerim.

Vişneye aşık bir insan olduğumdan, vişneli ne gördüysem gözüme kestirdim. İçlerinden en güzel görüneni avuçlarım arasına alırken sırtımı dönmemle birlikte, elimden düşmesi bir oldu.

Didem ve Özgür, dansa kalkmıştı.

nE?

Etraftaki birkaç kişinin bakışları beni bulurken, "Pardon." dedim kendime gelerek. "Yanlışlıkla oldu."

Yeri temizlemek için birini yolladıklarında, içecek almaktan vazgeçtim. Hevesim kursağımda kalmıştı.

Masamıza doğru geçerken babaannem oturmama fırsat vermedi. "Kız Nergis," dedi sesini duyurmak için yükselerek. "Nemrut nemrut oturup durma da dans edin Yiğitle!"

"Canım istemiyor babaanne," diyecektim ki kaşları çatıldı.

"Vallahi kırarım bacaklarını!" dedi tüm huysuzluğuyla. "Bizi buraya getirmek için kırk takla attın, şimdi kendin bir köşeye sinip sessizce izliyorsun! Bak anne babana, onlar bile dans ediyor bu yaşta. Senin neyin eksikmiş?"

Cevap vermediğimde Yiğit'e çevirdi bakışlarını. "Kaldır oğlum şunu dansa, hadi."

Yiğit dünden razıymış gibi ayaklandı. Bana doğru ilerledi ve, "Emir büyük yerden." dedi omuz silkip. "Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?"

El mahkum kabul edip uzattığı elin tuttum. Birlikte dans pistine doğru ilerlerken Özgürle kesişti bakışlarımız. Bizi görünce yüzündeki o keyifli ifade silindi.

Arkada Tarkan'ın Beni Çok Sev şarkısı çalarken dans pistine çoktan varmıştık.

Yıl olmuş 2022, düğünlerde hâlâ Beni Çok Sev çalıyorlar, şaka gibi.

Yiğit tek elini belime attı, diğer eliyle ise ellerimizi kenetledi birbirine. Fazla yakın olmayacak şekilde mesafelice dans etmeye başladığımızda, bir an önce bitse de gitsek modundaydım.

Dans ederken annemin imalı, babamın ise tehditkar bakışlarına maruz kaldım. Annem, Yiğitle benim olmamı çok istiyordu, bu belliydi. Babam ise onun aksine zerre istemiyordu. Bunun Yiğitle bir alakası yoktu, beni kimseyle paylaşası gelmiyordu.

Ve bu durum benim hoşuma gidiyordu.

Gözlerimi onlardan alıp Yiğit'e kısa bir bakış attım. O esnada, yanımızda Özgür-Didem ikilisi belirmişti. Yan yana dans ederken Didem'in ışıldayan gözleri, gözlerimi buldu.

Aşk Kural Tanımaz / tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin