İSTEME FASLI

2.1K 80 1
                                    

Zeynep'ten

Hazırdım. Aslında sevdiği bir adamla evlense idim. Belki çok güzel oldum.Falan derdim. Ama adını bile bilmediğim bir adamla evlenince farklı oluyor tabi .Saate baktığımda 20.50'ydi . Sibel içeride olanları anlatınca babamın "bırakıp gitmezler" demesine takıldım. Babamların gözünde oruspuydum. Oda böyle biliyordu. Peki kim bir oruspuyla evlenmek isterdi .Tabi ya benden yaşça benden kat kat büyük birisi.

Ay hayır tanımadığım bir adam bir de yaşlı bir adam mıydı? bu iş iyice çığırından çıktı . Kızlar bana ne oluyor der gibi bakınca düşündüklerimi anlatım. Anlatıktan sonra Büşra kafama hafif bir şekilde vurdu."Öyle olması daha iyi sana bir şey yapamaz yaparsa da ondan kolayca kurtulabilirsin "dedi. "ben hiç böyle düşünmemiştim "dedim.Sonra kapı çaldı gidip kapıyı açtık. İlk başta dedem yaşında yaşlı ama tatlı bir amca girdi. Sonra onun yaşında bir kadın girdi.Onlar girdikten sonra Muhammed-baba tarafından en iyi anlaştığımız kuzenimiz- yaşında bir kız ve çocuk girdi.-Muhammed 11.sınıfa gidiyor- Kıza dikkatlice baktığımda Muhammed 'in sevgilisi Sıla olduğunu fark ettim o beni tanımıyordu. Bende onu fotoğraflarda görmüştüm zaten.Sonra siyah saçlı kahverengi gözlü bir çocuk olduğunu fark ettim.

Ama bu Baran 'dı. Anında Sibel'e döndüm. Ne oluyor ya? Durum trajikomik bir hal almıştı.Baran 'da girdikten sonra arkasında kimse yoktu. Tam kapıyı kapatıyordum ki kapının arasına siyah bir erkek arabası girdi.Kapıyı geri açtım ama bu bu... o çocuktu.

Beni zorla öpen çocuktu.Siyah saçları cool bir şekilde dururken koyu mavi gözlerinde her hangi bir duygu yoktu.Beyaz teninden galiba çene kasları çok belli oluyordu.Elinde ise kocaman bir kutu ve büyük bir demet Campanula çiçeği vardı. O gün ki gibi bana yaklaşıp elindekileri elime tutuşturdu .

Kulağıma eğilip "en sevdiğin çiçek Campanula ve en sevdiğin bitter çikolata "dedi ve benim bir şey söylememi beklemeden yanımdan geçip içeri girdi.

Zaten beklese de bir şey söyleyemicek kadar şaşırmıştım.Elimdekileri mutfağa bırakırken bir yandan da bu çoçuk benim en sevdiğim çikolata ve çiçeği nereden biliyor ?diye de düşünüyordum.Sonra içeri gittim ve kapının yanındaki koltuğa oturdum.

Sonra içeri gittim ve kapının yanındaki koltuğa oturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

oturma düzeni bu şekilde

Annem kahveleri bırakın deyince kalkıp kahveleri yapmaya gittik.Muhammed'in yaşıtı çocuk ve kız ,Büşra'nın babası ve kuzenler şekerli isterken;Sibel'in babası ,Baran , bir kaç amca ve bir kaç yenge orta şekerli isterken,diğerleri ise sade istemişti tüm kahveleri yapıp ayrı ayrı üç tepsiye bıraktık.Orta şekerli kahvelerin olduğu tepsiyi tabi ki Sibel dağıtacaktı.Büşra şekeli kahvelerin olduğu tepsiyi alınca bana da sade kahvelerin olduğu tepsi kalmıştı.Tam tepsiyi alıp çıkacakken kapı da Baran geldi.

"Aşkım biraz konuşalım mı?" deyince mecburen tepsileri bıraktık.Çünkü biz gidersek Sibel'i sorunca ne cevap verecektik .İçeride sevgilisiyle konuşuyor diyecek halimiz yoktu."Aşkım istersen benimkine de tuz koy "dedi ve göz kırptı.Doğruya biz kahveye tuz koymayı unuttuk. Ama Baran neden böyle bir şey söylemişti ki ... Of neyse hemen tuza yöneldim benim için intikam bu olabilirdi.

Artık bu kahveli tuz olmuştu hahahah neyse bu sırada Baran çıkmıştı. Sibel'e yaklaşıp eniştenin kahvesini de tuza buladım.Sibel beni ne kadar durdurmaya çalışsa da durmadım. Kendisi kaşınmıştı.Kahveleri alıp içeri geçtik.Bu tuz işi hoşuma gitmişti. Suratım biraz da olsa gülüyordu.Tüm kahveleri dağıtmıştık.Sadece tuzlu kahveler kalmıştı. Ben kahveyi kime vereceğimi bilmiyordum. Annem kaşıyla o pisliği gösterince daha çok keyfim gelmişti. Bunun hepsini içmek zorundaydı.Tam kahveyi verirken sinirli bakışlarını fark ettim.Bir anda kolumu tutup kıyafet kolunu yukarı doğru çekti.

O an kolumdaki morluğu fark ettim.Tek elimle tepsiyi tutarken diğer elimi yani tutuğu elimi çektim.Kahvesini yanındaki masaya bıraktım.Mutfağa geçtim.Tepsileri bırakıp geri döndüm. İsteme  faslına geçmiştik  "Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızınız Zeynep'i oğlumuz Ateş 'e ve diğer kızınız Sibel'i oğlumuz Baran'a istiyoruz "dedi yaşlı adam şok olmuştuk.Baran 'ın neden öyle dediğini şimdi anladım.Babam verdik deyince amcama baktım. Benden sonra korktuğunu anlamıştım ama bilmiyor ki sevdiği adama veriyor. Sibel'e baktığımda ağzı kulaklarına varıyordu.Sanırım bu evlilik işi sadece beni üzmüştü...

YILDIZA DOKUNMAYI UNUTMAYIN !

TAKINTILI PİSKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin