1 haftadır babannemin evindeyiz nişandan sonra bir anda gelmemizi tuhaf karşılasalarda bir şey söylemediler bizimkileri aramasınlar diye telefonları bir şekilde yanlışıkla ellimizden düşürdük.Tabi bunun için 'Siz ikiniz aklı bir karış havada nasıl evleneceksizin siz' gibi nutuklarıda yemiştik ama onun dışında her şey çok güzeldi.Babannemler bir şeye ihtiyaçları olmadıkça çok muhabet etmiyorduk.Şu an ne mi yapıyoruz Sibel'e üst katta dışarıda saganak yağmur varken tek başımıza korku filmi izliyoruz.Babaennemler alt katta yataklarını sermiştik ve onlar erkenden yatmıştı.Bizde filmi bittirip yatmayı pilanlıyorduk ama filmin çeyreğinde dayanamayıp kapatık ve yatmaya çalışıyoruz.Bir o tarafa bir bu tarafa dönerken takırtı sesleri gelince ikimizde yerimizden sıçradık.Sibel deli cesareti gelmişken aşağı inmeye yeltenirken "dedegil uyanmıştır ya korkma "dediginde bir kırkırtı döküldü dudaklarımdan sanki az önce yanımda titreyen o değildi.Halla bille teredütle yürürken bana laf eden kız tüm korkuma rağmen gülmeme neden olmuştu. Sibel neden güldüğümü anlamış olacak ki beni boş verip aşağıya indi.Cidden ben yarı yolda ruhumu teslim ederdim.Korku filmlerindede her zaman böyle olmaz mı yanlız kalanı kaparlar.Düşüncelerimin arasından yanlız olanın ben olduğunu anlayınca iyice korkmaya başlamıştım.Kapı çarpma sesi gelince yerimden sıçradım.Sadece kapı rüzgardan dolayı çarptı sakin ol diye kendimi sakinleştirirkende yataktan çıkıp mutfağa geldim. Bir bardak su içerken balkondaki gölgeyi görünce yutkunmama neden oldu.'Tamam sakin Sibeldir'diyerek kendimi sakinleştirirken balkonun kapısını açıp balkona çıktım kimse yoktu işte kendi kendimi korkutmuştum salak kafam derken balkonun sonuna gelip aşağı Sibel'e seslecektim ki içerden ses gelince içeri dogru yavaş yavaş ilerledim.Cidden korku filmine döndü ama bu nedir derken içimdeki deli cesaretini uyandırmaya çalıştım ama karşımdakinin insan olmadığını hatırlatan beynim daha çok korkmama neden oldu.Adımlarım salona atmıştım ki ensemde hisetiğim nefesle avazım çıktığı kadar bağırdım.Bir anda kendimi duvarla bir gölgenin arasında bulunca korkudan titriyordum ama eliyle kapatıgı agızım yüzünden çıglıklarım duyulmuyordu.Etraf karanlıktı ama balkondan yansıyan ışık karşımdaki kişinin bir iri yapılı bir erkek oldugunu fark ettim. O kadar yakınımda duruyordu ki nerdeyse burunlarımız birbirine değecekti.Bir süre sessiz durduktan sonra onun hareket etmeyecegini anladım.Elimi serbest bıraktığı için yakınımızda duran lamba anahtarı -ışığı açmak için kulandıgımız yer-gözüme çarpınca en azından kim olduğunu görebilmek adına uzanıp ışıgı açtım.Açılan ışıkla gözlerim kamaştı birkaç salise kırptıktan sonra gözlerimi karşıya odakladım. Gördüğüm kişiyle şok oldum.Ateş bizi nasıl bulmuştu ve buraya nasıl çıkmıştı?? Ben şaşkın gözlerle ona bakarken o ise sakin bir şekilde elini ağzımdan çekti.Biraz daha yaklaşınca amacını anlayıp anında kafamı kapıya doğru çevirince boynumda nefes alışını hissetim.Boynuma dudaklarını sürtünce o gece aklıma geldi ve onu tüm gücümle ittim.Boşluğuna gelmiş olmalı ki benden bir iki adım uzaklaştı.Ses tonumun alçak çıkmasına dikkat ederek "Sakın bir daha bana dokunmaya kalkma yoksa..."diye tıslamıştım ki sözümü yarıda kesti."Yoksa ne yaparsın??"dediğinde alayla kıvrılan dudakları son günlerde yaşatıklarıyla bir olup bedenimi bir öfke tufanına sürükleyince sinirden yumruk yaptığım elimi hiç düşünmeden suratına geçirdim.Suratı yana savrulunca cidden bunu yapıp yapmadığı sorguluyordum.Sinirlenmesini önemsemeden az önce çıktıgım mutfağa geri girip kendime bir bardak su doldururken belimdeki bakışlarını hissetsemde ona dönüp bakmadım.Karşılaştığımızdan beri yaptıklarını bu hafta uzun uzun düşünme fırsatım oldu.Ben babamın ihanetiyle mental çöküşe girmiştim ve bu onun işine gelmişti çünkü ne dese yapıyordum.Ama artık kendime gelmiştim şimdi görsün bakalım bana bulaşmak neymiş.Bardağı lavaboya bırakıp arkamı dönünce onu kapının pervazı sırtını dayamış ellerini rahat bir şekilde ceplerine koymuş donuk bakışlar atarken bulmayı beklemiyordum.Anlık bir şaşkınlık yaşasamda hemen kendimi toparladım. Yanından geçip çıkacaktım ki kolumu tuttu. "Bana bir daha sakın dokunma" dediğimde kolumu daha çok sıktı.Kolumu çekiştirip içeri kaldıgımız odaya getirdi.Odaya gelince elini gevşetigi için kolaylıkla çekip çıkardım kolumu suratına sinirle bakarken oda aynı şekilde saf nefret dolu gözlerle gözlerime bakıyordu.Sonra sakinleşmek ister gibi derin bir nefes aldı.Ceketini çıkarınca aklıma eşarbım geldi eger misafirler çok gelmeseydi başım açık dolaşırdım ama bu bir hafta içinde canımızdan bezecek kadar misafir gelmişti.Ben düşüncelere dalmışken bir yandan da gözlerimle Ateş'in yaptıklarını takip ediyordum.Ceketini kapının arkasına astı ve yatak haline getirdigimiz koltuğa uzandı. Nihayet gözleri beni bulunca bende şaşkınlıkla ona bakıyordum.Adam sanki kendi eviymiş gibi kuruldu resmen aaa bu ne rahatlık arkadaş??....
YILDIZA DOKUNMAYI UNUTMAYIN