Ateş ikimizde nefessiz kalmamıza rağmen dudaklarımı bırakmıyordu. Ellerimi de bağladığı için itemiyordum onu .Sonunda dudaklarımızı ayırınca nefes nefese kalmıştık."Piskopat manyak bırak beni gideyim"dediğimde nefesini düzenlemişti.Bana bakıp sırıtmaya başladı daha yeni başladık güzelim."deyip sırıtınca iyice korktum.Allah bilir aklından nasıl bir manyaklık geçiyor.Elini yanağımdan çekip benden bir iki adım uzaklaştı. Hayır hayır hayır o ona yaklaşıyor fanusun içindeki canavara hayır lütfen lütfen düşündüğüm şeyi yapmasın"AT... ATEŞ BAK LÜTFEN İSTEĞİN HER ŞEYİ YAPARIM AMA LÜTFEN "diye bağırmaya başladım.Ateş beni dinlemedi.Gidip fanusun kapağını açtı ve kocaman canavarı yani yılanı kucağına alıp bana doğru gelince çırpınmaya bileğimdeki iplerden kurtulmaya çalıştım.Ama nafile biraz bile açılmamıştı ipler kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.Son kez yalvardım."Ate...ate...Ateş yalvarırım yapma ne olur uzak tut onu benden bak ne istersen yaparım ahhhh"sözlerimi bitirmeden yılanın kuyruğunu bacak arama bıraktı.Şimdi nefes almaya bile cesaret edemiyordum.Geri kalanını da üstüme bırakınca hareket edemedim o kadar korkuyordum ki gözlerime bakınca korkudan ağlamaya başladım. Üzerimde sürününce nefes alamama karşıt kalbim küt küt atıyordu. Altındaki hareketlilikten rahatsız olmuştu galiba bu yüzden suratıma daha çok yaklaştı.Göğüsümün arasından geçerken o an kalbim dursun istedim.İlk baş damla damla gelen göz yaşlarım hızlandı.Suratıma iyice yaklaştı.O sırada Ateş'in beni izlediğini fark etsem de şu an ona laf yetiştiremeyecek kadar korkuyordum.Yılan kıyafetlerimin üstünde ağır ağır dolanırken gözleriyle gözlerimin içine bakıyordu.Dilini tıs yaparken suratıma değdirince korkudan istemsiz olarak hareket edip "ayyyy"diye ses çıkarmam bir oldu. Ama keşke kendimi ölesiye tutsaydım dediğim bir şey oldu. Yılan bir anda ağzını kocaman açıp suratıma doğru dişlerini gösterince o an bir siyahlık geldi gözlerimin önüne ....Sonra ...sonrası yok ...Zifiri karanlığa sığındım......
Gözlerimi açtığımda üzerimdeki ağırlık kalkmıştı.Yavaş yavaş gözlerimi aralayınca tavanla karşılaştım.Kolumu hareket ettirmeye çalışınca kolumu çekemediğimi fark ettim kafamı çevirip bakınca ellerimin bağlı olduğunu fark ettim.Başım çok ağrıyordu.Odada gözlerimi dolandırırken o ve benden başka kimse yoktu.En azından fanusunda diye düşünürken çıkma olasılığı aklıma gelince gene korkmaya başlamıştım. Cidden Ateş kollarımı gemici düğümüyle mi bağlamıştı biraz bile gevşemiyordu.Kollarımı kurtarmaya çalışırken ip koluma sürtündüğü için çok acınımı acıdığından çırpınmayı bıraktım.Aslında bağırsam diye düşünürken onun korkup çıkma ihtimali gelince vazgeçtim bu fikirden.Biraz zaman geçince hem kormuş hemde üşüyen bedenim kaskatı kesilirken kapı açıldı.Gelen Ateş olmalıydı.Kafamı çeviremiyordum çünkü her tarafım tutulmuştu. Ateş yanıma gelince tükenmiş bir sesle "Ateş lütfen çıkar artık beni buradan."dedigimde sesin oldukça yorgun çıkmıştı.Fiziksel olarak olmasa da ruhsal olarak çok yorgundum.Bu kadar aksiyon benim her gün aynı şeyleri yapan bûnyeme ağır gelmişti.Düşüncelerimden kolumdaki sıcaklık hissiyle dağılıp gittiler. Ateş kollarımı açtığını fark ettiğimde hem şaşırmış hemde sevinmiştim.Ateş ayak bileklerimi açarken istemsizce onu süzdüm her zaman özenle şekillenmiş olarak gördüğüm saçları şimdi dağılmıştı.Nedenini bilmediğim bir yorgunluk vardı gözlerinde. Bileklerimi açınca onu süzmeyi bırakıp doğruldum.Ayaklarım sedyeden sarkarken hemen önümde duran bedene çevirdim gözlerimi bana doğru bir adım attım dizlerimin arkasına ve bellime koydu ellerini ve kucağına aldı .