Hayat çok garip değil mi? Birilerine güvenin zeresi olmazken şimdi hiç tanımadığım birine umudum diyordum.Kimine normal gelebilir ama benim evle okul arasında geçen hayatım için fazlaydı. Hemde çok fazla.
Bir ayağımda terlik vardı diğeri ise çıplaktı. Ayağım burkulmuştu ama şu an mecburen koşuyordum.Zaten her zaman birileri her şeye rağmen devam etmem için zorlardı beni.Ne kadar canımın yandığı umurlarında olmazdı.Neden olsundu ki zaten??Kimsenin en kıymetlisi olmamıştım bu hayatta insanların sevgisine muhtaçtım bu yüzden sevgiden de aşktan da kaçar halle gelmiştim.
Som umudum olan araba durdu.Siyah bir Tansporwr T7 idi. Burada ne işi olduğu ile ilgilenmiyordum beni kurtarsın yeterdi.Zaten insanların özel hayatlarını kurcalamak hiç bir zaman zevklerim arasında değildi.Arabaya yetiştim.Kapıyı açıp bindim."Lütfen kurtarın beni lütfen gidelim lütfen yetişmesine izin vermeyin" diye yalavardım ön koltuktaki adama arabada 4 kişi vardı.Benle baraber 5 kişiydik ve arabada tek kadın ben olmam ürkütse de şu an diğer beladan kutulmalıydım.Göz yaşlarmın eşliğinde yalvarırken hiçbirinde bir hareket yoktu.
Arkamdan kapatığım kapı açılınca korkuyla oraya döndüm. Ateş idi allah kahretsin yetişmişti.Korkuyla hemen karşımda oturan adamın yanına geçip koluna yapıştım."Lütfen lütfen bırakmayın beni vermeyin onun eline lütfen yalvarıyorum size lütfen"diye göz yaşları içinde adama yalvarırken Ateş " İNİN LAN "diye kükrediğinde korkuyla ona döndüm.Tüm adamlar anında ayaklanırken kolunu tutuğum adamın koluna kuala gibi sarıldım.Ateş adamın koluna bakarken öfkeden kararan gözleri, kasılan çene kasları ödümü koparmaya yetmişti daha fazla zorlamadan kolunu bıraktım.Tüm adamlar arabadan inerken Ateş göz temasını kesmeden öylece duruyordu.
Adem elması normalde beni etkilecek şekilde yukarı aşağı hareket ederken şu an ölesiye korkutuyordu beni.
Son adam da inince daha doğrusu Ateş'in son köpeği de inince Ateş arabaya binip arabanın kapısını kapattı.İlk önce kapının hemen yanındaki koltuğa otururken sonra hemen yanıma geçti.Korkuyla ellerimi pençe misali altımdaki koltuğa geçirerek çıplak ayaklarımı kendime çekip uzaklaşabildigim kadar uzaklaştım.Göz bebekleri öfkeyle parıldarken benle aynı hızda üzerime doğru geliyordu."Ne o korkuyor musun bebeğim??"diye tıslayarak daha çok üzerime gelirken biraz daha geriledim.Siyah filmle kaplı cama kafam değince yolun sonuna gelmek canımı acıtırken karşımdaki adamın ne yapacağını korkulu gözlerle izledim.Üzerime doğru gelip ellerini iki yanıma koydu.Hızla alıp verdiği nefesi suratıma çarparken ben onun aksine nefes alamıyordum.
Elerinden birini kaldırıp yanağıma koyunca elinin sıcaklığı şu an beni sakinleştirebilecek tek şeydi ama beni öldürebilecek aletlerden biride olabilirdi.Kedi gibi eliyle süratımı sevdiriyordum.
Baş parmağı yanağımı sıcaklığına esir alırken Ateş sinirli gözleri tenimi yakıp geçiyordu.Gözlerimi gözlerine sabitledim bir sonraki hamlesini beklerken bir anda ellini çekip üzerime eğildi."Kaçmana engel olacak tek şeyi yaptırtma bana"diye tısladı.
"Neymiş o?"kelimeler ağzımdan kaçarken sırıtıyordum.Artık bedenim durumu elle almıştı.Bu adamın karşısında yanlış bir ataktı.
"Bence uygulamalı olarak göstermem daha iyi olur zaten senin dilinde pek duracağa benzemiyor"dedi.Elini ayak bileklerime koyup bir anda çekti.Uzanır pozisyonda kalırken bacaklarımı bacaklarının arasına aldı.Bacaklarımız arasıdaki tek fark o uzanmıyor dizleri ve ellerinden kuvvet alarak üzerimde duruyordu.Bu hareketini beklemediğim için gafil avlamıştı beni.Gözlerimiz buluşunca nefeslerimiz birbirine karışıyordu.
O bana arzuyla bakarken ben ona korkuyla bakıyordum.'Ne yapmaya çalışıyor? Seni onun yanında tutacak şey ne?'diyen iç sesim bilmiyorduki bunun cevabı bende de yoktu.Ateş yavaşça bacaklarını uzatırken göz temasını hiç kesmiyordu.
İki bacağınıda uzatınca şu an resmen üzerimde uzanıyordu şimdi biri gelse..."Ateş ne yapıyorsun bak biri gelecek kalk üstümden lütfen"bu kadar nazik konuşmamın tek nedeni hâlla gözlerindeki yakıcı öfkenin yerini koruyor olmasıydı.Bana cevap vermedi.
Kafasını eğip boynuma gömdü.Elerini serbest bırakırken bir yandan da boynuma ufak öpücükler bıraktı.Anlık şok geçirsem de Ateş'in beni yanında tutacağı nedenin ne olduğunu fark edince çığlığı bastım.
Ateş sanki bunu bekliyormuş gibi boynumu emmeye başladı.Elerimi omuzlarına vurup itmeye çalıştım.O sırada çığlıklarımın ardı arkası kesilmeden arabanın içini doldurmaya o hiç umursamadan devam ediyordu.Ateş'i ne kadar itmeye çalışırsam bi o kadar daha altında eziliyordum.Ateş kolarını hareket etirince üzerimden kalkacak sandım ama elleri önce kalçalarımın yanlarını yakıp geçtikten sonra aramıza girip paltolonumun düğmesini açınca avazım çıktığı kadar bağırdım bir yandan da yalvarıyordum.
"Ateş bırak beni lütfen "desem de dinlemedi beni. Bogazıma hafif ısırıklar atmaya başlayınca gözlerimden ne zaman firar etiğini bilmediğim göz yaşlarım yanagımdan aşagı Ateş'in katran karası saçlarının içinde hızla kaybolmaya devam etti."Ateş bak biri gelecek ayıp ne olur kalk üstümden "diye yalvardım annem gibi konuşuyor olsam da umrumda degildi.Şu an kurtulmanın derdindeydim.Ateş parmaklarını paltolonumdan içeri sokunca elini tutup avazım çıktığı kadar bağırarak yalvardım."Ateş dur günah ne olur dur"dediğimde durdu.Ne boğazımı emiyordu nede elli hareket ediyordu.Derin bir nefes alarak ikna etmeye çalıştım."Bak zaten bir ay bekliyeceksin söz veriyorum bir daha kaçmıyacam."dedim tabiki de ilk fırsatta kaçıp kurtulacaktım ama şu an onu durdurmak öncelikliydi.Her ihtimalle karşı sıkı sıkı tutuğum ellini kaldırıp kafamın yanına koyup kafasını kaldırdı.Ben titrerken gözlerimin içine bakarak konuştu."O gün geldiğinde ne olursa olsun benim kadınım olacaksın"dedi korkuyla gözlerinin içine baktım.
Anlıma bir öpücük bırakıp kalktı üzerimden.Derin bir nefes alıp kalktım bende, karşı koltukta otururken gözlerini boynuma diken adama baktım bu adamdan nefret ettiğim kadar kimseden etmiyordum.Bu adamı bittirmeden ölmek haramdı bana öfkeli bakışlarım üzerindeyken kapının camına iki defa tıkladı.Bir kaç saniye sonra ön kapı açıldı ve sürücü koltuğuna umudum dediğim adam bindi.