Bazı insanlara verilen yanlış değerler hayatımızda depreme yol açabilir ama bu depremi sadece biz hissederiz o enkazların arasında öyle bir kalırız ki kimse sesimizi duyamaz. Sessiz çığlıklarımızı duymayanlar sesli olanlara da pek kulak asmazlar çünkü onlar sadece kendilerini düşünürler...Kimin ne dediği ne acı çektikleri umurların da olmaz.
Etrafı kolaçan ederek yukarı doğru ilerledim. Burada muhtemelen Ateş ve korumalarının öldürdüğü adamlar vardı.En üst katta çıkarken kahkaha sesleri duydum. Yavaşça ilerleyip merdivenlerin başına gelince sadece oradakileri görebileceğim şekilde eğilip olanları izlemeye başladım. Ateş ve bacağından vurulan Ahmet dışında iki adam ayaktaydı. Ateş'in silahı yokken karşında ki iki adamında silahı Ateş'e doğruydu.
Ateş'in karşısında kahkaha atan adam konuşunca şoka uğradım. Bu ses hayır hayır hayır....
"Benim karşımda şansın olduğunu mu sandın. HAHAHAHAHA Bu kadar kolay işte Feyza benimm.hahahahha ama merak etme bekaretini alıp veririm sana. Aslında uğraşmazdım bu kadar o kızla ama çok uğraştırdı beni onun yüzünden az daha siktiğimin şairlerinden olacaktım. Bir amına koyacaz diye girdiğim halleri görsen sende bana hak verirdin." dediğini duydum iğrenç sözleri kulaklarıma ulaştıkça kendimden nefret ettim. Gözlerimdeki yaşlar aptalığım için akarken Ateş'in nefret dolu sözlerini duydum.
"Asıl ben seni sikecem lan öyle bir sikecem ki sesin tüm İstanbul'da yankılanacak."Ateş öfkeden köpürse de hareket edemiyordu.Nedenini görünce şok olmuştum cidden mi?Ateş'in gögsünden akan kanı fark etmem ile o pisliğin konuşması bir oldu.
"Aslında burada kalıp kıvranışlarını izlerdim ama Feyza'nın inlemelerini dinlemek daha çok hoşuma gidecek gibi benim koca oğlan şimdiden onun amının sıcaklığını almış gibi sertleşti baksana." dediğinde bu iğrençlige artık midem dayanmıyordu ki boğazımda ki yanma hissi de bunun kanıtıydı. Ateş artık sinirden deliye dönmüştü. Ayağa kalkmaya çalışırken bir silah sesi yankılandı bina da o adi adam Ateş'i omzundan vurmuştu. Ateş acısını umursamayıp ayağı kalkacakaktı ki göz göze geldik . Git der gibi bakan gözlerini anında benden çekti. O adamın beni fark etmesini istemiyordu.
"Cidden şu oruspu için bu kadar cebeleşmeye değer miydi lan Şimdi gidip iki korkulu bakış atıp o aptal kızı senin bize saldırmak istediğine inandıracam. Sonrası mı ? HAHAHAHAHA Tüm gece inletecem onu yürüyemeyecek halle galince gönderirim bir posta da sen atar sıkarsın kafasına tabi o zamana kadar yaşarsan hahahahah"dediğinde elimdeki silahın emniyetini açıp ilerlemeye başladım.
O adi hâlla konuşuyordu."Neyse senin sohpetine doyum olmuyor ben benim oğlanı sakinleştirmeye gidiyorum.Görüşürüz tabi görüşeblilirsek ahahhaha" diye iğren kahkahasını atıp arkasını döndüğünde beni gördü.
Silahın namlusunu kafasına yaslayıp "Bence de görüşemiyeceksiniz. "dedim göz ucuyla Ateş'i kontrol ettim. Bana öyle bir bakıyordu ki bu bakışı canımı yakmaya yetmişti. O bana bir şey olmasından korkuyordu. O sırada hâlla şokta olan Murat pisliği bana öyle bakıyordu ki. Sonra bir anda konuşmaya başladı. Gözlerindeki bu ifadeyi anlamlandıramamıştım.
"Zeynep güzelim iyi misin ?? Bir yerine bir şey yapmadı demi bu pislik" dediğinde gerçeklik algımı yitirmiştim böyle bakan bir adam...
"Sen az önce onu ölüme terk ediyordun"dedim. Ateş'i kast ederek .
" Hayır birtanem haketmiyor o adam senin merhametini baksana seni ne halle getirmiş." dediğinde gözlerim iyice doldu.
"Ne olursa olsun ben bir caniyi sevemem " dedim gözlerimdeki yaşlar birer birer yeri boylarken
"Hayır birtanem bu onun silahı sadece ben aldım tedbir amaçlı seni kandırmasına izin verme bak hatta bırakıyorum ."dedi silah yere bırakırken.