Odadan çıkıp ilerlerken bir kadınla karşılaştık.Kadın bize daha doğrusu suratımıza bakıp gizliden gülerek geçince Ateş'e baktım.Ah hayır dudağımdaki ruj Ateş 'in dudakları turuncu olmuştu.O bu haldeyse ben hiii....Anında durdum Ateş durduğumu fark edince dönüp bana baktı. "Ateş dudaklarımız şey "dedim ama devam ettiremedim.Köşede WC yazısını görünce hemen oraya yöneldim.Ateş 'in elini bırakmayı unutmuştum. WC 'nin önüne gelince elini bırakıp içeri daldım.Aynada görüntümü görünce kıpkırmızı oldum. O kız beni böyle görmüştü. Bu yüzden gülmüştü.Hemen çeşmeyi açıp dağılan rujumu temizledim.Sonra tekrar ruj sürme ihtiyacı duymadan çıktım.Ateş bıraktığım yerde değildi.İçimden bir ses kaçıp gitsen ne yapabilir ki deyince bu fikir bir yandan hoşuma gitmişti daha fazla onu görmeye dayanamazdım hem zaten bir hareketi diğerini tutmuyor .Piskopat dedikleri bu olsa gerek annemde dönüp bana piskopat deyip dursun diye düşünürken bir an anne kelimesinden soğuduğumu fark ettim annemin nefret dolu bakışları gözümün önüne gelince gözlerim doldu gene of of kendimde en sevmediğim özelliğim buydu işte insanlar beni ne kadar üzerse üzsün onlarla güzel anılarımızın olduğu aklıma gelir ve değmeyecek insanlar için ağlardım.Gözlerim bulanıklaşırken göz yaşlarımın gelmemesi için gözlerimi aralıksız bir kaç defa kırptım.Ama nafile göz yaşlarım bardaktan boşalırcasına dökülmeye devam ederken gözlerimi bırakıp koşmaya başladım bu binada o adamdan uzaklaşmam lazımdı.Her ne kadar beni bu adamdan daha çok üzen insanların olduğunu bildiğim evime sığınmak istiyordum.İnsanların içinde ağlamak hiç bana göre bir şey değildi.Sanırım daha fazla kaldıramamıştım.Gerçeklerin acısı her zaman ağır gelmişti bana o işte tam o anlarda yorganım yetişirdi imdadıma yaz kış demeden altına girer sessizce ağlardım ve kimse duymazdı.Ne evin içindekiler , ne de dışındakiler duymazdı sessiz çığlıklarımı .Sahi sesli çığlık atsam duyacaklar mıydı ki ?? Bunları düşünürken bulanık gözlerimin arasından taxi bulmaya çalışıyordum. En sonunda bulunca kendimi içine attım.Hava insanı terletecek derecede sıcakken ban bir üşüme gelmişti ve sanki yağmurdan kaçar gibi atladım taxi'ye. Evin adresini verdikten sonra koltuğa iyice sinip başımı cama yasladım.Böylelikle taxici'nin soran bakışlarından kurtuldum yani en azından ben onu görmüyordum.Bir süre sonra göz kapaklarım ağırlaştı.İlk baş karşı koysam da sonradan dayanamadım ben uykuyu çok severdim beni her şeyden birkaç saatliğine de olsa uzaklaştırırdı .Kimileri buna kaçmak diyebilir ama bence insanın biraz insanlardan kaçmaya ihtiyacı vardır.İnsanın biraz kendinden kaçamaya ihtiyacı vardır.İnsanın biraz dünyadan ,kafasının içindeki düşüncelerden kaçmaya ihtiyacı vardır...
Gözlerimi araladım da siyah tavanla karşı karşıya gelince ilk baş uyku sersemliğiyle aldırmayıp sağa doğru döndüm.Yastığa sıkı sıkı sarılırken yorganın sıcaklığının verdiği huzurla istemsizce gülümsedim.Ama bu kısa mutluluğumu baş ucumda duran bir erkek sesi böldü."Günaydın"tek düze hafif sinir barındıran bir sesti bu sesi duyar duymaz gözlerim fal taşı gibi açıldı.O an üzerimdeki uyku sersemliği yerini korkuya bıraktı.Neredeydim ben ?? En son taxi de olduğu hatırlıyordum sonra ... sonrası yok taxi de uyuya kalmıştım.Hemen yatakta doğrulup odada göz gezdirdim.Sesin sahibini arıyordum ilk baş mükemmel bir manzara sahibi olan boydan pencereler karşılaştım. sağ tarafta siyah bir kapı sol tarafta gene siyah düz bir kapı karşıladı beni kafamı sonunda baş ucumdaki bir koltukta oturan Ateş'i ilk gördüğümde ufak bir çığlık attım. Onu görmeme rağmen korkmuştum.Bana öyle bir bakıyordu ki bıraksalar şuracıkta elleriyle boğup öldürecekmiş gibiydi.Oturduğu siyah koltukta bana doğru eğilerek "Eve gitmek istediğinde sana ne söylediğimi hatırlıyor musun??"diye sorunca aklıma şirketeyken söyledikleri geldi."Bunun bir cezası olacağını da biliyorsun değilmi??"dediğinde gözlerim faltaşı gibi açıldı.Allah bilir ne tür bir cezadan bahsediyordu."Ne cezasından bahsediyorsun sen??"diye sordum belki vazgeçer ümidiyle arkasına yaslandı ama göz temasını hiç kesmemişti."Ben sana bir şey söyledim ve sen beni takmadan kaçmaya çalıştın birde taxide uyudun.Benim karım olacaksın yakında etrafında bana zarar vermek isteyen bir sürü insan dolu böyle dikkatsizliklere yer veremezsin."dediğinde nefretle ona baktım.sadece tek bir kelime çıktı ağzımdan "Neden??"dedim. Bana kayıtsız bir şekilde bakmaya devam etti .Tek cümle ile karşılık verdi."Çünkü ben öyle istiyorum."dedi. Ben sinir küpüne dönerken o sakinliğine koruyarak bakmaya devam etti kısa bir sessizliğin sonunda "Şimdi ceza işini bir kenara bırakalım.Sen neden ağlıyordun??"dedi.Sanki bu soruyu sormasını bekliyormuş gibi bardaktan boşalırcasına nefretim kelimelerle ağzımdan dökülüverdi."Neden biliyor musun ? Çünkü hayatım güzel giderken bir anda sen sana ait olmayan bana el uzatın ve ailem bunu öğrenince bana bu güne kadar göstermedikleri kadar çok nefretlerini gösterdiler.Ne bekliyordun cidden zengin koca avcıları gibi paranın olduğunu görünce koynuna gireceğimi falan mı ?"dedim.Nefretle bana bakarken bir anda hışımla yerinden kalktı. Kolumu sertçe tutup üzerime eğildi.Nefesi suratıma çarparken öfkeyle konuşmaya başladı."Ben benim olandan başkasına el uzatmadım uzatmam ve ben benim olanı çok sevdiği sahibi yerine koyduğu adamdan aldım.Ve emin ol öyle bir kız gibi görseydim paranı verir seni tek gecelikte olsa kiralardım."dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm.
VOTE ATMAYI UNUTMAYINIZ!!