ESİR

419 20 7
                                    

Ateş'in düşündüklerimi anladıgı belliydi bilerek agırdan alıyordu.Şu an için sadece suratıma boş gözlerle bakan adam ne yapacak korkusuna giremezdim en kötüsünü babam yapmıştı.Satmıştı beni bu adama ne kadar inanmak istemesemde babamın geçen gün ki tavrından belliydi."Çık git buradan"dedim."Benimle kedinin fare ile oyun oynayamazsın"dedim.Aslında kendimle kendi kendime konuşmuştum ama o da duymuştu.Onun tepkisizliği beni deli ederken yorganı kaldırıp içine girdim.Ateş ayakta dikilip bana bakarken sola döndüm.Gözlerimi kapatım bu pisligi görmeye daha fazla dayanamıyordum.O buradayken uyuyamazdım tabiki de.Bir sarsıntı hissedince korkudan yerimden sıçradım.Odada yatağın ayaklarının yerdeki mermere sürtünme sesi yankılanırken ayak ucumda ki başlıgı tutup çekiyordu."Ne yapiyorsun ya iyice kafayı yedin sen"diye çemkirdim.

Ateş yatakla duvar arsında açtıgı boşluga girince yatak başlıgının üstünden eğilip ne yaptıgına bakınca yatağın arkasında büyük kalın iki demir halkayı görünce gözlerim fal taşı açıldı. Bu pislik beni işgence odasına mı kapatmıştı ??Sinirle yataktan inip Ateş'in karşısına geçtim.

"Sen beni işgence odana mı kapattın.Pis Sadist"dedim öfkeyle.

"Gerçekleri göremiyecek kadar kör olman üzücü karıcım"dedi Sadist gülüşünü bana sunarken.

"Anlat gerçekler neymiş anlatta bileyim."dedim. Bir şey söylemek yerine demir halkaya taktığı zincirle tek dizinin üzerine çöküp sağ ayak bileğimi tuttu.Demir tasmayı bileğime taktı. Diğer bileğime yönelince bu durumda hissettiğim küçümsenme yüzünden ağlamamak için gözlerimi tavana dikip kırpıştırdım.Bi yandan da billegimi kurtarmaya çalışıyordum.Ateş bir anda hırsla çekince dengemi kaybettim.O an reflexle kapanan gözlerimi kolumdaki el ve kalçamın altında ki yumuşak yapı ile açtım. Ateş'in omzunda. oturduğumu idrak edince kalkmaya çalıştım.Ancak Ateş'in kolumdaki ellini baldırlarımın iç kısmına koyup kalkmamı engelledi.

Elli itiraz istemeyen bir şekilde baldırlarımı sıkarken dokunuşu beni rahatsız ettiği için kabullenmek zorunda kaldım."Tamam çek elini "dedim bir yandan elini çekmeye çalışırken Ateş bir şey söylemedi. Elini çekip bileğime tasmamı takarken tavırları biraz garip gelmişti.Neden bilmiyorum ama bir şey saklıyor gibi hissetmiştim.Sanki bunu zorla yapıyormuş gibiydi. Ne bileyim işte bir his ...

Ateş'in işi bittirince bir şey söylemesini beklemeden kalktım omzundan ayağı kalkmasını izledim nefret dolu bakışlarla gözleri gözlerimi bulunca orada hiçbir duygu yoktu.Sinirlerimi daha fazla bozmamak için "Bitti mi ?"dedim tek kelime etmedi hareket etmeyince bittiğini anladım.Yanınadan geçip açık bıraktığı kapıya yürüyecektim ki ayaklarımda ki zincirleri kaldıramayınca tam düşecektim ki Ateş belimden yakaladı beni ellerim tutunmak için kazağının yakasını tutarken suratında tek bir mimiği oynamadı . Sadece izliyordu sinirden akan göz yaşlarımı nefret dolu bakışlarımı kendimi düzeltmek ayaklarımın üstüne geçmek için elini itsemde bir işe yaramadı. Kalkamamıştım.Rezil oldum düşüncesi de bedenimi esir alırken gözlerim daha çok yandı.Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalışırken ayaklarımın yerle teması kesildi.Belim yumuşak yatakla buluşuncaya kadar hareket etmedim sadece derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım.Tabi onun kokusunu da içime çekmiştim.

Gözlerimi açınca Ateş'in yatakta yanımda oturduğunu fark ettim.Yanagımda biriken göz yaşlarımı silip "Defolup gitsene artık be adam"dedim.Onu görmek bedenimi daha çok krize girip titremesine neden oluyordu.Bu adam konuşmayı unuttu kesin vallahi bak hatta beyniyle dilini beraber yuttu kesin bak.Ellerimi göğsüne koyup yataktan aşağı doğru ittirdim onu.Son gücümü de onu itmek için kulanmıştım ama kaya sanki yerinden kıpırdamadı. Bir süre daha gitmeye çalışsam da nafileydi. Hareket ettiremedigim gibi zangır zangır titremeye başlamıştım.Ateş sonunda sıkılmış olacak ki bir anda bileklerinden tutup kendine doğru çekti.Gögsüne yapışırken bedenime sardı ellerini hareket etmeme izin vermiyordu.Bir süre denesem de bir işe yaramadı."Sakinleş"dedi.Aman Allah'ım bu adam konuşabiliyor muydu ya ??"Bırak ve git o zaman sakinleşebilirim."dedim.Elerini daha çok bedenime sarınca derin bir nefes aldım. Bırakmıyacaktı istediği olmadan istediğimi yapmıyordu.Sakinleşmeye çalıştım.Herkes gibi birazdan çekip gidecek sakin ol dedim kendi kendime.Sonra iyice sakinleşmişken boynumda bir acı hissetim.Sonrası yok. Zifiri karanlık

...

Namazda selam verirken onun kapıda arkasının dönük olduğunu görünce derin bir nefes aldım.Şu sıralar alışıyorum galiba ona ya da başka kimse ile konuşamadığım içindir.Tam 4gündür bu odanın içinde Ateş dışında kimseyi görmüyordüm.O iğneyle sakinleştirdiği günün üstünden 2 gün geçmişti.O gün buradan kurtulamıyacağımı anlayınca etrafı kurcaladım.Secade ve temiz kıyafet bulunca ne kadar mutlu olduğumu kimseye anlatamam .Bu iki gündür namaz kılıyordum.Evet gerçekten bu dört duvarın arasında hapisken özgür hissetmemi sağlıyordu.Ezan sesi sanki evin içinde okunuyormuş gibi tüm oda da yankılanırken huzur doluyordum.Ateş üç gündür yemek getirirken ve yatsı ezanı okunduktan sonra yanıma geliyor.Secaddemi toplayıp yatağın üstüne bırakırken bana doğru dönüp yanıma geldi.Namaz kılarken beni izlememesi gerektiğini söylemiştim.O andan beridir ezan okunduktan sonra gelse bille arkası dönük bir şekilde namazımı bitirmemi bekliyor.Yatagın ucuna oturan Ateş'e baktım.Kaşı patlamıştı.İlk baş kaşlarım çatılsa da anlatmıyacağını bildiğim için sorma gereksinimi duymadım.Secadeyi katlayıp yatağın yanındaki ufak çekmeceligin üzerine bıraktım.Yatagın başlığına sırtımı yasladım.O sırada Ateş'in kalktığını fark etsem de aldırmadan gözlerimi kapattım kendime gelmeye çalışıyordum.Kafamın içinde dönüp beni alt üst eden gerçeklerden kaçmaya ama hiçbir acı böyle geçmiyordu işte.Bacaklarımı kendime çekip kalçamın yanına koydum.Dik bir şekilde karşıya baktım.Ateş banyoya girmişti .Banyo mu yapıyor? diye düşünürken Ateş elinde ilk yardım çantası ile geri geldi.Kaşlarım çatık halde onu izlerken çantayı yanıma bıraktı. Bir anda kendini yatağa bırakıp dizime kafasını koydu.Bana beklenti içinde bakarken "Ne yani ben mi yapayım??"dediğimde tek kelime etmeden gözlerini kapatınca mecburen çantaya yönelip gerekli olanları çıkardım.Tentridiyot'u pamuğa döküp kaşına bastırdım hafifçe.Canının yandığından emindim ama Ateş hiç bir acı tepkimesi vermedi.Büyük ihtimalle neredeyse tüm erkeklerde olduğu gibi ben erkeğim benim canım yanmaz algısı vardı.Bu yüzden acısı hafiflesin diye hafiften üfleyerek yarayı temizledikten sonra kremini sürüp ufak yara bandını taktım.Göz kapağına gelen kanı ıslak mendille nazikçe sildim.İşim bittince ellerimi yüzünden çekmek istesem de çektim.Saçları çok yumuşak duruyordu ama dokunmak ona ümit vermek olurdu.Bu 3 gün bana olan aşkının ve takıntısının büyüklüğünü sonuna kadar hissetirmişti.Ona ümit vermemek için uzak durmaya çalışıyordum tabi onun esiri iken bunun nasıl olacağını bende bilmiyorum...

Ateş gözlerini açınca kalkmak yerine öylece baktı bana. Hiç bir şey demedi.Ona izin vermek daha çok bağlanmasına neden olacağını bildiğim için yavaşça kafasını yatağa bırakıp kalktım yataktan.İlerleyip banyoya girecektim ki Ateş bir anda kolumdan tutup yatağa çekmesiyle üzerine düşmeme sebep olmuştu.Elimi göğsüne koyup kalkacaktım ki Ateş "Uzan "dediğinde ona baka kaldım. "Ne istiyorsun bırak artık beni "dediğimde ellerini belimin iki yanına koyup yatağın içinde dönünce bir anda altında buldum kendimi...

Bölümü bu kadar geciktirdigim için çok özür dilerim 🙏🙏Afedin...
Bölüm nasıl olmuş??
VOTE ATMAYI UNUTMAYIN!!

TAKINTILI PİSKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin