Hikayeye yeni başlayan okuyucular umarım beğenirsiniz. Bölümü sonuna kadar okumanızı ve beğenmişseniz kütüphaneye eklemenizi tavsiye ederim. İyi okumalar :)
***
Sabah uyandığımda Florida'da hava kasvetli ve kapalıydı. Güneş tüm parıltısını da alarak adeta tamamen yok olmuştu.Bu Florida için alışılmadık bir durumdu.
Aralamış olduğum perdeyi kapattım. Derin bir iç çekerek dolaba doğru yürüdüm. Mavi bir bluz ve siyah bir pantolon giydim.
Havanın soğuk olması beni etkilemezdi. Soğuk olan bir şey soğuğu hissedemezdi. Ama insanların anlamaması için ve insan gibi yaşayabilmek için onları taklit etmek gerekiyordu. Mevsime göre giyinmek , onların yiyeceklerini yemek ve uyumak gibi.
Florida'da gittiğim okul şehir merkezine uzak bir yerde yapılmıştı. Buradan gitmek normal insanların bir saatini alırdı. Ama ben insan değildim.
Saate baktığımda sıkıcı kimya dersinin başlamasına on dakika olduğunu fark ettim. Ceketimi ve çantamı alarak evden dışarı çıktım.
Yağmur şiddetini arttırmıştı. Yere düşen her bir yağmur damlasının sesini şiddetli bir biçimde duymak oldukça rahatsız ediciydi.
Etrafta kimsenin olmadığından emin olduktan sonra insanların ulaşamayacağı bir hızla koşmaya başladım. Bu beni yormuyordu.
Beş dakika sonra okulun arka tarafına gelmiştim. Yavaş bir sekilde girişin bulunduğu ön tarafa doğru yürüdüm.
Lessie her zamanki gibi bahçede oturmuş ve dedikodu için malzeme arıyordu.
Beni gördüğünde gülümsedi.
"Hey !" dedi ve sarıldı. Bir insana sarılmak bir vampir için oldukça zordu. Kısa tutmaya çalışarak kollarından kurtuldum.
Boğazımı yakan kokuya artık alışmıştım.
" Andrew Davis'ten azar işitmeden yukarı çıksak iyi olur." dedim.
"Ah pekâlâ." dedi çantasını banktan alırken." Andrew Davis" dedi ve göz devirdi.
Bıkkınlıkla laboratuvara doğru yürümeye başladık.
Biz laboratuvara geldikten iki dakika kadar sonra Bay Davis içeri girdi.
Yaşlı ve huysuz biriydi. Dakik ve kuralcıydı.
Klasörleri masasına koyduktan sonra sınıfı gözleriyle taradı.
"Yeni bir öğrenci." dedi arka sıraya bakarken.
Başımı çevirdiğimde en arka sırada oturmuş ve tüm sınıfın ona bakmasından rahatsız olmuş bir şekilde bize bakan genci fark etmiştim.
"Ayağa kalk ve bize kendini tanıt." dedi Andrew biraz sert bir ses tonuyla.
Yavaşça yerinden doğruldu. "Anthony Sanders."
"Pekâlâ. Kendini daha iyi tanıtmak istemiyorsan bu bizim sorunumuz değil." dedi Andrew ve öğrenciyi umursamayarak ders işlemeye başladı.
Omzumun üstünden arka sıraya baktım.
Başını kaldırmasıyla bakışlarımla buluşması bir oldu. Masmavi gözleri ve kumral saçlarıyla mükemmel duruyordu. Ters ters baktığını fark edince tüm güzelliği yok oldu gözümde.
Önüme döndüğüm anda Andrew Davis'le karşılaştım. Gözlüğünü tam çıkartmayacak şekilde hafif indirdi.
"Bu soruyu da sen çöz bakalım, Jane." Tahtaya yazdığı soruya baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOYU KIRMIZI
VampireEn derinlerdeki karanlık arzular bile aşkın önünde diz çöker. Peki aşk, bir vampirin donmuş kalbine hükmedebilir mi? Vampir öldürmek için yaratılmış bir avcıya tüm kuralları yıktırabilir mi?