4.Soğuk

204 15 1
                                    

Gökyüzü, tıpkı benim ruh halim gibi karanlık ve kasvetliydi.

Zihnimde yankılanan eski Jane'nin çığlıkları gökyüzü gürlerken hayat buluyordu.

İçimde kalan az bir insanlık parçasını içimde tutmak için çaba sarf ediyordum.

Bir canavara dönüşmemek için. O parçayı da yok edersem, doğada benden daha tehlikeli biri olamazdı.

Yağmurluğumun fermuarını çektim. Çizmelerimi de giydikten sonra içimdeki canavarı susmaya mahkum ederek dışarı çıktım.

Anthony, karşıda , her zaman beklediği yerde duruyordu. Dün gitmişti. Ancak sabaha karşı gelmiş olmalıydı.

Durgun ifadesini bastırmaya çalışarak gülümsedi.

"Günaydın kan emici."

Kişilik bozukluğu teşhisimi içimden doğruladıktan sonra dışarı vurdum.

"Ruh hastası."

Dudakları bu defa gerçekten neşeli bir şekilde kıvrıldı. Ayağının altındaki taşa ayakkabısının ucuyla dokundu.

Alt dudağını dişlerinin arasına almıştı.

"Vay," dedi gülerken."Psikiyatrist Jane." sesini değiştirerek alay etmişti.

Gözlerimi kıstım."Dün bağırıp çağıran 'Git buradan Jane.' diye yalvaran sen değil miydin?"

Onun söylediği cümleleri taklit ederek söylemiştim.

"Boşver kan emici. Duygu patlaması yaşadım bir an."

Gözlerine boş boş baktıktan sonra kaşlarımı çattım.

"Dün," dedim yere bakarken. Başımı kaldırdım."Dün ben sana 'Bunun olacağını biliyordun beni öldürmek için geldin' dediğimde bana 'Seni tanımadan önceydi o' diye bir cümle kullandın. Hatırlıyor musun?"

Gözlerindeki alaycı ifade bir anda yok oldu ve kaşları çatıldı.

"Ne olmuş?"

Tek kaşımı kaldırdım."Ne mi olmuş? Ne demek istediğini soruyorum."

Bir süre yere baktıktan sonra hiç tereddüt etmeden "Hiçbir şey." dedi.

Bu kadar çelişkili bir karakter daha görmemiştim.

"Ruh hastası." diye tekrar ettim.

Sonra hızlı adımlarla okula doğru yürümeye başladım.

Arkamdan geldiğini duyabiliyordum. Ne kadar dengesizdi. Daha dün çaresizlik içinde bağırırken bugün hiçbir şey olmamış gibi yüzüne yerleştirdiği mutluluk ve alay maskesiyle geziyordu.

Kırmızı bir araba hızla gelirken bana çarpmaması için vampir hızımı kullanarak karşıya fırladım.

Adam hayretler içinde arabadan inerken bana doğru yaklaştı."Aklın varsa kaçarsın."

Dedim adama ifadesizce bakarken. İçimdeki canavarın gözlerini görebiliyordum. Seviniyordu.

"S-sen.." dedi bana tekrar korkuyla bakarken.

Ona doğru yaklaştım. Canavar, ona saldıracağımı sandığında gözleri parladı. "Git buradan. Beni görmedin."

Etki altına alınan adam arabasına büyük bir zihin karışıklığıyla binerken canavar mutsuzca somurttu.

Yürümeye devam etmek için önüme döndüğümde yolun kenarındaki evin bahçe duvarına yaslanmış ve bana bakan Anthony'i gördüm.

Ellerini göğsünde birleştirmişti. Geldiğini fark etmemiş olmalıydım.

KOYU KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin