7.Kayıp Kontrol

140 7 0
                                    

Solgun yüzünde hiçbir kıpırdama yoktu. Dudakları mattı ve morarmaya başlamıştı. Uzun kirpiklerinin altında oluşan koyu morluklar gözünün altını çevreliyordu.
Güneş batmaya başlamıştı. Karanlık odaya hakim olmuştu.
Uyuyordu. Ölmüş bir beden gibi durmasına rağmen kalp atışını duyabiliyordum.
Parmaklarımı yüzünde gezdirdim. Eskiden ona dokunduğumda buz tutmuş parmaklarım sıcaklığını hissederdi. Ama şimdi ona dokunduğumda hiçbir şey hissedemiyordum.
Benim yüzümden mi bu hâldeydi yoksa diğer vampir yüzünden mi bilemiyordum. Eğer benim yüzümdense ve ölecekse sevdiğim birinin katili olmuştum.
Bu ağırdı. Nasıl onu ölümüne de olsa korumaya çalışıp incitemezken bu derece zarar verebilmiştim? İronikti.
"Anthony," dedim fısıldayarak. Hiçbir tepki vermiyordu. Defalarca ismini telaffuz edip onunla konuşmuştum. Ancak komadaki bir hasta gibi hiçbir şekilde tepki vermiyordu.
Parmağı bile kıpırdamıyordu. Kaç saat geçmesine rağmen ilk yattığı andaki gibiydi. Sadece biraz daha solgun görünüyordu.
"Beni duyamadığını biliyorum. Ama ben gene de seninle konuşacağım."
Elini tuttum."Gerçekten çok üzgünüm. Böyle olmasını asla istemezdim. Duramadım, yapamadım... Sana zarar verdim. Seni incittim. Hâlbuki seni korumak için her şeyimi verirdim. Nasıl oldu da dürtülerime yenik düştüm bilemiyorum.."
Gözümden düşen yaşı parmağımla sildim."Anthony, lütfen uyan."
Cansız gibi duran elini bırakarak ayağa kalktım. Pencerenin önüne geldiğimde ellerimi göğsümde birleştirerek dışarıyı seyretmeye başladım.
Aslında dışarısı umrumda değildi. Ben sadece düşünüyordum. Çaresizce düşünüyordum. Uyanması ne kadar zaman alacaktı? Günler, aylar, yıllar...
Ya da uyanacak mıydı? Belki de asla uyanmayacaktı. Sadece bir ceset gibi uyuyacaktı.
Dayanamazdım. Artık dayanamıyordum da. Kıpırdamadan ölü gibi yatması kalbim hançerleniyormuş gibi hissettiriyordu.
Gözlerine baktığımda tüm sıkıntılarımı unuturdum. O kadar güzeldi ki mavisi , bakışları...
Şimdi ise solgun göz kapakları o güzel gözlerini kapatmıştı.
Tekrar yatağına doğru ilerledim. Yatağının bir tarafı boştu. Yanına uzandım.
Bedenim ona dönüktü. Dizlerimi sanki üşüyormuş gibi karnıma doğru çekmiştim. Çünkü çok yalnız hissediyordum. Kendi kendimi sarmak istercesine bükülüyordum.
Elimi kalbine koydum. "Biliyor musun seni ilk gördüğümde o kadar çekici gelmiştin ki bana. Gözlerin masmaviydi. Saçların şekilli bir biçimde yüzünle uyum sağlıyordu. Dudakların mattı ama kırmızıydı. O kadar güzel görünüyordun ki. Sana sanki o an aşık olmuştum. Beğendiğim o okyanus mavisi gözlerin bana nefretle bakmaya başladığında anlayamamıştım. Neden öyle davrandığına anlam verememiştim. Sonra öğrendim. Sen bir avcıydın. Vampirleri öldürmek için yaratılmış bir avcı...Fazla imkansız görünüyordu beni sevebilmen."
Umutsuzca dudaklarımı birbirine bastırıp iç çektim.
"Ama sevdin. Beni öldürmek için zincirlemiştin. Kazığı kalbime doğrultmak zorunda kaldığında okyanus mavisi gözlerinden bir damla yaş düştü. Şaşırmıştım. Nefretle bakan o gözlerden nasıl aşk için yaş düşebiliyordu? Beni sevebilme ihtimalini bile düşünmemiştim. Seni sevdiğimi ben kendime bile itiraf edememiştim. Senden nefret etmem seni öldürmem gerekirken seninle konuşmaya çalışmıştım. Sana olmamam gereken bir biçimde aşık olmuştum. Ne garip , beni öldürmek için bekleyen bir avcıya aşık olmuştum."
Doğruldum."Beni bırakma, Anthony. Sana ihtiyacım var."

Güneş içeri süzülerek Anthony'nin solgun yüzünü aydınlattı.
On iki saatten fazla geçmesine rağmen hiçbir değişiklik yoktu. Neden böyle olmuştu? Neden hâla komada gibi yatıyordu?
Gece boyunca ısırıktan kahverengi bir sıvı akıp durmuştu.
Onun ne olduğuna dair ve neden olduğuna dair bir fikrim de yoktu.
Artık anlayamıyordum. İlk kez böyle bir durumla karşı karşıyaydım.

Her an uyanabilir ya da ölebilir gibi görünüyordu.
Fazla kan kaybetmişti. Bu benim hatamdı. Her ne kadar susuzluğumu kontrol etmeyi öğrendim sandam da küçük bir kıvılcımın çıkardığı yangına şahit olmuştum. Bu benim yangınımdı. Sanki o an içeride kimin yandığı önemli değildi.

KOYU KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin