"Anthony?"
Kalın bir ses duyuldu bahçenin içerisinde. Siyah gözlük takmış iri adam Anthony'e sesleniyordu.
Anthony sesten dolayı herkesin ona baktığını fark etti. Çevresine göz gezidirdikten sonra adımlarını hızlandırarak adamın yanına ulaştı.
Tek kelime bile etmedi. Adam konuşmaya devam ediyordu."Süren azalıyor Anthony. Bu deşicileri öldürmek bizim görevimiz. Bir hafta oldu ve bu iş bu kadar uzamamalıydı. Elini çabuk tutmalısın. Aksi halde Isaac bundan hoşlanmaz."
Anthony kafasını itaatkar bir biçimde salladıktan sonra bakışları bakışlarımla buluştu.
Adam bana ters bir bakış attıktan sonra Anthony'e tekrar döndü."Dikkatli ol evlat."
Arkasını dönerek arabasına doğru yürüdü.
"Jane?"
İsmimin çağrılmasıyla başımı Lessie'ye doğru çevirdim."Daldın."
"Ah, öyle mi?" dedim toparlanmaya çalışarak.
Lessie yüzümü endişeli gözlerle süzdükten sonra "Bir haftadır iyi görünmüyorsun Jane. Bilmediğim bir şeyler mi var ?"
Gözleri Anthony'e kaydı. Sonra bana baktı.
"Yok , hayır Lessie."
Okul çıkışı olmasına sevinmiştim. Lessiye sarıldım."Görüşürüz."
Endişeli bir gülümsemeyle karşılık verdi.
Eve doğru yürümeye başlamıştım. Yolu yarıladığımda ayak sesleri şiddetini artırmıştı.
Yanımda gölge belirince başımı yavaşça çevirdim.
"Beni şimdi mi öldürmeye karar verdin?"
İç çekti."Henüz değil."
"Ah hadi ama süren doluyormuş. Ne zaman kapışacağız kozlarımızı?"
Masmavi gözlerini gözlerime dikerek duraksadı.
"Ben seninle koz falan kapışmayacağım tamam mı? Seni sadece öldüreceğim."
"Beni öldürmeye kalkarsan sadece bakacağımı falan mı sanıyorsun?"
Yürümeye devam etti. Ben de yanında yürüyordum. "Bakmaya bile vaktin olmayacak."
"Beni öldüremeyeceksin." dedim kendimden emin bir şekilde.
Yüzüme baktı ve hafif gülümseyerek sustu.
Yüzü ciddi bir ifade aldı."Benim seni öldüreceğimi öğrendiğinde beni neden öldürmeye çalışmadın? Siz vampirler böyle değil misiniz acayip bir özgüven falan?"
Bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Onunla savaşmak bile istememiştim.
"Gerek görmedim." dedim imadar bir ifadeyle.
"Hah." dedi gülerek."Vampir egosu."
Konuşmadan ilerliyorduk. Eve geldiğimde Anthony bahçede yerini almıştı bile.
Ben eve girdim. Dolaptan kan torbası çıkartarak günlük ihtiyacımı karşıladım.
Odama çıktım ve kıyafetlerimi değiştirdim. Bu gece uyumalıydım. Saatler hızla akıp giderken ben yatağa yatmıştım.
Işığı kapatarak düşünceler arasında odaya bakmaya başladım.
Karanlıkta bile her ayrıntıyı görmek güzeldi. Yatağa yatmamın üstünden bir saat geçmişti. Ama bir vampir için uyumak oldukça güçtü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOYU KIRMIZI
VampireEn derinlerdeki karanlık arzular bile aşkın önünde diz çöker. Peki aşk, bir vampirin donmuş kalbine hükmedebilir mi? Vampir öldürmek için yaratılmış bir avcıya tüm kuralları yıktırabilir mi?