7. Islık

7.3K 439 28
                                        

Fotoğrafların hiç biri yoktu. Panoda sadece okulla ilgili bir kaç afiş ve ders cetvelleri asılmıştı. Koray arkasını dönmüş bana bakıyor, yüzümü inceliyordu.

Yani ben kurtulmuş muydum?

Gözlerim hemen dolmuştu. Bakışlarım Koraya kaydı.

Buz gibi mavi gözlerine baktım. Yüzünde donuk bir ifade vardı.

"B-bitti mi yani?"

Cevap vermeden bakmaya devam etti. Kendimi huzursuz hissetmiştim. Gözlerini bana dikip bakması korkudan tütlerimi diken diken ediyordu.

"Bitti." Sesini duyduğumda kafamı yere eğdim. Bakışlarımı yerden çekmeden kafamı sallayıp arkamı döndüm. Ve küçük adımlarla sınıfa yürümeye başladım. Matematik hocasının yanımdan geçerken bana iğrenen bakışlar atmıştı.

Fotoğraflar yoktu.

Ama hiç bir şey değişmeyecekti.

Bu okulda hiç bir zaman omuzlarım dik yürüyemeyecektim.

Sinifa girip çantamı topladım. Sağ elimin titremesi artarken umursamadan montumu üzerime geçirdim. Kendimi hızla dışarı atıp eve yürümeye başladım. Hiç bir şey değişmemişti. Kulaklıkları takmama rağmen teneffüslerde bana atılan şafları duymuştum. Kantine zaten okul başlayalı iki yada üç kere gitmiştim.

Tüm gün midem bomboş oluyordu. Ders çalışırken aç olmak kafamı ağrıtsa da yapacak bir şeyim yoktu. Çünkü ne zaman kantine insem üzerime yemek döküyor yada çelme takıp düşürenler oluyordu. Bana acıyan gözlerle bakanlarda vardı ama Koraya karşı gelmekten korktukları için asla yanıma yaklaşmıyorlardı.

Okulun olduğu sokaktan çıkmıştım artık. Biraz daha yürüyüp sola dönünce gülüşme sesleri geldi.

"Aa bakın burda kim varmış?"

Gülüşme sesleri artarken tanıdık sesle hızla arkamı dönüp koşmaya başladım. Ara sokaktan çıkmam gerekiyordu. Çünkü onları tanıyordum. Kesinlikle benim okuldan çıkmamı beklemiştiler.

Koşarken bacaklarım bir birine dolanıyormuş gibi hissediyordum ama pes edemezdim. Daha yaralarım yeni kapanırken yenilerinin açılmasına izin vermezdim.

Arkamda hissettiğim nefesle saçımdan tutulmam bir oldu. Acıyla inleyip elinden kutulmaya çalıştım ama biraz daha saçıma asılınca haraket etmeden durdum

Karşıma üçü daha çıkarken yüzlerine korkuyla baktım. Okulda hep zorbalık eden gruptu. Koridorda bir şey yapamayınca tuvalete gitmemi bekliyorlardı hep. Bu sefer sokaktaydık. Ve benim onları alt etmeme imkan yoktu.

Bacaklarım titremeye başlamıştı bile. Saçlarımın dibindeki acıyla gözlerim doldu.

"Sen nasıl ezik bir şeysin ya. Babanda psikopat bir katil. Küçücük çocuğu öldürdü."

Karşımda duranlardan isminin Anıl olduğunu bildiğim iri yarı çocuk konuşunca ona baktım.

"B-babamın suçsuz olduğu ortaya çıktı!"

Var gücümle bağırarak konuşmuştum. Artık bıkmıştım. Babamı suçsuz olduğu bile mahkeme kararıyla ortaya çıkmıştı ama hala onun isminin yanındaki 'katil' damgası silinmiyordu.

Arkamdaki beden saçımı biraz daha çekip beni duvara doğru savurdu. Ellerim ve dizlerim üzerine soğuk betona düştüm.küçük taşlar elime başmıştı ve dizlerimde acı hissediyordum.

"Tam bir ibnesin biliyorsun değil mi? Koray abi erkekçi olduğunu ortaya çıkarmasa sana acıyacaktım. Hele birde babanın psikopat sapık bir katil olduğu ortaya çıkınca sana olan nefretim daha da büyüdü."

Konuşan Anıldı. Yere eğilip beyaz gömleğimin yakasını tutup beni kaldırdı.
Yüzüme iğrenen ifade ile bakıp "Tam bir kıza benziyorsun zaten."tükürerek konuşup yumruğunu yüzüme salladı. Yanağımda hissettiğim acıyla sola doğru düşecekken yakamdaki eli izin vermemişti.

Aynı yere bir yumruk daha savurunca acıyla inledim. Yakamı bırakıp yere düşmeme izin verdi. Ayağa kalkıp botuyla mideme tekme indirirdi. Çığlığım boş sokakta yankılanmıştı. Bir kez daha vurunca acıyla öksürdüm. Ama anında karnıma bir acı daha saplandı. Gözlerim kararmıştı. Gözyaşlarımın aktığını yanağımdaki ıslaklıktan anladım.

Bir tekme daha savuracakken kollarımı bacağına sardım. Şuan o acıyı çekmemek için her şeyi yapardım.

"Bırak lan orospu!"

Kollarımdan kurtarmaya çalıştığı bacağıyla bir kere daha tekme atınca bu kez kollarımdaki güç tükenmişti. Sağ elim titremiyordu artık. Hissizleşmişti. Ellerimi kendime çekip karnıma bastırdım. Bir tekme daha atınca botu ellerime çarpmıştı. Parmaklarımı kırıldığını hissettim. Bu kadar acı fazlaydı.

Birden ıslık sesi gelmeye başladı. Bunu sadece benim duyduğumu sanmıştım ama öyle değildi. Çünkü Anıl ve yanındaki çocuklar bir birlerine baktılar. Islık sesi daha yakından gelmeye başlayınca bir çocuk Anılın kolunu tuttu. "Abi gidelim. Başımıza iş açacağız."

Anıl bana bir daha bakıp yere tükürdü.
"Gidelim."
Arkasını dönüp başka ara sokağa girdi. Diğerleride onun ardınca gitmiştiler. Adım sesleri uzaklaşırken. Yarı açık gözlerimle olduğum yerde karşımdakı duvara bakıyordum.

Islık sesi asla kesilmemişti. Sakinleştirci tınısı vardı. Bana bir şarkıyı hatırlatıyordu ama çıkaramamıştım. Vücudumun güce çekilmişti sanki. Rumum boşlukta sallanıyor gibi hissediyordum. Ellerimi kıpırdatmaya çalışsamda olmuyordu. Yerimden kalkamıyor, yardım bile çağıramıyordum.

Rahatlatan sesle acıyı itip gözlerimi kapattım.

Çünkü acı yoktu, hiç olmamıştı.

GÖZDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin