-5-

255 28 4
                                    

Cebrail şakaklarını ovuştururken kardeşlerine aklında iki saat kurcaladığı düşüncelerini kelimelere döktü .+" Bu çocuk Azazel'in başına dert açacak söyleyeyim ben size" 

-" Sanmam adam kaç yüzyıldır can alıyor şimdi 24 yaşındaki veledin mi canını alamayacak?"

+"Çocuk ya herkese söylerse?"

Cebrail'in bu dediğine Mikail kaşlarını çattı. x" saçmalama deli olduğunu düşünüyor psikoloğu hariç kimseye söylemez"

-"Cebrail gidip sen vahiy falan indirsene" dedi İsrafil iki saattir uyumaya çalışıyor fakat sevgili kardeşinin konuşmaları yüzünden bir türlü uyuyamıyordu.

"Benim hakkımda mı konuşuyorsunuz? tam en keyifli yerindeydi ve konuşmalarınızı can alırken duymak hiç hoş değil" 

-"Hiiiç üzgün değilim canım, al şu Cebrail'i buradan"

+"Azazel dikkat et bu çocuk psikoloğuna olayları anlatmaya başladı. İleride daha çok kişiye anlatabilir"

"Sanmıyorum hem anlatsa da kimse ona inanmaz ki"

İsrafil tek gözünü açıp Azrail'e baktı ve alaycı bir ses ile konuşmaya başladı.-"Tabi, sonuçta koskoca Azrail tüm işini bırakıp hep onunla mı ilgilenecek canım"

Azrail İsrafil'in bu dediğine göz devirdi ve Cebrail'e döndü. "acaba onu korkutsam mı?"

-"İşin gücün yok mu Azazel küçücük çocukla ilgilenip duruyorsun"

"Senin işin yok mu? git boru falan üfle"

-" Bak söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum ama bir üflerim feleğin şaşar. Yeter ya aa benim boru üflememden size ne canım"

x" bu arada gerçekten sesli üflüyor geçen gün bir düdük öttürdü kulaklarım iki gün duymadı bu sur'a üflerse kim bilir kaç gün duyamayacağız" dedi Mikail elindeki portakalı soyarken.

-"Acaba gidip onun yanında düdük üflesem ölür mü?"

"Evet ölür benim zeki kardeşim, ulan sur ile düdük aynı şey mi?!"

-"Yani sonuçta ikisi de ses çıkartıyor"

x" Bu çocuğa acilen beyin nakli lazım, al yavrum portakal ye belki nöronların biraz çalışır" Mikail elindeki soyulmuş portakalı İsrafil'e verdi ve meyve tabağından bir başka meyve alıp onu da doğramaya başladı.

+"Ceviz de ye İsrafil, beyine yarıyormuş"

-"Mikail bu portakal nerenin, tadı çok güzel"

x" Türkiye mi ne orada yetiştirmiştim toprakları güzel oranın iyi yetişiyor"

"Yakında 3. Dünya Savaşı olabilirmiş fazladan mesaiye kalacağım üff "

x "Senin de işin zor be" dedi Mikail elindeki doğranmış elmayı Azrail'e verirken 

+" Eee ne yapacaksın Azazel bu çocuk işini?"

"Çocuğu korkutacağım ki bir başkasına söylemesin tabi ilk önce onu öldürmeyi deneyeceğim" 

-jimin-

Namjoon gözlüğünü geriye itti ve jimin'e baktı. "yani Azrail sana bir saat verdi ve sonrasında seni öldürmeye çalıştı"

"Evet böyle diyince bayağı çılgınca geliyor"

"Jimin üzgünüm ama bu anlattıkların çok olağanüstü"

"Biliyorum ama bu gerçek, gerçekten oldu"

"Peki bunu jungkook'a anlattın mı?"

"Hayır, jungkook'a tam anlatacakken geldi"

"Jimin bana bir kanıt sunabilir misin?"

Jimin tam konuşacakken zil çaldı ve jimin hemen kapıya yöneldi.

"Birini mi bekliyordun?"

"Hayır, aslında..."jimin konuşurken kapıyı açtı ve bomboş sokağa baktı. Jimin biraz öne çıktı ve bahçeyi kontrol etti. Bahçede kimse olmadığını görünce kaşlarını çattı ve içeriye girip kapıyı kapattı.

"Evet Park Jimin ona bir kanıt sunabilir misin?" gelen ses ile jimin ve namjoon aynı anda üst kattaki Azrail'e baktı. Bembeyaz koridordaki siyah siluet merdivenlerden yavaşça aşağıya indi. Ve aniden jimin'in arkasında belirdi. Azrail derin bir nefes aldı ve jimin'in kulağına eğilip fısıldadı. "Dilini mi yuttun küçüğüm?" Azrail doğrulurken jimin'in kulağına üfledi ve namjoon'a baktı. jimin Azrail'in kulağına üflemesi ile yutkundu ve gözlerini sımsıkı kapattı. Azrail'in küçücük bir hareketi onda nasıl bu kadar büyük bir etki bırakabilirdi. Jimin sımsıkı kapattığı gözlerini sonuna kadar açtı. Jimin'in gözbebekleri Azrail'in bedeninde bıraktığı etki ile büyüyüp küçüldü. 

Azrail kollarını iki yana açtı ve namjoon'a döndü. "Bu kanıt size yeter mi? yoksa yetmez mi? isterseniz kanıtlamak için sizi öldürebilirim" Azrail kafasını yan eğip namjoon'a baktı. 

Jimin arkasını döndü ve Azrail'in gözlerine baktı. "benden herkese bahsetmemelisin" Azrail jimin'in saçlarını okşadı. "yoksa sonun kötü olabilir" Azrail jimin'in saçlarını hafifçe çekti "dikkatli olmalısın küçüğüm"

Ángel de la muerte | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin