-38-

51 8 1
                                    

İsrafil koltukta oturan abisine bakıyor ve bir açıklama bekliyordu. Jimin'in ölümünden abisinin sorumlu olduğunu biliyordu. Başından beri Mikail ve kendisi ona yapmaması gerektiğini söylemiş olsalar da Cebrail onları dinlememiş ve sözünden çıkarak jimin'i öldürmüştü.

"Her şeyi başımıza sen getirdin Cebrail. Ne demek bilmiyorum jimin'i öldürürken nereye gideceğini hesaplamadın mı? Ben başından sana yapma demiştim ama beni dinleyen kim."

Yoongi aralık olan kapıyı tam olarak açtı ve kaşlarını çatarak Cebrail'e baktı. "N-ne?"

Yoongi odaya tam olarak girdiği anda Cebrail ayağa kalktı. Yoongi başını Hoseok'a çevirdi.

"Nasıl yani?"

"Y-yoongi bi otur lütfen her şeyi açıklayabilirim" Cebrail yoongiye yaklaştı ve Yoonginin kolunu tuttu.

"Hyung bu doğru mu? Jimin'i sen mi öldürdün? Yoongi hayal kırıklığına uğramış bir şekilde fısıldayarak konuştu. Yoongi'nin gözleri titriyor boğazındaki düğüm konuşmasını engelliyordu. Konuşmaya dahi enerjisi yoktu. Çenesi titriyor gözlerinden akan yaşlar yanağını ıslatıyordu.

"Yoongi yemin ederim senin iyiliğin içindi"

"Bu mu iyilik!" Yoongi bağırarak kendini geri çekti ve abisinin dokunuşlarından kurtuldu.

Fısıldayarak abisine sordu." "Ne haldeyim görmüyor musun? Hyung sen beni öldürdün. Ben, ben artık yaşayamıyorum. Görmüyor musun?"

"Yoongi yapma böyle. Lütfen"

"Hyung neyi yapma?! Neyi?"

"Her şeyi anlatabilirim"

"Neyi!? Jimin'i nasıl öldürdüğünü mü?"

"Yoongi özür dilerim ama seni korumam..."

"Ne özür dilerim! Neyin özürü bu? Özür dileyince Jimin geri gelmiyor! Sen ne saçmalıyorsun bana!"

"Yoongi" Cebrail gözünden akan damlayla birlikte geri çekildi.

"Ben seni korumaya çalıştım. Jimin'i bulabiliriz sandım yemin ederi..." Yoongi Cebrail'in üstüne yürürken bir yandan bağırıyordu. Boğazı bağırmaktan ağrıyor. Vücudu, yarası yüzünden acı çekiyordu.

"Hani! Nerede! Jimin nerede hyung! Hani bulabilirdin? Bana boş yeminler etme. Korumakmış. Bravo sana! Mükemmel bir koruma!"

Cebrail Yoongi'nin üstüne yürümesiyle geriye doğru giderken Cebrail dengesini kaybedip yere düştü. Yoongi Cebrail düştüğü anda onu yakalarından tutarak ayağa kaldırdı. Bütün vücudu sinirden titriyor Cebrail'e saldırmamak için kendini zor tutuyordu.

"Jimin nerde!" Cebrail Yoonginin ona bağırmasıyla gözlerindeki yaşları bıraktı.

"Jimin nerde dedim sana!!" İsrafil Yoongiyi tutmaya çalışırken Mikail de Yoongi'nin ellerindeki Cebrail'i kurtarmaya çalışıyordu. En sonunda Yoongi Cebrail'i bıraktığında Cebrail arkasındai koltuğa oturdu ve ağlamaya başladı. Ağlarken omuzları sarsılıyor durmadan özür diliyordu.

"Y-yoongi sana jimin'i bulacağım özür di-dilerim"

"Ben Jimin'i göremiyorum hyung! İki gündür kokusunu alamıyorum. Nasıl bulacaksan bul! Ama ben sevgilimi istiyorum!" İsrafil yoongiyi arka odaya götürerek onu güçleriyle sakinleştirmeye başladı. Yoongi'nin durmadan elleri titriyor derin derin nefesler alıyor fakat aldığı nefesler ciğerlerine yetmiyor içini yakıyordu. İsrafil bir süre sonra Yoongiyi uyuttuktan sonra içeri gitti.

İçeride ağlayan abisini ve ona ağır laflar eden kardeşini gördüğünde Mikail'in kollarından tuttu.

"Mikail tamam. Hadi sen işinin başına dön ben buraları halledeceğim tamam mı?" Mikail sinirle abisine baktı ve kollarını kurtararak arka odalardan birine geçti.

Ángel de la muerte | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin