-27-

84 12 0
                                    

-Felix- 

Jungkook ile buluşacağımız kafenin önüne geldiğimde ellerimi ceketimin cebinden çıkarttım ve boş bir masaya oturdum. Jungkook'a kafeye geldiğime dair bir mesaj attıktan sonra arkama yaslandım ve telefonumu masaya koydum. İki dakika sonra kafeye  yanında uzun ve yapılı biri ile geldi ve tam karşıma oturdular. Jimin'in psikoloğu olmalıydı.

"Felix görüşmeyeli bayağı büyümüşsün! Nasılsın?"

Gülümsedim ve doğruldum "teşekkür ederim ggukie iyiyim sen nasılsın?"

"Bu aralar işim biraz yoğun. Çok iyi sayılmam. Bu namjoon jimin'in psikoloğu"

"Memnun oldum ben felix. Jungkook ve jiminin çocukluk arkadaşıyım" dedim ve minik bir tebessüm ettim.

"İstiyorsanız hemen konuya gireyim çünkü benim biraz işim var" dedi jimin'in psikoloğu saatine bakarak.

"ah, evet lütfen"

Derin bir nefes aldı ve sandalyesinde dikeldi. " Jimin bana gelmeye bir yıl önce başladı. Asıl şikayeti rüyalarında hep kabus görmesiydi. Bunun için uyuyamadığını ve ona yardımcı olmamı istedi. İster istemez halüsinasyonlar görüyordu. Ki bu çok normal bir şey normal sağlıklı bir insan günlerce uyuyamadığında halüsinasyonlar görür."

"Ama trafik kazasının üstünden biraz zaman geçtikten sonra hareketlerinde bazı farklılıklar fark ettim. Normal davranışları biraz garipleşti. Hedefe odaklanmakta zorluk çekiyordu, her şeyden sürekli şüphe duyuyordu, bakışları eskisi gibi duygu yüklü değildi. Kendi duygularını ifade edemiyordu." Dedi namjoon ve bir süre benim sindirmemi bekledi.

Kaşlarımı çattım. Ne yani şimdi jimin şizofren miydi?

"Jimin şizofren mi?" dedim üzgün bir ifadeyle.

"Evet bu da şüphelerimin arasında fakat pek sanmıyorum. Jimin ile olan bir sonraki seansımızda onun tam hastalığını teşhis etmeye çalışacağım" dedi ve arkasına yaslandı.

"Felix biliyorum üzgünsün ve ayrıca korkuyorsun. Jimin'in yanında kalma, benim yanımda kalabilirsin tekrar gidene kadar. Bu süreç içerisinde de jimin ile her hangi bir iletişim içerisinde olmamalısın." dedi jungkook benim elimi tutarken.

"Peki" dedim jungkook'a. Onun yanında kalmam hem benim için hem de jimin için daha sağlıklı olurdu.

Psikolog ayağa kalktı ve gitmesi gerektiğini söyledi. Jungkook ayağa kalktı ve beni kendi evine bırakıp bavulumu jiminden alacağını söyledi. Sadece 'Tamam' demekle yetindim ve o bavulumu getirene kadar uyudum.

..................................

-Jimin-

Kapımın çalması ile aklımda kurduğum bütün konuşmaları kendimce tekrarladım. Felix gelmiş olmalıydı ve ona iyi bir açıklama sunamamıştım. Yaklaşık bir saat önce evden hiçbir şey demeden çıkmış ve beni düşüncelerim ile baş başa bırakmıştı.

Kapıyı hızlıca açtım ve tam açıklama yapacakken gördüğüm kişiler ile durdum. 

"Hyung felix ile konuşmuşsunuz" dedi jungkook içeri girerken.

"Evet ona olayları anlattım ve bana inanmadı. Sizinle mi konuştu?"

"Evet, sana inanmaması çok normal değil mi? Deli olduğunu düşünüyor." Dedi namjoon ve biraz bekledikten sonra konuşmasına devam etti." Ona duymak istediklerini söyledim. Senin halüsinasyon gördüğünü ve bazı şüphelerimin olduğunu falan filan"

"Hyung kimseye söylememelisin söylesen de sana inanmayacaklar çünkü. Biz sana inandık çünkü biz de gördük ama bir başkası görmeden inanmaz" dedi jungkook bana yaklaşırken.

"Birazdan felix'in bavulunu alıp gideceğim ve o gidene kadar bende kalacak. Bu süreç içerisinde onunla konuşma olur mu? Konuşursan her şey zorlaşır." Dedi jungkook ve felix'in bavulunu alıp kapıya doğru yöneldi.

"Tamam" dedikten sonra ben de kapıya doğru yöneldim ve onlar gittikten sonra kendimi banyoya attım. Her şeyin üst üste geldiği bu günlerde düşünmekten başka nerdeyse hiçbir şey yapamamıştım. Sıcak suyun bedenimle temas etmesi ile gevşedim. Biraz kendime zaman tanımalıydım ve rahatlamalıydım. Yoksa gerçekten bipolar olabilirdim.

-Flashback-

"Ne bu koca karılar gibi, herkese her şeyi anlatıyor. Böyle de olmaz ki anam tch tch tch" dedi İsrafil elindeki üzüme bakarken."Mikael bunlar çok ekşi daha tatlısı yok mu?"

"Konuya dönelim dimi İsrafil?" dedi Cebrail sert bir tonda. "Jimin ile konuşmanızı istiyorum. Kesinlikle kimseye bir şeyler anlatmamalı. Ve ayrıca eğer o felix denen herife anlatırsa felix ile konuşun. Gerekirse onu jimin'in deli olduğuna ikna edin"

"Eğer felix'e anlatırsa ben onun yanına giderim ve jimin'in deli gibi görünmesini sağlarım" Dedi Azrail odanın en köşesinde kollarını bağlamış ve duvara yaslanmış bir şekilde duruyordu.

"Eğer jimin ona bir şeyler anlatırsa felix ile konuşurum. Zaten jimin'in psikoloğuyum bir psikoloğa inanmayacakta kime inanacak değil mi?" dedi namjoon gözlerini Cebrail'den ayırmazken.

Mikail kafasını anında yoongiye çevirdi. "Yoongi... Jimin felix'e her şeyi anlatmaya başladı. Çabuk git oraya"

"Ne zamandan beri takma isimlerimizi kullanıyoruz hyunjin?" Dedi İsrafil.

"Tamam gidiyorum" Azrail dünyaya gitmeden önce son bir kez kardeşlerine baktı ve siyah dumanlar eşliğinde kayboldu.

"Bu çocuk yedek iş olarak sihirbaz olmalı çok para var o sektörde vallahi" dedi İsrafil ve ağzındaki üzümün ekşiliği yüzünden yüzünü buruşturdu.

Ángel de la muerte | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin