-8-

156 21 0
                                    

"Anlaşmaya var mısın küçüğüm?" Azrail'in elini jimin'e uzatması ile jimin geriye doğru bir adım attı. "n-ne anlaşması?"

Azrail kiraz kırmızısı dudaklarını dili ile yaladıktan sonra jimin'e doğru bir adım daha attı. "şöyle ki senin öldüğün ana geri döneceğiz ve ben sana acısız bir ölüm vereceğim, ne dersin küçüğüm?"

jimin sustu verecek cevap bulamıyordu. Sadece yaşasa olmaz mıydı?

"Umh bu imkansız jimin "Azrail kafasını yana eğdi ve dudaklarını büzerek jimin'in düşüncelerine cevap verdi. "ya acısız öleceksin yada fazlaca acı çekerek öleceksin, acıdan bedenin dayanamayacak ve tüm bedenin patlayacak" Azrail sağ elini kaldırdı. "tabi benim şahsi tercihim ikincisi ama yine de sen bilirsin"

"Bana bir kaç gün vakit verebilir misin? yani d-düşünmek için "jimin'in korkudan sesi titriyordu daha doğrusu tüm bedeni.

Azrail kafasını yukarıya doğru çevirdi, tavana bakarak ciğerlerindeki tüm havayı boşalttı ve ciğerlerine tekrardan derin bir nefes çekti kafasını tekrardan jimin'e çevirdi. Uzun damarlı elleri ile burun kemerini ovuşturdu ve jimin'e baktı. "peki, sanırım birkaç gün verebilirim"

"Hyung kapı açıldı! gidelim" Jungkook'un bağırması ile jimin kafasını anında jungkook'a çevirdi.
Namjoon kapının açıldığını duyar duymaz anında kendini dışarı attı ve hemen arabayı çalıştırdı. "atlayın hadi!"

Jimin namjoon'un seslenmesi ile geriye doğru adımlar atmaya başladı. "görüşürüz küçüğüm" jimin arkasını döndü ve koşarak arabaya bindi.

Namjoon jimin'in arabaya binmesi ile hemen arabayı eve doğru sürmeye başladı.

Jungkook dışarıyı izlerken aklına gelen şey ile anında jimin'e baktı. " O... O sana ne dedi?"
Jimin aklına gelen anılar ile derin bir nefes verdi ve konuşmaya başladı. "benimle anlaşma yapmak istiyormuş"

Namjoon duyduğu cümle ile anında kaşlarını çattı. "ne anlaşması?"

"Benim öldüğüm ana geri dönülecek ve ben acısız bir ölüm çekecekmişim"
Namjoon direksiyonu döndürürken konuştu "sen ne dedin peki? "
" Düşüneceğimi söyledim bana biraz zaman verdi"
"Onun seni rahat bırakacağını sanmıyorum" Jimin namjoon'un konuşması ile sıkıntılı bir şekilde derin bir nefes verdi. "evet, biliyorum"

"Peki, şimdi ne yapacağız?"jungkook jimin'e bakarak konuşmaya başladı. O da arkadaşı gibi çaresizdi. Arkadaşına yardım edemiyor ve kendini kötü hissediyordu.

Namjoon dikiz aynasından jimin'e baktı. "jimin... yanında kalmamızı ister misin?" dedi arabayı park ederken. Jimin arabanın durması ile aşağıya indi ve arabanın kapısını kapattı. "bilemiyorum hyung sizin de başınızı derde sokmak istemiyorum" dedi jimin evin kapısını açarken. Evin kapısı açıldığı anda jimin parmağı ile duvarı göstererek konuşmaya başladı. "ama sanırım o istemiyor" duvara kırmızı boya(?) ile koskocaman bir hayır yazılmıştı. "siktir, benimle oynayacak"

Ángel de la muerte | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin